ANKARA (ANKA) -DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, İstanbul Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi'nde "Kürt dili ve Edebiyatı" bölümü kurulması için kanun teklifi verdi. Özçelik, "Türkiye demokrasisinin gelişmesiyle, Kürtçe'nin eğitim ve öğretimde kullanımı, toplumsal barış için önem kazanacağı gerçeğinden hareketle, Yüksek Eğitim kurumlarında formasyon kazanmış öğretmenlere gereksinim duyulacaktır" dedi.
DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Meclis Başkanlığı'na sunduğu İstanbul Üniversitesi ile Dicle Üniversitesi'nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün kurulmasını ilişkin kanun teklifi hakkında bilgi verdi. Resmi Kürt nüfus sayımı yapılmamış olsa da çeşitli kaynakların tahmini verilerine göre 15-20 milyonu Türkiye'de olmak üzere dünyada toplam 35 milyondan fazla Kürt nüfusu olduğunu belirten Özçelik, Kürtlerin konuştukları dilin ise Kürtçe olduğunu söyledi. Kürtçe'nin Dünya Dil Aileleri sınıflandırmasında; Hint Avrupa Dil Ailesinin, Asya (Hint-İrani) kolunun, Kuzey-Batı İrani grubuna giren bir dil olduğunu ifade eden Özçelik, Fransa'da yayınlanan Le Français Dans Le Monde dergisinin "Dünyanın En Etkili ve Zengin Dilleri" konulu araştırmasına göre, Türkçe'nin 25, Kürtçe'nin ise 31'nci sırada olduğunu kaydetti.
Kürtçe'nin Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesinde yıllardır ilköğretimden üniversiteye kadar her kademede eğitim ve öğretim dili olmasının yanında, kamusal alanda, sosyal ve ticari yaşamda resmi dil olarak kullanıldığını söyleyen Özçelik, şöyle konuştu: "Halen Kuzey Irak'ta üç üniversite Kürtçe eğitim vermektedir. Gerek eski ve gerekse yeni Irak Anayasasında Kürtçe, Arapça ile birlikte ikinci resmi dil olarak kabul edilmektedir. 1982 Anayasası'nın 26 ve 28'nci maddelerinde yer alan ‘Kanunla yasaklanmış dil' kavramı 1991 yılında yürürlüktün kaldırılmıştır. Kürtçe'nin günlük yaşamda, görsel ve yazılı medyada, eğitim ve öğretim kurumlarında kullanımı önünde Anayasal olarak herhangi bir engel kalmamıştır."
"TRT eleman sıkıntısı çekiyor"
Gerek Lozan antlaşmasının hükümleri gerekse Anayasa'nın Kürtçe'nin kullanımına olanak sağladığını savunan Özçelik, 2009 yılı başında TRT'nin tam gün Kürtçe yayın yapacak olan TV 8 kanalı hazırlıklarını tamamladığını hatırlattı. Özçelik, "TRT'nin akademik düzeyde Kürtçe bilen eleman sıkıntısı çektiği malumdur. Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesi yöneticileriyle iyi komşuluk, dostluk ve ticaret ilişkilerinin gelişmekte olduğu görülmektedir. Akademik düzeyde Kürtçe bilen uzmanlar, diplomatlar, girişimciler Türkiye-Kuzey Irak ilişkilerinin sağlıklı gelişmesine katkı sağlayacaklardır. Türkiye'nin AB'ye katılımı gerçekleşmese bile Türkiye demokrasisinin gelişmesiyle, Kürtçe'nin eğitim ve öğretimde kullanımı, toplumsal barış için önem kazanacağı gerçeğinden hareketle, Yüksek Eğitim Kurumlarında formasyon kazanmış öğretmenlere gereksinim duyulacaktır." Diye konuştu.
"Başbakan vaatlerini yerine getirmediği için istifa etmeli"
Özçelik basın toplantısında bir soru üzerine Başbakan Erdoğan'ın Hindistan'da söylediği yerel seçimlerde partisi ikinci parti olursa siyaseti bırakacağına ilişkin sözlerini değerlendirdi.
Siyasette liderlerin başarısız olmaları halinde görevlerini bırakmalarının demokratik ülkelerde gelenek olduğunu ancak Türkiye'de böyle bir geleneğin olmadığını kaydeden Özçelik, istifa etmek için sadece seçim sonuçlarının yeterli olmadığını söyledi. Erdoğan'ın 2002 seçimlerinden önce Diyarbakır'da ‘Kürt sorununu kabul ettiği'ni söylediğini ve sınırötesi operasyonlara karşı olduğunu kaydettiğini ifade eden Özçelik, bu nedenle bölge halkından yoğun destek aldığını, ancak geçen sürede sözlerini yerine getirmediğini ifade etti. Özçelik, "Başbakan vaatlerini yerine getirmediği için istifa etmeli" dedi. Eşit olmayan koşullarda bir seçim yarışı olduğunu, DTP'nin hazine yardımından yararlanamadığını kaydeden Özçelik, kömür dağıtımlarını hatırlatarak" AKP'nin alacağı oylar anasının ak sütü gibi helal oylar olmayacaktır" diye konuştu.
"İmralı cezaevi kapatılmalı"
Bir başka soru üzerine Özçelik, Güneydoğu'da gerginlikten yana olmadıklarını belirtirken "Eğer bizim çalışmalarımız Başbakan'ı geriyorsa evet bu çalışmaları yapacağız ve başbakanı germeye devam edeceğiz" dedi. Özçelik, İmralı'ya 5-6 mahkumun daha konulacağına ilişkin açıklamalarla ilgili bir soruya ise "Üç beş hücreyle sorun ortadan kalkmaz. Oraya kimse konmamalı, İmralı Cezaevi kapatılmalıdır" karşılığını verdi.