KADIN

Dual Plane Yöntemi ile Meme Büyütme

Dual plane meme büyütme yöntemi silikonun kas altı ve kas üstü yerleştirilmesinden farklı olarak uygulanan bir teknik.

Dual Plane Yöntemi ile Meme Büyütme

Dual plane yönteminde silikon göğüs kas dokusu altında kalmaktadır ancak bunun da değişik tipleri vardır. Farklılıklar hastanın meme dokusu, kas yapısı ve ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Dual plane meme büyütme yöntemi değişik şekillerde uygulanabilmektedir.
• Silikonun kısmen göğüs kası altında kısmende meme bezi altında olması yada,
• Göğüs kasının tutunduğu yerden tamamen ayrılarak silikonun yerleştirilmesi yada,
• Meme bezi göğüs kası ilişkisinin değiştirilerek silikonun yerleştirilmesi şeklinde yapılabilen bir uygulamadır.

Silikonla meme büyütmede iki kavram kas ile silikon ilişkisinin belirlenmesi önemlidir;

Birincisi meme altı kıvrımında ve içte ön ğöğüs kemiği (sternum) bölgesinde kasın tutunma yerleri, ikincisi ise meme bezi ile ğöğüs kasının birbirine göre ilişkileridir. Ğöğüs kasının yeniden silikona göre ilişkisini değiştirmek için meme altı kıvrımında göğüs kasının tutunduğu yerlerden ayrılmaları gerekir. Bu durumda kas meme bezinin yada ğöğüs kemiğinin izin verdiği ölçüde yukarı doğru çekilecektir.
Dual plane meme büyütmede göğüs kasının pozisyonu ya sadece meme altı kıvrım bölgesinde göğüs kasını serbestleştirerek yada ğöğüs kası ile meme bezi arasındaki bağlantıları serbestleştirerek yapılır. Bu iki manevra değişik durumlarda, ameliyat şekline, meme tipine, meme ile silikon dinamiklerine göre farklı şekillerde tercih edilir.
Göğüs bölgesinde yeterli yumuşak doku var mı?
Bu bölgede yeterli yumuşak doku olması önemlidir. Meme üst kısmında yumuşak doku kalınlığı ölçülür.
Eğer bu bölgede 2 cm yada daha kalın ise meme bezi altında bir lokalizasyona yeterince doldurulmuş, anatomik bir silikon kullanılabilir. Yumuşak doku kalınlığı aynı şekilde meme altı kıvrım bölgesinde de ölçülür.

Eğer bu bölgede 0,4 cm den ince ise bu bölgede göğüs kası serbestleştirilmez ve yeterince doku örtüsü sağlanmış olur.

Eğer kişi meme üst kısmında dolgunluk yapacak şekilde bir büyütme istiyor ise fazla şişirilen yuvarlak bir silikon yada daha büyük boyutlarda anatomik implant tercih edilir.


Ameliyattan önce bilinmesi gerekenler
1- Eğer ameliyattan önce parmaklarınızla meme altı kıvrım bölgesine dokunduğunuzda kaburgalarınızı kolayca hissediyorsanız konulacak silikonu da altta yada yanda hissedebilirsiniz.
2- İnce ve çok zayıf bir yapınız var ise silikonu dışarıdan hissetme olasılığı artacaktır.
3- Büyük silikon konulduğunda zamanla meme görünümü değişebilir ve sarkmalara neden olabilir.
4- Silikon içeriğine bağlı olmaksızın meme normalden daha sert olabilir.

Dual plane silikon uygulamasının avantajları
1- Meme şeklinin korunması daha kolaydır
2- İyileşme süreci daha hızlıdır
3- Meme grafisi çekilmesi daha kolaydır
4- Kapsül gelişim ihtimali daha düşüktür
5- Silikonu hissetme ihtimali daha azdır
6- Silikonun yanlara doğru yer değiştirme ihtimali daha azdır
7- Ameliyat sonrası daha az hassasiyet ve hızlı iyileşme mevcuttur
8- Göğüs kasının çekmesinin engelmenmesine bağlı olarak silikonda katlantı ihtimalinin azalması söz konusudur.


Meme tipine göre ameliyat tekniğinin seçilmesi

A-Tip 1 dual plane uygulanan durumlar

  • Memede herhangi bir sarkma yok
  • Meme ile ğöğüs kası sıkı sıkıya birine bağlı
  • Meme ucu alt meme kıvrımı arası 4-6 cm
    Tip 1 dual plane silikon uygulamasının amacı kas ile meme bezi arasındaki ilişkinin korunması, mümkün olduğunca fazla kas dokusu ile silikonun üzerinin örtülmesi ve meme altı kıvrımın belirginliğinin korunmasıdır.

B-Tip 2 dual plane tekniği uygulanan durumlar

  • Meme dokusunun çoğu meme alt kıvrımının
    üzerinde
  • Meme bezi ile göğüs kası arasında daha zayıf ilişki
    olması
  • Meme ucu alt meme kıvrımı arası mesafe 5,6-6,5
    arasında olması
    Bu tip uygulamanın amacı göğüs kası ile meme bezinin daha yukarıda yerleşmesinin sağlanması, gevşek bir şekilde ğöğüs kasına tutunan meme bezinin hareketliliğinin azaltılmasıdır.

