CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaretinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'yi de ziyaret etmişti. Liderlerin görüşmeleri gündem olurken aralarındaki tansiyon da devam ediyor.
Dün Bahçeli ve Özel birbirlerine terörle mücadele ile Sinan Ateş cinayeti üzerinden sorular yönelterek yüklendi. Karşılıklı 4'er sorunun yöneltildiği atışmayı YouTube kanalında değerlendiren gazeteci Fatih Altaylı, Bahçeli'nin hiç evlenmemesine parantez açarak yaptığı yorumla dikkat çekti.
Bahçeli grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları şu soruları sormuştu: "Türkiye'yi, Cumhurbaşkanımızın değil de başkalarının yönettiğini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum: İmralı canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarının affını istiyor musunuz? Vatan topraklarının bir bölümünde bağımsız Kürdistan'ın kurulmasından yana mısınız? Beraber 'demlendiklerinize' söz verdiniz mi? Hangi dış mihrakların nam ve hesabına siyasi çalışma yürütüyor, Türkiye'nin geleceğini kimlerle konuşuyor, kimin folluğunda yatıyorsunuz? 37 kişinin katiline verilen cezalar hukuksuzsa size göre hukuk nedir? Adalet nedir? Devlet nedir? Siyasi onur ve millet sevdası sizin meşrebinizde ne manaya gelmektedir?"
Bahçeli'den saatler sonra kendi partisinin toplantısında kürsüye çıkan Özel, yanıtını şöyle verdi:
"Bana dört tane anormal soru sormuş. Ben ona saat sormayınca o bana soru sormuş. 4 tane soruyu okumaya utanırım. Sorular, CHP'nin ülkenin kurucu partisinin CHP gibi Türkiye İttifakı diyen bir partinin genel başkanına sorulacak sorular değil. Ben bu soruların kime sorulacağını biliyorum da ben bu seviyeye inmek istemiyorum.
Soruların içerisinde 'Kürdistan kurulsun mu ne diyorsun? Böyle şeyler var. Sayın Bahçeli, dönmüş bunları prompterdan okumuş. Ben o promptera bunları kimin yazdığını biliyorum. O meşhur, ikili var ya MHP örgütünün illallah dediği ikili. Gerçek MHP'lilerin tüylerini diken diken yapan ikili. MHP'de metinleri yazan gece bir elinde telefon bir elinde bardak tweetler atan o birisiyle 'Meclis'in uzman çavuşuyum' deyip de uzman çavuşa bile verdiği sözleri tutmayan o birisi var ya o ikisi dört tane soru yazmışlar promptera. Sayın Bahçeli'ye 'oku bakalım Özgür Özel cevap versin'. Ben o dört soruyu okumam da Sayın Bahçeli, size bu soruları yazan o arsız metin yazarları var ya şu dört soruya cevap versinler bakalım. Bu iki kişinin isimleri Sinan Ateş cinayeti iddianamesine nasıl ve kimler tarafından iddianameden ayıklanmıştır? Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bir ismin sokak ortasında ölümünden sonra kimse tweet atmayacak, cenazeye gitmeyecek, taziye bildirmeyecek diyen hangi ikisidir? İran Cumhurbaşkanının ölümünün üzerindeki sis perdesi aralanmalıdır diye bugün promptera yazanlar, Sinan Ateş davasının üzerine sis çöktürürken bu ikisinin bu sisteki payı nedir? Yoksa bu sisin kendisi bizatihi bu ikisi midir? Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız. Sayı Bahçeli, CHP bir siyasi davaya 'siyasi' diyor diye normalleşmeye bir şey olmaz ama Türkiye normalleşecekse sokak ortası cinayetlerine kimse sahip çıkmayacak. Türkiye normalleşecekse hiçbir siyasinin böylesi bir durumda sorgulanmasının, yargılanmasının önünde kimse kalkan olmayacak. Türkiye normalleşecekse, MHP normal bir siyasi çizgide kalacaksa bu ayıptan MHP de kurtulacak, Türkiye de kurtulacak."
Fatih Altaylı ise liderlerin tartışmasıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"İlginç olan şu; Devlet bey dün ve evvelsi gün Özgür Özel'i öve öve bitiremiyordu. Bugünse yerin dibine sokmaya çalışıyor. Ben bunlara bakınca Devlet beyin neden şimdiye kadar evlenmediğini anlamış oldum. Çünkü hakikaten bu üslupla bir ilişki götürmek çok zordur. El bebek gül bebek falan, 'Ay ne güzel beni seviyor' falan dersin, sonra çat! O yüzden ilişki yürümez. Özgür Özel tam 'Ya Devlet bey beni seviyor, aramız iyi' falan derken sağlı sollu girişmiş Devlet bey.
Bu sorular siyaseten sorulabilir. Cevapları verilebilir mi o tartışılır. Ama Özgür Özel'in verdiği cevaplar da; nasıl ki Devlet bey topu taçtan içeri sokmaya çalışıyor, o da taçtan içeri giren topu hem taca vuruyor hem de hakeme itiraz ediyor. 'Bu sözler senin değil, ben bunları söylenin kim olduğunu biliyorum' falan diyerek hedef saptırıyor, oradan Sinan Ateş cinayetine bağlıyor ve Sinan Ateş cinayetinin azmettiricileri üzerinden, başka bir hukuksuzluktan Devlet beyi sıkıştırıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin yumuşak karnı Sinan Ateş cinayetidir. Devlet bey Sinan Ateş cinayetiyle ilgili aslında baştan net bir tavır alsaydı, 'Kardeşim bizim partimizde bu işle ilgili birileri var ise ne yaparsınız yapın' deseydi bu yumuşak karın oluşmayacaktı.
Şu anda oluştu ve sıkışan herkes MHP'de o yaraya parmak sokuyor, o yarayı kaşıyor. Çünkü orada belli ki derin açık bir yara var. Bu yaradan AK Parti de faydalanıyor CHP de faydalanıyor AK Parti içindeki MHP ile olan işbirliğine karşı olan gruplar çok yoğun faydalanıyorlar.
Devlet bey bunu sorduğu zaman şaşırtıcı değil. Niye şaşırtıcı değil, Devlet bey bunu daha önce Tayyip Erdoğan'a da soruyordu, Tayyip Erdoğan için de aynı şeyleri söyledi Devlet bey. Yani bu sorular Özgür Özel'e özel değil. Devlet bey birine muhalifse ve o birinin yaptıklarından hoşlanmıyorsa onu muhakkak bir dış mihrakla bağlantılandırıyor. Sonra araları düzelirse veya iş birliği yaparlarsa o dış mihrakla bağlantısını kesiyor, bu sefer o bağlantıya başka birini yerleştiriyor. AK Parti ile araları çok iyi olduğu için şimdi oraya CHP'yi yerleştiriyor. Yarın öbür gür başkasını yerleştirir."