ŞIRNAK (İHA) - Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'nde, belediye tarafından mahalle ve sokaklar için çıkarılan isimlerin yasa dışı olduğu gerekçesiyle belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri hakkında soruşturma açıldı.
Beytüşşebap İlçesi'nde haritada birçok mahalle ve sokağın isminin bulunmaması nedeniyle ilçe belediyesi, bir şirketle anlaşarak şehir projesi çıkarıldı. İlçenin tarihinin çok eskiye dayanması ve geçmişten bu yana halihazırda kullanılan mahalle ve sokak isimlerinin halk tarafından benimsenmesi nedeniyle belediye, şehir projesinde de aynı isimleri kullandı. İlçe halkının çok eskiden beri mahalle olarak tarif ettiği bölgelere projede yer veren belediye, halk tarafından bilinen isimleri mahalle ve sokaklardaki tabelalarda bulundurmak istedi. Ancak, mahalle ve sokaklara verilen isimlerin nüfus kayıtlarında olmasına rağmen, belediye tarafından hayata geçirilmesi için Mülkü Amirliği'ne verilen projedeki isimlerin, "yasa dışı olduğu" gerekçesiyle Beytüşşebap Emniyet Müdürlüğü'ne bildirilmesi ve Kaymakamlık makamına sunulması sonucunda, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri hakkında soruşturma açıldı.
Beytüşşebap halkı ise halk tarafından bilinen yöresel isimlerin değiştirilmesi sonucu hiç kimsenin doğru adrese ulaşamayacağını söyleyerek duruma tepki gösterdi. Belediye Başkanı Faik Dursun ise isimlerin hiçbirinin siyasetle ilgisinin olmadığını ifade ederek, hisli yapıldığına inandıkları davranışları kınadıklarını ifade etti. Başkan Dursun, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"13 Ekim 2006 tarihinde belediye meclisi, karar alarak kayıtlarda belirtildiği gibi, Beytüşşebap İlçesi yerleşim birimindeki mahalle, cadde, sokak ve kümelerin adını koyarak meclis kararıyla kaymakamlığa iletmiş. İlçe mülkiye amirinin 10 gün içinde bize cevap vermesi gerekirken, 1 ay gecikmeli meclis kararımız, hiçbir gerekçe gösterilmeden '24. maddeye aykırıdır' diye, değiştirilmesi için geri gönderildi. Meclis üyeleri tarafından oy birliğiyle cadde ve sokaklar için alınan bir karardı bu. Biz de mahalle ve sokaklar için isimleri koyarken, daha çok geçmişte yerleşmiş olan ve şu anda aramızda bulunmayan ölmüş olanların isimlerini bırakmak için karar aldık. Ancak kararımız 10 gün önce ilçe mülki amiri tarafından onanması gerekirken, aradan 1.5 ay geçtikten sonra bize tekrar iade ediliyor. İlgili 5272 sayılı yasanın 23. maddesi diyor ki, 'Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararını, yeniden gerekçesini gözden geçirerek 5 gün içerisinde meclise iade edebilir'. Ayrıca 'Mülki idare amiri, hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine 10 gün içerisinde idari yargıya başvurabilir'. Ancak mülki amiri, emniyete danışarak emniyet amirinin direktifleriyle bizi mahkemeye veriyor. Üzücü olan budur. Mülki amiri, kendi öz iradesini kullanmıyor, Emniyet Amirliği'ne danışarak onun direktifleriyle hareket ediyor. Mahkemeye çağrılıyoruz, mahkemeye gidiyoruz. Cumhuriyet savcısı, belediye başkanı ve belediye meclis üyelerimiz mahkemeye gitti ve hakim beyin yanına uğradı diye savcı bey mahkemeyi terk etti. Bunlar hukuksuz davranışlardır. Böyle hisli davranarak bir ilçede görev yapan bu zihniyetteki insanların ayıplanması gerekir. Babamızın, dedemizin ve soyumuzun geçmişten günümüze kadar gelen isimlerini yaşatmak istedik. Örneğin, halk tarafından herkesin tanıdığı 'Erdal Dursun' ismini, evinin hemen bitişiğinden geçen sokağa vermişiz. Emniyetten alınan bilgilere göre bu isim, 'Erdal Engin Sincar' adlı PKK örgüt üyesi olan kişinin kod adıymış. O zaman Türkiye'deki bütün Erdal'ları ortadan kaldırsınlar. Bu isimleri nüfus kütüklerinden kaldırsınlar. Aynı şekilde, 'Lakta', bir mıntıka adıdır, yörede bunu bilmeyen insan yoktur. 'Beybün', bir çiçek ismidir. 'Ronahi', 'aydınlık' anlamındadır. 'Binyami', ilçenin önde gelen ailelerinden Ataman Ailesi'nin reisinin adıdır. 'Baran' ve 'Rengin' ise, çok sevilen çocuk isimleridir ve nüfus kayıtlarında da geçmektedir. Sokak, cadde ve mahalle için kullanılan isimlerin hiçbirinin siyasetle hiçbir ilgisi yoktur. Hisli davranılmasını kınıyoruz".