İlk defa 1999 senesinde UNESCO tarafından ilan edilen ve dünya çapında kutlanan Dünya Şiir Günü‘nün hedefi “farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, bölgesel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak” olarak açıklanıyor. Vatandaşlar UNESCO tarafından ilan edilen ve dünya çapında kutlanan bu özel günde paylaşabilmek üzere çeşitli şiirler ve mesajlar araştırıyor. Peki Dünya Şiir Günü nedir? Paylaşabileceğiniz en güzel Dünya Şiir Günü şiirleri ve mesajları...
Şiirin sorgulayarak çeşitlilik yarattığını söyleyen UNESCO, dil çeşitliliğini kutlamak için 21 Mart tarihini şiir günü olarak ilan etmiştir. Şiir yazmayı, okumayı, yayınlamayı ve teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Şiir Günü, daha önceleri 5 Ekim tarihinde kutlanırken 20. yüzyılın bitişine doğru 15 Ekim tarihinde kutlanmaya başlanmıştır. Uzunca bir süredir 21 Mart tarihinde kutlanan Dünya Şiir Günü, bazı ülkelerde halen bu tarihlerde kutlanmaktadır.
Dünya Şiir Günü'nde paylaşabileceğiniz birbirinden güzel şiirleri aşağıda bulabilirsiniz.
Melih Cevdet Anday - Çok Güzel Şey
Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dğnyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.
Turgut Uyar – Bir Gün Sabah Sabah
“Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
Kim o dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıkdır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Fabrika düdükleri ötmektedir.”
Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın
“Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük su fani dünyada
Kötülükten gayri?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.”
Edip Cansever – Flaş
“Öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
Dam saçak demeyecek, yağacak
Yağacak bir hışım gibi canevine kentin
Kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
Patladı patlayacak
Alacak sonunda kendi rengini.”
Necip Fazıl Kısakürek – Geçilmez
“Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.”
“Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmiyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.”
Bedri Rahmi Eyüboğlu – Sitem
“Yar yar!.. Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var”
Ataol Behramoğlu – On Ayrılık Şiiri 4
“Başka biri olacaksın istemesen de
Tenine başka bir ten dokunduğunda
Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
Başka bir nefesle karıştığında nefesin
Başka biri olacaksın istemesen de
Gece uykunda ya da gün ortasında
İrkileceksin apansız bir duyguyla
Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi”
Sezai Karakoç – İnci Dakikaları
“Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın”
Metin Altıok – Sarıl Bana
“Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hala
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.”
Behçet Necatigil – Sevgilerde
“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.”
Hasan Hüseyin Korkmazgil – Acılara Tutunmak
“acı çekmek özgürlükse
özgürdük ikimiz de
o yuvasız çalıkuşu
bense kafeste kanarya
o dolaşmış daldan dala
savurmuş yüreğini
ben bölmüşüm yüreğimi
başkaldıran dizelere”
Şükrü Erbaş – Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun
“Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin aceleci tadı
Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.“
Attila İlhan – Ölmek Yasak
“Olur mu gecemi yeşile çalmak
yıldız çivilemek parmakuçlarıma
ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
hiç doğmamayı isterdim ama
bir kere doğmuşum ölmek yasak”