İSTANBUL (İHA) - Küreselleşmenin yoksulluğu daha da yaygınlaştırdığı günümüzde açlığın, eğitimsizliğin, şiddetin, savaşların her türlü ihmalin ve istismarın bedelini en ağır çocuklar ödüyor.
Bugün dünya nüfusunun yarısını oluşturan 0-18 yaş grubu 3 milyarı aşkın çocuğun çoğu şiddete maruz kalıyor. Her 100 çocuktan 6'sı, 5 yaşına varmadan ölüyor. 200 milyon çocuk iyi beslenemiyor. Her ay 800 çocuk, mayınlardan dolayı ölüyor veya sakat kalıyor. 9-14 yaş arasındaki 272 milyon çocuk ise okula gitmek yerine can ve sağlık güvenliğinin olmadığı işlerde çalışıyor. Türkiye de ise, hiç aşı olmayan çocuk sayısı yüzde 4. Her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde. Türkiye'de 6-18 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 6 milyon sınırına dayanmış durumda. Çalışan çocukların ise yüzde 30'u okula gitmiyor. 4-18 yaşlarındaki nüfus içinde 1 milyon 100 bin engelli çocuk bulunuyor.
Çocuk Vakfı'nın hazırladığı 'Risk Altındaki Dünya Çocukları Raporu'nda, dünya çocuklarının durumunu gösteren veriler şöyle: Dünyanın toplam nüfusu 6 milyar 300 milyon. 0-18 yaş arası çocuk nüfusu 3 milyar 50 milyon. Bu çocukların 1 milyar 900 milyonu 15 yaşından küçük. 500 milyon çocuk henüz 3 yaşını aşmamış. Her 100 çocuktan 6'sı 5 yaşına varmadan ölüyor. Gelişmekte olan ülkelerde 5-14 yaşlarında 200 milyon çocuk iyi beslenemiyor. Dünya genelinde çocukların yüzde 71'i temiz su içebiliyor. Okul çağında bulunan 135 milyon çocuk, okuma yazma bilmiyor.
İKİ ÇOCUKTAN BİRİ ŞİDDETE UĞRUYOR Raporda, dünyada her iki çocuktan birinin şiddete maruz kaldığı belirtilirken, her ay 800 çocuğun kara mayınlarından dolayı öldüğü veya sakat kaldığı, yaklaşık 90 ülkede 60 milyona yakın çocuğun, kara mayınlarının tehdidi altında yaşadığını bildiriliyor. Rapora göre, Afganistan'daki çocukların yüzde 72'si bir yakınını kaybetmiş, yüzde 65'i çevrelerinde cesetler görmüş. Yüzde 50'si, birilerini roketli veya bombalı saldırılar neticesinde ölürken görmüş.
300 BİN 'ÇOCUK ASKER'
Dünyada 35'e yakın ülkede yaklaşık 300 bin çocuğun, hükümet veya muhalif gruplar adına asker olarak savaştığı vurgulanan raporda, çocukların 85'ten fazla ülkede askere alındığı, çocuk askerlerin çoğunluğunu 15-18 yaş dilimindeki çocuklar oluşturmakla birlikte, henüz 7 yaşında olan çocuk askerlere de rastlandığı belirtiliyor.
Raporda, hatalarından dolayı ölüm cezasına çarptırılan çocuklar olduğu ifade edilerek, pek çok ülkede esir alınan ve kaçmaya teşebbüs edip başarılı olamayan çocukların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığına dikkat çekiliyor. Rapora göre, işkence ve kötü muamele, çocukların haklarını ihlal etmede yoğun olarak uygulanan yöntemler arasında yer alıyor. En yaygın yöntem ise dayak. Dayak, çoğu zaman yaralanmalara sebep olmakla birlikte, zaman zaman ölümle de sonuçlanabiliyor. Öldüresiye dövmek, aynı zamanda en eski ve terk edilmeyen yöntem.
Raporda, dünya üzerindeki mültecilerin yüzde 80'inin kadın ve çocuk olduğu belirtiliyor. Dünyada yerlerinden edilmiş 25 milyondan fazla çocuk olduğu vurgulanan raporda, mülteci çocukların şiddet, hastalık, kötü beslenme gibi sorunlarla sık sık yüz yüze geldikleri kaydediliyor.
