YURTHABER

Ankara
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çölleşmenin dünyanın geleceği ve insanlığın gıda...

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çölleşmenin dünyanın geleceği ve insanlığın gıda güvencesi açısından büyük tehlike oluşturduğunu vurguladı.Bayraktar, 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, araştırmalara göre dünyada her yıl Hollanda’nın üç katı büyüklüğünde bir alanın çölleştiğine dikkati çekti. Dünyadaki toplam kara alanlarının dörtte birinin farklı düzeylerde çölleşme tehdidi altında olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:“Kurak, yarı kurak ve az yağışlı bölgelerde iklim değişikliği ve insan faaliyetleriyle ortaya çıkan çölleşmenin en önemli nedeni ise erozyondur. Ülkemiz, erozyona en fazla maruz kalan ülkeler arasındadır. Türkiye topraklarının yüzde 90’ında değişik derecelerde erozyon yaşanmaktadır. Erozyonun en önemli sebebi ise ormanların ve bitki örtüsünün tahrip edilmesidir. Toprağın aşırı kullanımı, iklim değişikliği, ormansızlaşma, anız yakma, amaç dışı toprak kullanımı, meraların tarıma açılması, aşırı otlatma, plansız sulama ve eğitimsizlik gibi nedenlerle çölleşmeyi hızlandırmaktadır. Ayrıca nüfus artışına paralel olarak gıda, toprak ve suya olan talebin artması, zenginleşmeyle insanların tüketim alışkanlıklarının değişmesi doğal kaynaklar üzerinde baskı yapmakta, bu da çölleşmenin bir başka nedenini oluşturmaktadır.”“ÜLKEMİZDE ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE VE KURAKLIĞIN ETKİLERİNİ AZALTMADA ACİL TEDBİRLERİN ALINMASI ZORUNLUDUR”Ülkemizin iklim şartları, yer şekilleri ve toprak özellikleriyle “Dünya Çölleşme Tehlikesi Haritası”nda “çölleşmeye fazla duyarlı” bir ülke olarak yer aldığına işaret eden Bayraktar, “Bu nedenle ülkemizde çölleşmeyle mücadele ve kuraklığın etkilerini azaltmada acil tedbirlerin alınması zorunludur” dedi. Bayraktar, şu bilgileri verdi:“Topraklarımızın yaklaşık yüzde 60’ı, yüzde 12’den fazla eğimi olan arazilerden oluşmaktadır. Bundan dolayı topraklarımızın yaklaşık yüzde 70’inin derinliği azdır. Tarım, orman ve mera alanlarımızın önemli bir bölümü yeterli su içeriğine de sahip değildir. Eğimin fazlalığı, bitki örtüsünün yetersizliği, toprağın aşınmaya uygun veya duyarlı olması topraklarımızı erozyon tehdidiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bunun yanında aşırı nüfus baskısının getirdiği tarım topraklarının amaç dışı kullanımı, tarım alanlarının yetenek sınıflamasına göre kullanılmaması, tarımsal yönden verimli alanların ve değerli doğal yaşam alanlarının geri dönülmeyecek biçimde elden çıkmasına yol açmaktadır. Türkiye’de her yıl binlerce dönüm tarım arazisi, erozyona sebep olan hatalı sulama ve yanlış toprak işleme gibi uygulamalardan dolayı kullanılamaz hale geliyor. Ayrıca, su kaynaklarımız bilinçsiz sulama nedeniyle israf ediliyor. Aşırı sulamaya bağlı olarak verimli topraklarımız akan sularla birlikte taşınıyor. Topraklarımız tuzlulaşıyor, çoraklaşıyor. Zaten su zengini olmayan ülkemizde aşırı sulama bir yana bir damla suyu dahi heba etme lüksümüz yoktur. Yine aşırı sulamaya bağlı olarak ekili alanlarda drenaj sorunu yaşanıyor. Ürünlerimizde verim ve kalite kayıpları meydana geliyor. Büyük bir tarımsal potansiyele sahip ülkemizde insanlarımızın çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda daha fazla duyarlı ve bilinçli olabilmesi için kamu ve özel kuruluşların konuya gereken hassasiyeti göstermeleri son derece önemlidir. Toplumda çölleşmeyle mücadele bilincinin oluşturulması, çevre sorunlarına karşı duyarlı olunması ve gerekli önlemlerin alınmasının temelinde de eğitim yatmaktadır.”“TOPRAK VE SU OLMAZSA OLMAZ”Yaşamın devamı için zorunlu olan toprak ve su gibi olmazsa olmaz doğal kaynakların korunması ve amacına uygun kullanılmasının son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:“Gelecek nesillerin gıda gereksinimlerinin ülke kaynaklarıyla karşılanabilmesi, başta toprak ve su olmak üzere ancak ve ancak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımıyla mümkün olabilir. Toprağımız geleceğimizdir, toprağımız geleceğindir. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için iklim değişikliği sürecinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı ve dayanıklı olmak zorundayız. Her geçen gün azalmakta olan doğal kaynaklarımızı ve verimli arazilerimizi korumalı, bozulan alanların rehabilitasyonu için çalışmalara hız vermeliyiz.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler