Axl Rose (şarkıcı), Slash (gitarist), Izzy Stradlin (gitarist), Duff McKagan (basçı) ve Steven Adler (davulcu). Orjinal kadrosuyla, budur: Guns N' Roses...
90'ların başlarında dünyanın en büyük stadyum konserlerini vermeden, Don't Cry, November Rain, Paradise City ve Sweet Child O'Mine gibi rock klasiklerini yayınlamadan önce; pek de paraları yoktu ekibin. İlk kuruldukları 1985 yılıyla ilgili bazı anılarını, sonradan gruptan ayrılan Izzy Stradlin biyografi kitabında paylaştı:
1986 yılında yaşananlar yazar Stephen Davis'in grupla ilgili hazırladığı kitaba konu oldu...
Yazara göre, 28 Şubat 1986 yılında yaşananlar şu şekildeydi:
''Troubadour'da konser vereceklerdi. Bu konsere Geffen Records (dönemin en büyük plak şirketlerinden biri) temsilcileri gelecek ve onları izleyeceklerdi, adamları etkilemek durumundalardı yani. Gelin görün ki; Axl Rose haricinde tüm grup, bu önemli konserden önce aşırı sarhoş olmayı, eroin kullanmayı, tüm bunların üzerine de kokain çekmeyi seçtiler. Tüm bunlara rağmen Geffen Records temsilcisi Tom Zutaut, bu konserden aşırı memnun ayrıldı!
Grubun ortalığı yakıp yıkacak, dünya üzerinde milyonlarca kopya satacak ilk albümü Appetite For Destruction'ı yayınlamasına henüz 1 yıl vardı. Takvimler 5 Nisan 1986'yı gösteriyordu, Guns N' Roses turnedeydi.
31 Temmuz 1986'da grubun efsanevi gitaristi Slash (Saul Hudson) tutuklandı, henüz 21 yaşındaydı.
Bir trafik polisi, arka lambası çalışmadığı için Slash'in arabasını durdurdu. Slash'in kafası fazla iyiydi, bundan şüphelenen polis arabayı aradı ve yeni kullanılmış bir şırınga buldu. Slash, arabada eroin almıştı!
Steven Adler 1987 yılında o zamanki kız arkadaşı Adriana Smith'i aldatmış, bir de üstüne yakalanmıştı. Axl Rose Adriana Smith'i stüdyoya çağırdığında, genç kadın bunu bir intikam biçimi olarak gördü.
O zamanlar 19 yaşında olan Smith epey sarhoş biçimde stüdyoya girdi ve mikrofonlar kayıttayken Axl Rose ile seks yapmaya başladı. Konunun daha iyi anlaşılması için tekrarlayalım: grubun vokalisti, grubun davulcusunun sevgilisi ile davulcudan habersiz seks yaptı ve kadının inleme sesleri albüme girdi!
Slash, o zamanki sevgilisi ve Steven Adler 23 Aralık 1987'de Noel Bayramı'nı Franklin Plaza Oteli'nde kutlamaya karar verdiler. Yanlarında bir de konukları vardı: Mötley Crüe'nün basçısı: Nikki Sixx.
Beklenmedik bir şey değil artık tabii, yanlarında bol miktarda kokain ve alkol vardı. Bol bol kokain ve alkol kullanımından sonra, bir ara Nikki Sixx tuvalete kalktı. Bir süre gelmeyince Steven Adler durumu merak etti ve arkasından banyoya gitti. Nikki Sixx'i yüzü mosmor olmuş, bayılmış ve yerde yatar halde buldu!
Steven Adler birkaç hafta evvel sarhoşken elektrik direğini yumruklayarak elini kırmıştı, eli de hala alçıdaydı. Önce Sixx'i güç bela soğuk duşa soktu. Sixx bir türlü kendine gelemeyince alçılı eliyle bas gitaristin yüzünü yumruklamaya başladı. Birkaç yumruktan sonra Sixx'in gözleri açıldı, kendine geldi.
1989'da büyük bir dünya turnesine çıktı Guns N' Roses. Turneden döndüklerinde Slash artık tam anlamıyla bir keş idi.
Gitarist 1991'e kadar tam anlamıyla kurtulamadı eroinden. Jack Daniels, kokain ve eroin üçlüsüyle uzun uzun takılmaları bir gün Arizona'daki bir golf sahasında büyük bir rezilliğe sebep oldu. Kendi biyografisinde anlattığı anı şu şekilde:
''Halüsinasyon görüyordum. Üzerim başım kanıyordu ve çırılçıplaktım. Predator'lar golf sahasında ellerinde makinalı tüfeklerle beni kovalıyorlardı, ben de koşarak kaçıyordum. Bir ara bir görevli kadına rastladım, onun arkasına saklanarak onu siper ettim. Sonra tekrar kaçmaya başladım, cam bir kapıya girmişim, kırdım. Otelin lobisine vardığımda polisler beni bekliyordu.
Grubun en güzel şarkılarının bazılarının, mesela Nightrain'in yazarı Izzy Stradlin. Ve görünen o ki grubun en ağır delilerinden biri de oydu.
27 Ağustos 1989'da Los Angeles'tan Indianapolis'e giden bir uçaktaydı Izzy Stradlin. Sigara içilmeyen bölümde yaktı bir sigara, çok sarhoştu. Hostes gelip sigarasını söndürmesini söylediğinde sağlam bir küfür etti Izzy. Sonra çok sıkıştı, yerinden kalkıp tuvalete gitti.
''Tuvalette insanlar vardı... Saatlerce beklemem gerekecekmiş gibi hissettim bir an. Ben de çöp kutusuna işedim. Hatırladığım bir sonraki şey havaalanına indiğimiz ve beni 10 polisin karşılaması... Bir de ''Off gene s*\tım...'' diye düşündüğümü hatırlıyorum.''
Izzy Stradlin'in otobiyografisinden.*