60 MİLYON 'ÇOCUK İŞÇİ'
'Risk Altındaki Dünya Çocukları Raporu'nda, Dünya Çalışma Örgütü'nün son verilerine de yer veriliyor. Buna göre, dünya genelinde 5-11 yaş grubunu teşkil eden çocukların 60 milyona yakını çalışıyor. Dünyada 9-14 yaş grubunda 272 milyon çocuk çalışıyor. Bu çocukların büyük çoğunluğu çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. 'İşçi çocukların' dörtte üçü haftada 40 saatten fazla çalışıyor.
TÜRKİYE'NİN MANZARASI
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi çocuklara armağan edilmiş bir günü olan Türkiye'nin çocuk raporu pek de parlak değil. Çocuk Vakfı'nın hazırlamış olduğu rapora göre, Türkiye'nin çocuk karnesi şöyle: Genç nüfusun oldukça fazla olduğu Türkiye'de 0-18 yaş arasındaki nüfus 27 milyon, 5 yaş altı nüfus ise 7 milyon. Bebek ölüm oranı binde 37. Türkiye'de çocuk annelerin oranı da yüksek. 12-14 yaş arası evli olan kız çocuklarının sayısı 10 bin 484. 15-19 yaş grubunda evli olanların sayıları ise 463 bin 481. Türkiye, çocuk sağlığı alanında ulusal hedeflere ulaşmaktan uzak. Hiç aşı olmayan çocuk sayısı yüzde 4. Türkiye'de her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde.
1 MİLYON 100 BİN ENGELLİ
Raporda, okula kayıtlı olmayan 7-13 yaş arası kız çocuk oranının yüzde 31, erkek çocuk oranının ise yüzde 21 olduğu belirtilirken, 4-18 yaşlarındaki çocuk nüfusu içinde 1 milyon 100 bin engelli çocuk bulunduğu, 45 bin görme, 130 bin işitme, 500 bin zihinsel, 300 bin hareket engelli olan çocuklar için verilen eğitimin ise yetersiz olduğu ileri sürülüyor. Engelli çocukların okullu oranlarının yüzde 2 civarında olduğu vurgulanırken, özel eğitim dahil ilköğretimden yararlanan engelli çocuk sayısının ise 28 bin olduğu bildiriliyor.
Raporda, Türkiye'de 6-18 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısının 6 milyon sınırına dayandığı, çalışan çocukların ise yüzde 30'unun okula gitmediği belirtiliyor. Türkiye genelinde sokak çocuklarının sayısının 6 bin olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de çocuk istismarının en yüksek oranını psikolojik ve fiziki istismar türleri oluşturuyor.
İSTANBUL'UN KARNESİ 'ÇOK KÖTÜ' Rapora göre, en kötü durumda olanlar, İstanbul'da yaşayan çocuklar. İstanbul'da 0-18 yaş grubu nüfus 4 milyon 260 bin. Nüfusun en yüksek oranını 10-19 yaş grubu oluşturuyor. İstanbul'da bebek ölüm oranı binde 27. 15-19 yaş arası evli olan annelik yüzdesi, Türkiye ortalamasının altında. Okula kayıtlı olmayan kız çocuk oranı yüzde 21.6, erkek çocuk oranıysa yüzde 18.6. Tespit edilmiş engelli çocuk sayısı 420 bin. Ancak, 2000-2001 öğretim yılında sadece 3 bin 028 engelli öğrenci, özel eğitim okullarında öğrenim görmüş. İstanbul'da kimseli-kimsesiz korunmaya muhtaç çocuk sayısı 300 bin. Sokakta yaşayan çocuk sayısı son üç yılda hızla artmayı sürdürüyor. Mevsimlere göre değişmekle beraber sokak çocuğu sayısı 650 civarında.
ÇOCUK İSTİSMARI
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, Türkiye'de çocuk istismarının "fiziksel", "ekonomik", "cinsel" ve "duygusal" olarak dört şekilde olduğunu belirterek, "Gerçekte Türkiye'de en yaygın ihlal, yoksulluk sebebiyle çocukların doğru beslenememesinden kaynaklı beslenme ve gelişme hakları ihlalidir" dedi.
Tarihin hiçbir döneminde çocuk sorununun, bugünkü kadar kuşatıcı boyutlara ulaşmadığını ifade eden Şirin, "Bugün bütün dünyada çocuk merkezli bir kriz yaşanıyor. Buna karşılık çocuk, dünyanın ilk gündem maddesi olamıyor. Yoksulluğun, eğitimsizliğin, açlığın, şiddetin, savaşların, her türlü ihmalin ve istismarın tükettiği çocuk gerçeği karşısında bütün insanlık çocuk ödevine yönelmedikçe, çocuğu kolay hedef olmaktan kurtaramayız" diye konuştu.