2 Nisan tarihi dünyada Otizm Farkındalık Günü olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler tarafından 1 Kasım 2007’de otizm, asperger sendromu gibi otistik spektrum bozukluklarına dikkat çekiliyor. Dünya Otizm Farkındalık günü mesajlar paylaşılarak bu spektrumdakilerin sorunlarına dikkat çekiliyor. İşte otizm nedir sorusunun cevabı, bu durum ile ilgili detaylar ve Dünya Otizm Farkındalık Günü mesajları...
Otizm eksiklik değil, farklılıktır. Otizmin farkındayız ve onların yanındayız.
Otizmi yaşayan ve farkında olan herkesle otizmin farkındayız. Otizm hastalık değil, farklılıktır.
Bugün Dünya Otizm Farkındalık Günü! Otizm eksiklik değil farklılıktır. Farklılıkları birlikte fark edelim ve onların sevgi dolu enerjilerini hissedelim.
Ayrıştırmayalım, sevelim, birlik olalım. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde sen de farkında ol!
"Otizm seçim değil, ama farkında olmak senin seçimin." 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü
Farklılığımız yok, ortaklığımız çok! 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde; “Otizme Mavi Işık Yak”
Otizm eksiklik değil, farklılıktır. Otizmin farkındayız ve onların yanındayız. Unutmayalım ki, engel diye bir şey yoktur. En büyük engel sevgisizliktir! 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü Kutlu Olsun.
Farklılıkları bu dünyaya çok şey katacak yeter ki farkında ve yanlarında olmayı bilelim. Daha güzel bir dünya İçin farkındayız, farklılıklarımızla bir aradayız.
Hem seviyoruz hem farkındayız. Dünya
Otizm bir hastalık değil, nörobiyolojik bir bozukluktur. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde sen de otizme mavi ışık yak..
Otizmin farkındayız, onların yanındayız. Otizmin tek tedavisi erken tanı ile yoğun ve sürekli eğitimdir. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü.
Göz teması kuramayabilirim ama yüreğini hissederim.. Otizm eksiklik değil farklılıktır. Otizmin farkındayız ve onların yanındayız...
Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır.
Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır.
Görülmesi 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin edilmektedir, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. Otizm vakalarının sayısı 1980’lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.
Otizm beynin birçok kısmını etkiler ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamıştır. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında belirtileri fark eder. Erken davranışsal ya da kavrayışsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir. Otizm tanılı çocukların çok azı erişkin olduktan sonra bağımsız yaşamakta, bunlardan bir kısmı bunda başarılı olabilmektedir. Bazılarının otizme bir çare aradığı, diğerlerinin de otizmin bir bozukluktan çok bir durum olduğuna inandığı bir otistik kültür ortaya çıkmıştır.