HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dünden bugüne olimpiyatlar

ATİNA (İHA) - Yunanistan'ın başkenti Atina'daki Olimpiyat Stadı'nda 13 Ağustos Cuma günü yakılacak olimpiyat meşalesiyle, modern çağın oyunları, ilk başladığı yere geri dönmüş olacak.

Modern çağın ilk olimpiyat oyunları, 1896 yılında Atina'da gerçekleştirilmişti. Modern olimpiyatların asıl mimarı ve kurucusu olan Fransız pedagog ve tarihçi Baron Pierre de Coubertin, aslında ilk oyunların, 1900 yılında Paris'te yapılmasını planlıyordu. Ancak, oluşturulan ilk organizasyon komitesinin başına Yunanlı Demetrius Bikelas gelince, olimpiyat fikri, planlanandan 4 yıl önce uygulamaya konuldu. Bu arada Türk sporcular ilk defa, 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'na iştirak ettiler. Eskrim, halter, atletizm, bisiklet, güreş ve futbol dallarında 40 kişilik bir ekiple katılan Türkiye, hiç bir derece elde edemedi. 1932 Los Angeles oyunlarına katılmayan Türkiye, 1936 Berlin Olimpiyatları'nda grekoromen güreşte 61 kiloda Yaşar Erkan'ın birinciliği sayesinde ilk altın madalyasını kazanmış oldu.

İHA muhabirinin çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, antik çağın ilk olimpiyatlarının kökleri M.Ö. 776 yılına kadar dayanıyor. İlk 13 olimpiyat sadece bir koşu yarışından ibaretti. Daha sonra pentatlon, güreş, boks ve bayrak yarışları oyunlara dahil edildi. Kazananlara, yabani zeytin dalından yapılmış taç takılırdı. Ayrıca, heykelleri dikildiği gibi şairler tarafından methiyeler de yazılırdı.

ROMA İMPARATORUNDAN YASAK

M.Ö. 400'de en parlak devrine erişen olimpiyatlar daha sonra geriledi. Sporcular kiralandı, yabancılar Yunan tabiiyetine geçirilerek yarışlara sokuldu. Roma işgaliyle oyunlar amacından saptı. M.S. 393'te Hıristiyan olan Roma İmparatoru Theodosius, oyunları 'putperestlik adeti olduğu' gerekçesiyle yasakladı. Eski Yunan medeniyetinin gerilemesiyle, olimpiyatlara olan ilgi de kayboldu. Daha sonra, 1896'da oyunlar tekrar canlandırıldı ve o zamandan beri de devamlı olarak düzenlenmektedir.

Modern olimpiyatların asıl mimarı ve kurucusu olan isim ise Fransız pedagog ve tarihçi Baron Pierre de Coubertin'dir. ABD ve İngiltere'deki spor faaliyetlerini, Alman ve İsveç jimnastiğini inceleyen, özellikle eski Grekler'in spor hareketlerine büyük ilgi gösteren Baron Pierre de Coubertin, 1892 yılının 24 Kasımı'nda Paris'in Sorbon Üniversitesi'nin amfisinde düzenlenen Fransız Atletik Sporları Kuruluşları Birliği'nin 5. yıldönümünde, çeşitli ulusları birbirine yaklaştırıp kaynaştıracak, dünya gençliğini, ırk, din ve politik kavramlar gözetmeksizin, spor ve sportmence yarışmalar yoluyla birleştirecek bir spor organizasyonunun düzenlenmesini önerdi ve önerisi kabul edildi. "Modern Olimpiyatlar"ın doğuşuydu bu...

İLK OYUNLARA 13 ÜLKE KATILDI

Paskalya Yortusu'na rastlayan bu ilk oyunların açılışı, Zeus Tapınağı ve Akropolis yakınlarındaki Panathinaikon Stadı'nda 70 bin kişilik bir seyirci topluluğu önünde Yunanistan Kralı I. Georg tarafından yapıldı. İlk olimpiyatlara 13 ülkeden 311 sporcu katıldı.

Bu tarihten tam 100 yıl sonra da oyunların Atina'da yapılması yönündeki beklenti hayli fazlaydı. Ancak ticari düşünceler, geleneklerin önüne geçti ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 1996 Olimpiyatları'nın ABD'nin Atlanta kentinde yapılmasına karar verdi. Olimpiyat Komitesi teknik, ekonomik ve politik yetersizlikleri gerekçe göstererek, yeni yüzyılın ilk oyunları için Atina'nın başvurusunu yine geri çevirdi ve 2000 Yaz Olimpiyatları, Avustralya'nın Sydney kentinde yapıldı.

Yunanistan'ın olimpiyat rüyası ile ilgili tarihi karar ise 1997 yılında verildi ve 2004 yılındaki 25. Yaz Olimpiyatları'nın Atina'da yapılmasına karar verildi. Her dört yılda bir düzenlenen, yaz ve kış olmak üzere iki döneme ayrılan olimpiyatlar, bugüne kadar sadece üç kez yapılamadı. 1916 yılında Berlin'de yapılması planlanan oyunlar I. Dünya Savaşı, 1940 ve 1944'deki oyunlar ise 2. Dünya Savaşı yüzünden gerçekleştirilemedi.

OLİMPİYATLARDAKİ TÜRKİYE

Türk sporcular ise ilk defa 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'na iştirak ettiler. Bu olimpiyat oyunlarına eskrim, halter, atletizm, bisiklet, güreş ve futbol dallarında 40 kişilik bir ekiple katılındı ve hiç bir derece alınamadı. 1932 Los Angeles oyunlarına katılmayan Türkiye, 1936 Berlin Olimpiyatları'nda ise 59 kişilik kafileyle yer aldı.

Müsabakalarda grekoromen güreşte 61 kiloda Yaşar Erkan, birinci olarak altın madalya kazandı. Bu, Türkiye'nin ilk olimpiyat madalyası oldu.

1940-1944 olimpiyatlarının İkinci Dünya Savaşı sebebiyle yapılmamasından sonra, 1948'de Londra Olimpiyatları'nda Türkiye, güreşte büyük başarı elde etti. Grekoromen ağırda Mersinli Ahmet ve 62,5 kiloda Mehmed Oktav altın, 52 kiloda Kenan Olcay ve 79 kiloda Muhlis Tayfur gümüş, 57 kiloda Halil Kaya bronz, serbestte ise 57 kiloda Nasuh Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal Atik ve 73 kiloda Yaşar Doğu altın, 52 kiloda Halit Balamir, 79 kiloda Adil Candemir ise gümüş madalya kazandılar. Atletizm dalında ise üç adım atlamada Ruhi Sarıalp üçüncü olarak bronz madalyaya ulaştı.

1976 Montreal (Kanada) Olimpiyatları'na katılan Türk sporculardan hiç biri dereceye giremedi. Türkiye, 1980 Moskova Olimpiyatları'na, Rusların Afganistan'ı işgal edip pek çok insanı öldürmesini protesto maksadıyla katılmadı.

En Çok Aranan Haberler