Becky bir annenin yaşayabileceği en büyük kabusu yaşamıştı. 19 yaşındaki oğlu Triston dünyaya gözlerini yumduğunda bir ebeveynin deneyimleyebileceği en büyük acıyı yaşadı. Onun yokluğunda hayatına devam edebilmek için elinden geleni yaptı. Oğlunun vefatından 2 yıl sonra hayatına devam ederken hayallerinin erkeğiyle evlenme kararı aldı.
O ve müstakbel eşi Kelly bu özel günleri için hazırlandılar. Tahmin edebileceğiniz gibi Triston'ın yokluğu büyük bir boşluk yaratıyordu. Becky evliliğin her aşamasında oğlunu düşünüyordu ve düğün seremonisinde onun için bir sandalyeyi boş bıraktı. Okuduktan sonra gözleri yaşartan bir mesajla sandalyeyi süsledi.
(Senin düğünün için cennetteyim, ne yapmalıyım? Bu günü seninle geçirmek için dünyaya geleceğim. Bu yüzden benim için boş bir sandalye koy. Sen göremeyebilirsin ama ben orada olacağım.)
Becky'nin bilmediği şey ise Kelly'nin de Triston'ı düşündüğü ve o gün müstakbel eşi için hazırladığı bir sürpriz olduğuydu. Seremoni başlamadan hemen önce Kelly Becky'ye onu biriyle görüştürmesi gerektiğini söyledi. Jacob isimli 21 yaşındaki genci gören Becky birdenbire duygusallaştı ve ağlamaya başladı. Jacob'ın kim olduğunu ve o gün neden orada olduğunu gayet iyi biliyordu.
Oğlu Triston hayata gözlerini yumduğunda, Becky oğlunun organlarını ihtiyacı olan kişilere bağışladı. Becky'nin bu hareketi sayesinde yaşamaya devam etmek için organa ihtiyacı olan 5 kişi yeniden hayat buldu. Jacob, Triston'ın kalbi için uyumlu bir alıcıydı ve nakil yapıldı. Kelly de bu özel günlerinde onlara katılması için Jacob'ı düğünlerine davet etti. Bu davet, çiftin hayatlarını birleştirirken Triston'ın önemli bir parçasının da onlarla birlikte orada bulunmasını sağladı.
Becky steteskop ile oğlunun kalp atışlarını dinlerken heyecanını saklayamadı. Çocuklar gibi bir ağlıyordu, bir gülüyordu. Oğlunun kalbini alarak hayatı kurtulan bu genç adam Becky'nin düğün gününü daha da anlamlandırıyordu. Becky'nin bu düşünceli organ bağışı hareketi sayesinde Triston'ın anısı bir yerlerde yaşamaya devam ediyordu.
Bu hikayenin başı hüzünlü olsa da, başkalarına yardım etmek ile alakalı oldukça değerli bir mesaj veriyor. Bir yakınımızı kaybetmenin verdiği tarifsiz acıyla baş etmek oldukça zor olsa da, organ bağışı yaparak başkalarının sevdiklerini kurtarma şansımız olması bir noktada insanın hayata devam etmesi için anlamlı bir sebep sunuyor.
