ANKARA(ANKA)- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 88. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Birinci Meclis de tören düzenlendi. Törene katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ve kuvvet komutanları tepki gösterdikleri DTP'li milletvekilleri ile karşı karşıya oturdu.
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın açılış konuşması yaptığı törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, bakanlar ve milletvekilleri katıldı. CHP lideri Deniz Baykal'ın katılmadığı törende, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ÖDP lideri Ufuk Uras, DTP milletvekilleri Hasip Kaplan, Sırrı Sakık ve DSP lideri Zeki Sezer katıldı.
Törende konuşan Toptan, birinci Meclis'in yokluklar içinde var edildiğini hatırlatarak, "Bu binada hayat bulan Birinci Meclis, oluşum biçimi, amaçlarını gerçekleştirmedeki kararlılığı, özveri ve fedakarlığıyla alınması gereken derslerle doludur. Burası toprakları işgale uğramış, esarete mahkum edilmek istenen Milletimizin bağımsızlık mücadelesini örgütleyerek yeniden dirilişini sağlayan mekandır" dedi.
-"BİRİNCİ MECLİS ÖZGÜRLÜK TUTKUSUNUN SEMBOLÜ"
TBMM Başkanı Toptan, Birinci Meclis'in özgürlük tutkusunun sembolü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Aziz Milletimizin çelikleşmiş iradesinin, mücadele azminin, özgürlük tutkusunun sembolü Birinci Meclisimiz, imtihanların en çetinini geçirmiş, milli mücadelenin beyni olmuştur. Parlamenter tarihimizin eşsiz bir dönemine sahne olan bu Meclis'in açılış sürecinde yaşananlar bağımsızlık mücadelemizin ne şartlar altında kazanıldığının en etkileyici göstergesidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadeleyi başlatmak için daha ilk adımını Samsun'a attığında bağımsızlığa ulaşmanın yolunun milli iradeye dayalı bir Meclis oluşturmaktan geçtiğini çok iyi biliyordu.
Tarih sahnesinden silinmek istenen milletimizin bağrından çıkan kahramanlar, önce Erzurum ve Sivas kongreleriyle Anadolu'da filizlenen direniş hareketlerini adım adım örgütleyerek Meclisimizin temellerini attılar.
Tarihler 19 Mart 1920'yi gösterdiğinde; Büyük Önder, yurdun dört bir tarafına gönderdiği mesajıyla Ankara'da toplanacak olağanüstü yetkilere sahip Meclis için seçim çağrısında bulunuyordu.
Böylece ülkenin bağımsızlığı yolunda verilen mücadelede alınacak kararlara geniş halk kitlesinin katılımı sağlanmış oluyordu. Savaş şartları altında, işgalin hüküm sürdüğü bir ortamda yapılan bu çağrı, hemen karşılık buldu ve 66 seçim çevresinden 337 milletvekili seçildi.
Öylesine zor şartlar altında böyle bir seçimin yapılabilmesi büyük bir başarıdır."
-"MİLLETVEKİLLERİ YANYANA ODİZİLMİŞ YATAKLARDA KALIYORDU"-
Birinci Meclis döneminde seçilen milletvekillerinin yan yana dizilmiş yataklarda kaldıklarını ve kendi içlerinden seçtikleri bir grup arkadaşlarının da mutfak işlerine baktıklarını hatırlatan Toptan şöyle devam etti:
"İnşaatı bile henüz tamamlanmamış bu bina, resmi dairelerden getirilen birkaç parça eşyayla döşendi. Milletvekillerinin oturdukları bu tahta sıralar okullardan, salonun aydınlatılması için kullanılan bir çift gaz lambası çevredeki kahvehanelerden getirildi. Milli Mücadelenin merkezi olan bu binanın çatısı bile halktan toplanan ve birbirinden farklı kiremitlerle tamamlanabilmiştir. Meclisimiz işte bu şartlar altında milletimiz için yeni bir başlangıcı ifade eden bu tarihi günde, 127 milletvekilinin katılımıyla, büyük sevinç, coşku ve heyecanla açılmıştır. Tarihin seyrini değiştiren milletvekilleri, verdikleri mücadeleyle burayı milletimizin kaygılarının umuda dönüştüğü yere çevirdiler."
Böyle bir ortamda Meclisin açılmasının, Cumhuriyetimizi kuranların milli iradeye verdiği değeri ve demokrasi anlayışlarının ne kadar ileri düzeyde olduğunu gösterdiğini vurgulayan Toptan, "Milli vicdanın eseri olan Meclis, o günden sonra memleketin alınyazısını elinde tutan en üstün kudret olan milli egemenlik ilkesiyle hareket etmiştir" diye konuştu.
-VEKİLLERİN ORTAK AMACI-
Üç yılı aşkın bir süre kullanılan binanın, bağımsızlık savaşının büyük bir zaferle sonuçlanmasına, Cumhuriyetimizin kuruluşuna, ilk anayasanın kabul edilmesine büyük bir coşkuyla tanıklık ettiğini belirten Toptan, şunları söyledi:
"Gazi Meclisi vücuda getiren milletvekillerinin her birinin kültür düzeyi, dünya görüşleri, hatta bağlı bulundukları politik düşünceler farklıydı. Ancak onları burada buluşturan ortak amaç, vatanın kurtarılması ve bağımsızlığın kazanılmasıydı. Vatanımızı bulunduğu zor durumdan kurtarmak için önce kenetlenen milletvekilleri, milletimizin önünde yeni ufuklar açmak için burada ortak aklı oluşturdular. Farklılıklarını bir potada buluşturarak ülkenin bağımsızlığı için ortak mücadeleye dönüştürdüler.
Milletvekilleri hep halkla iç içe olmuş, elde silah cepheden cepheye koşmuş, askerle birlikte çarpışmış ve köy köy dolaşarak Meclisin amaçlarını anlatmıştır. Gizli yada açık oturumlarda özgürce tartışmaların yapılabildiği Gazi Meclis, parlamento tarihimizde milletvekillerinin en çok söz aldığı dönemlerden biri olmuştur.
Yaşanan tartışmalar aslında bu Meclisin demokratik kimliğinin ve dinamik yapısının en açık göstergesidir. Büyük Atatürk ve o kahraman milletvekilleri bağımsızlığımız için canları pahasına mücadele vermeseydi, bugün bizler güçlü bir ülkenin mensupları olarak burada olamayacaktık. Bunun için onlara çok şey borçluyuz."
-VATANI ONLARA BORÇLUYUZ-
Bu güzel vatanı onlara borçlu olduğumuzu belirten Toptan, "Açıldığı günden beri milletimizin kaderine yön veren Meclisimiz, sorunların çözüm adresi olmayı sürdürmektedir. O günlerde Milletimizi bağımsızlığa kavuşturma başarısını göstermiş olan Meclisimizin bugün de çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Yeter ki; bizler de ülkemizin sorunlarını çözmek için tıpkı Gazi Meclisimizi oluşturan milletvekilleri gibi kenetlenelim ve dayanışma ruhu içerisinde hareket edelim" diye konuşmasını tamamladı.
Toptan, konuşmasının ardından kürsüden inerek salonda bulunanlarla tokalaştı. Daha sonra Birinci Meclis özel defterini imzalayan Toptan beraberindekilerle Seymenlerin gösterilerini izledi.