DTK bileşeni sivil toplum örgütleri, parti ve sendikalar Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nde meydana gelen patlamanın ardından bugün olağanüstü çağrı ile toplantı yaptı.
Sabah saatlerinde yapılan toplantının ardından 95 kuruluşun imzaladığı ortak metin, basın toplantısı ile açıklandı. DTK binası önünde yapılan basın açıklamasına belediye başkanları ve bazı milletvekilleri de katıldı. Barış Anneleri İnsiyatifi üyesi kadınlar, başlarındaki beyaz tülbentin üstüne, yas anlamına gelen siyah bandaj takarak basın açıklamasına katıldı. Bu arada DTK binasına da, üzerinde kırmızı karanfillerin bulunduğu siyah bez asıldığı görüldü.
'ABD VE AB TÜRİKE'YE UYARIDA BULUNMUŞ'
Türkçe ve Kürtçe olarak hazırlanan basın metnin Türkçesini okuyan DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle şunları söyledi:
"Saldırının tecavüzcü, barbar, faşist IŞİD çeteleri tarafından yapıldığı ilk bilgiler arasındadır. Tecavüzcü, barbar, faşist IŞİD çeteleri, Kürt halkının kazanımlarına ve verilen eşitlik, özgürlük mücadelesinin yarattığı enternasyonalist ruha planlı ve organize saldırılarını sürdürmektedirler. Bu saldırılar daha önce Halkların Demokratik Partisi Adana ve Mersin İl Başkanlıkları'nda, Diyarbakır seçim mitinginde, Kobani'de, şimdi de Suruç'ta vücut bulmuştur. Patlamalar sırasında ülkeyi yöneten AKP hükümeti Adana, Mersin ve Diyarbakır'da faşist IŞİD saldırılarına karşı önlem almadığı gibi, vatandaşlarının ölmesini kınamakla kalmıştır. Aslında AKP hükumetinin IŞİD'e karşı tavrı herkesçe bilinmektedir. Savcılık tarafından durdurulan MİT TIR'larında yapılan arama ile Suriye'ye insani yardım adı altında silah gönderildiği de ayyuka çıkmıştır. AKP hükumetinin IŞİD'e karşı gösterdiği tutum karşısında ABD ve AB Türkiye'ye uyarıda bulunmuş, IŞİD'e karşı net bir tavır alınması, araya mesafe konulması ve sınır güvenliğinin sağlanmasını istemiştir. Uyarılar ve Türkiye toplumunun her kesiminden yükselen itirazlarına rağmen bu tutum devam etmiştir."
'HÜKÜMET IŞİD'E KARŞI TAVRINI NETLEŞTİRMELİ'
Saldırıya uğrayan gençlerin Kobani'ye geçişlerine izin verilmediğini belirten Dicle sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suruç'ta bir gece konaklamak zorunda olan bu gençlerin, 20 Temmuz'da geçişlerine izin verilmemesiyle ilgili basın açıklaması yaparken bu vahşi saldırının hedefi olmaları başlı başına düşündürücüdür. Alışılmışın dışında yapılan basın açıklaması sırasında hiç bir güvenlik önleminin alınmaması sorgulanması gereken diğer bir husustur. Gerçekleşen bunca planlı saldırı karşısında vatandaşın can güvenliğini sağlamakla yükümlü hükümet tarafından benzer saldırıların olacağı öngörülmesine rağmen, gerekli tedbirler alınmamıştır. Bu saldırının ve yaşanan can kayıplarının sorumlusu en başta hükümettir. AKP hükümeti öncelikle IŞİD'e karşı tavrını netleştirmeli, bunu hem Türkiye hem dünyaya ilan etmelidir."
(DHA)