Dünya Tüberküloz Günü

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği tanı konulabilir, tedavi edilebilir ve korunulabilir bir hastalık olduğunu belirtti. Tüberkülozun, balgamda tüberküloz basilinin mikroskobik olarak gösterilmesiyle teşhis edildiğini ifade eden Özlü, tüberkülozun uygun tedaviyle iyileşen hastalık olduğunu ve tedavinin genellikle 6-8 ay sürdüğünü vurguladı. Özlü, tüberküloz hastasının tedaviyle iyileştirilmesinin, hastalığın toplumda yayılmasını engelleyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Tüberkülozu bireysel olarak tedavi edecek ve toplumsal olarak kökünü kazıyacak strateji, hastaya doğru tedavinin aksatılmaksızın sonuna kadar verilmesi ve bunun kayda alınmasıdır. Yanlış tedavi rejimleri, tedaviye ara verilmesi, ilaçların düzensiz, eksik, hatalı alınması, tedavinin erken sonlandırılması hem hastanın iyileşmesini önler hem tüberküloz basilinin ilaçlara karşı direnç geliştirmesine neden olur hem de hastalığın toplumda yayılmasına yol açar. Tüberküloz hastasının tedavisi, ilgili sağlık kurumlarının ve hastayı izleyen sorumlu hekimin kontrolü ve onun belirlediği sağlık görevlisinin gözlemi altında sürdürülmeli ve tamamlanmalıdır." Stigmatik bir hastalık olarak kabul edilen tüberkülozlu hastanın mahremiyetinin korunmasının, diğer bir çok hastalığa göre çok daha önemli olduğuna işaret eden Özlü, şöyle devam etti: "Toplumda tüberkülozla ilgili korku oluşturulmamalıdır. Unutulmamalıdır ki her tüberküloz hastası bulaştırıcı olmadığı gibi, bulaştırıcı tüberküloz hastasıyla teması olan her kişiye de tüberküloz bulaşmaz. Hastanın maske kullanması, odasının sürekli havalandırılması gibi basit önlemlerle hastalığın başkalarına bulaştırılması önlenebilir. Standart tedavi başlanan hastanın 15 gün içinde bulaştırıcılığı ortadan kalkar. Dünyada 2012 yılında 8.6 milyon yeni tüberküloz teşhisi ve 1.3 milyon tüberküloza bağlı ölüm gerçekleşti. Ülkemizde ise 2012 yılında verem savaş dispanserlerine kayıtlı tüberküloz vaka sayısı 14 bin 691'dir."