C-Tip 3 dual plane tekniği uygulanan durumlar
Bu tip uygulama memede sarkma olan ve meme alt kısmı dar olan durumlarda uygulanır.
-Memelerde sarkma vardır
-Meme dokusu ile kas arasındaki bağlantılar çok gevşektir
-Meme ucu ile meme kıvrımı altı mesafa 7-8 cm kadardır
-Memenin alt bölgesinde darlık vardır.
Bu tip uygulamanın amacı meme alt kısmında kas dokusunu mümkün olduğu kadar serbestleştirmek, meme dokusu ile ğöğüs kası arasındaki ilişkiyi artırmak, meme dokusunun sarkmalarını ortadan kaldırmaktır.


Meme küçültme sonrası emzirebilir miyim ?

Meme küçültme ameliyatı plastic cerrahide sık yapılan ameliyatlardandır. Meme küçültmeden sonra kas iskelet sistemi üzerine olan yük azalmakta ve psikolojik bir rahatlama da sağlamaktadır. Teknik ilerlemelerle birlikte hasta beklentileri de artmaktadır. Bununla birlikte daha ileri yaştaki bayanlarda kronik sırt ağrısı, meme altında tekrarlayan mantar enfeksiyonu, ve fizik aktivite bozulmaya neden olsa da bu ameliyat için daha az istekli olmaktadırlar. Bununla birlikte genç bayanlar daha az ameliyat izi bırakacak şekilde meme küçültme ameliyatlarına daha fazla ilgi göstermektedirler.

Meme küçültme ameliyatlarında başka bir önemli konu da uzun yıllar kalıcı olacak simetrik ve genç bir görünüm sağlanmasıdır. Meme küçültme ameliyatı isteyen kişilerin büyük çoğunluğu doğurganlık dönemindedir ve meme küçültmeye emzirmenin etkisi önemli bir konu olmaktadır. Meme küçültme ameliyatlarından sonra emzirmenin nasıl olduğunu araştıran çok sayıda çalışma yapılmıştır. Doç Dr Mustafa Tercan yapılan meme ameliyatı tipine bağlı olarak emzirmenin değişik oranda etkileneceğini belitmektedirler.

Memeler bayanlarda normalde 15-20 lobülden (süt keseleri) oluşmaktadır. Süt bu keselerde ve bitişik yapılarda üretilmekte, toplanmakta ve süt kanalları aracılığı ile meme ucuna iletilmektedir. Meme küçültmeden sonra süt oluşumunda en önemli nokta yeterli süt yapıcı sistemin korunması ve meme uç kısmının duyusunu kaybetmemesidir. Farklı ameliyat yöntemlerinde ameliyat sonrası süt yapımı araştırılmış ve ameliyat sonrası süt yapımının değişik oranlarda devam ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda hangi yöntem de süt yapımı daha iyi korunmaktadır sorusu önemlidir.

Değişik çalışmalara göre ameliyat sonrası emzirebilme ihtimali kısa ameliyat izine neden olan (i) sürerior pedikül denilen yöntemde % 60-71, T şeklinde ize neden olan inferior pedikül denilen yöntemde % 43-77, medial pedikül denilen yöntemde % 48 ve lateral pedikül denilen yöntemde % 55 oranında tespit edilmiştir.

İlginç olan diğer bir durum ise emzirmenin cerrahi yöntemle ilgisinin yanında sosyoekonomik problemler, emzirmenin öneminin anne tarafından bilinmemesi, memede sarkma korkusu, psikolojik olarak emzirmenin istenmemesi, doğum sonrası depresyonun da meme küçültme ameliyatı geçiren bayanlarda doğum sonrası emzirmeme nedenleri olarak ortaya çıkmasıdır. Buna ilave olarak çoğu meme küçültme ameliyatı geçirmiş bayanın bu konuda yeterince bilgilendirilmemesidir.

Sonuç olarak uygun cerrahi teknikler kullanılarak meme küçültme ameliyatı geçiren bayanlar büyük çoğunluğu doğum sonrası yeteri kadar emzirme sağlayabilirler. Kısa ameliyat izi kullanılarak yapılan ameliyatlarda da yeteri kadar meme dokusu korunduğunda emzirmede büyük bir sorunla karşılaşılmayabilir. Bunun yanında meme küçültme ameliyatı geçiren bayanların bilgilendirilmesi ve doğum sonrası emzirmeye teşvik edilmesi gerekmektedir.

Daha fazla bilgi için;

Doç. Dr. Mustafa Tercan
info@cosmedicistanbul.com
http://www.cosmedicistanbul.com

Kaynaklar

  1. Breastfeeding after inferior pedicle reduction mammaplasty. Plast Reconstr Surg105:530–534,2000.
  2. Breastfeeding after vertical mammaplasty with medial pedicle. Plast Reconstr Surg 114:890–894,2004.
  3. The inferior dermal-pyramidal type breast reduction: Long-term evaluation. Ann Plast Surg 22:202–211,1989.
    4.Lactation and breastfeeding ability following lateral pedicle mammaplasty. Br JPlast Surg 56:746–751,2003.
    5.Breastfeeding after reduction mammaplasty: A comparison of 3 techniques. Ann Plast Surg 55:343–345.,2005.
YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler