Dünya şampiyonluğu için Çin'e yerleştiler

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın korumalığını yapan, Uzakdoğu sporlarında Avrupa ve Türkiye şampiyonlukları bulunan Wusu Federasyonu Başkanı Abdurrahman Akyüz 'ün üç çocuğu da babalarının izinden gidiyor.
Savunma sanatı dalı olan Wusu'da Avrupa şampiyonluğu ve dünya üçüncülüğü kazanarak adından sözettiren Elif (14), Zeynep (11) ve Necmettin Erbakan Akyüz (9) isimli kardeşler, kısa sürede elde ettikleri başarılarla göz doldurdu. Dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu hedefleyen üç kardeş, Budo antrenörlüğü yapan anneleri ile birlikte Wusu eğitimi almak için Çin'e yerleşti. Akyüz kardeşler, şampiyonalara Çinli hocalar tarafından hazırlanacak.
2010'da federasyon başkanı olan Abdurrahman Akyüz'ün dört çocuğundan üçü kendisi gibi Çin'in milli sporu Wushu'ya tutkuyla bağlandı. Babalarına ait salonda Uzakdoğu sporu olan Kung Fu'ya başlayan üç kardeş, 2007 yılında Wusu ile tanıştı. Milli takım hocaları ve anneleri tarafından eğitilen kardeşlerden Elif, Avrupa şampiyonluğu gibi büyük bir başarı elde ederken Zeynep'de Avrupa 3’üncüsü oldu. Ailenin merhum başbakanın adını taşıyan erkek çocuğu Necmettin Erbakan Akyüz ise dünya 4'üncüsü oldu.
Son olarak Ankara’daki Dünya Çocuk Oyunları’nda Çin'i geçip şampiyon olan Türk takımında Akyüz kardeşler, 11 birincilik alarak milli takımın şampiyon olmasında büyük pay sahibi oldu.
Dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu hedefleyen çocuklarının iyi bir eğitim almasını isteyen Akyüz ailesi, Çin'e yerleşme kararı aldı. Anne Fatma Akyüz, dört çocuğuyla birlikte Pekin'e gitti.
Anne Fatma Akyüz, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yaptığı açıklamada, uzak doğu sporlarının ailede bir tutku olduğunu söyledi. Eşiyle Kung Fu yaparken tanıştığını anlatan Akyüz; "13 yaşından beri Kung Fu yapıyorum. Ağabeylerim ve kardeşlerimin hepsi benim gibi Kung Fu ile uğraşıyor. Hepsinin Avrupa ve Türkiye dereceleri var. Başörtüsü sorunundan dolayı müsabakalara gidemedim. Eşimle spor sayesinde tanıştık." dedi.

ÇOCUKLARIM DÜNYA SEVİYESİNDE
Çocuklarının da kendilerinden görerek Kung Fu'ya başladığını belirten Akyüz, çocuklarının hepsinin iyi bir dövüşçü olduğunu dile getirdi. Çocuklarının 2007'de antrönör olarak gittiği milli takım kampında Wusu ile tanıştığını kaydeden Akyüz, şunları söyledi:
"Çocuklarımın ilk hocaları benim. Bizim salonumuzda Kung Fu çalışıyorduk. Dövüş sporları yapıyorduk. 2007 yılında Wusu Milli Takım kampına antrenör olarak sporcularla ilgilenmeye gittim. O zaman çocuklar Wusu'ya ilgi duydular. Orada Tao çalışmaya başladılar.
15 günlük bir çalışmayla Türkiye şampiyonasına girdiler. Türkiye ikincisi oldular. Daha sonra Çin'e giderek eğitim aldılar. Çocuklarımın yeteneklerini bizden başka hocalar keşfetti. Yurt dışında bir sürü madalya aldılar. Çocuklarım üçü de dünya seviyesinde. Hepsi severek yapıyor. Üzerlerindeki bütün enerjiyi sporla atıyorlar. 2,5 yaşındaki Ayşe Sude'de ablaları ve ağabeyi gibi başarılı bir sporcu olacak. O da idmanlarda ablalarının yaptığı hareketleri kendi çapında yapmaya çalışıyor."
Baba Abdurrahman Akyüz ise çocuklarının başarısının kendisini mutlu ettiğini söylüyor. Kendisinin 12 yaşından beri Uzakdoğu sporlarıyla uğraştığını anlatan baba Akyüz, ''Çocuklarımız da biz de bu işin içinde olduğumuz için kendiliğinden bu spora başladılar. Zorlama olmadı. Kabiliyetli olduklarını milli takım hocaları gördü. Özellikle Zeynep için 'dünya şampiyonu olur' dediler. Bizde bunun üzerine eğitim almaları için Çin'e götürdük. Üç ay eğitim aldılar. Çinli hocalarda çok kabiliyetli olduklarını söylediler. Çocuklarımın ilerlemesi Türkiye'de ki diğer Tao sporcularının da seviyelerinin yükselmesine sebep oldu. Çocuklarımın başarısı beni mutlu ediyor." diye konuştu.
Çocuklarının daha iyi eğitim almaları için eşi ile birlikte Çin'e yerleştiğini kaydeden Akyüz, şöyle konuştu:
"Daha iyi olacağından Çin'e yerleşiyoruz. Eşim ve çocuklarım orada kalacaklar. Çocuklar hem spor yaşamlarını hem eğitimlerini orada sürdürecek. Şampiyonadan şampiyonaya Türkiye'ye gelecekler. Wusu ile birlikte hayatlarını devam ettirecekler."
Anne ve babasının izinden gittiğini söyleyen Elif de kendisinin ve kardeşlerinin en büyük hedefinin dünyanın en iyisi olmak olduğunu dile getirdi. Elif, "Spor yapmak güzel bir şey. Yapmayınca kendimde eksiklik hissediyorum. Canım sıkılınca evde antrenman yapmaya başlıyorum. Hedefim olimpiyat şampiyonu olacam. Kardeşlerim dünya çapında en iyiler, çok iyi yapyorlar. Eminim onlar da ilerler." şeklinde konuştu.