HABER

Dünyaca ünlü Türk doktor Öz'den kalp sağlığı için "güçlü aile bağı" tavsiyesi

Prof. Dr. Mehmet Öz: - "Kalp sağlığı için güçlü aile bağlantıları inanılmaz önemli. İnsanlar arasındaki bağ çok mühim. Bize, strese karşı bir müdafaa ama aynı zamanda hayatta bir gaye veriyor. Hayatta maksat varsa o zaman kalp atışlarına da kesinlikle bir maksat vermiş oluyoruz" - "Etrafınızdaki insanları yakın tutabilirseniz, özellikle de ailede sevdiğiniz insanlarla her zaman temas halinde olduğunuz bir hayat kurmak sizi koruyabilir ama o eksikse stres artmaya başlıyor. Yüksek stres ortaya çıkınca kalbin üzerinde çok büyük etkileri oluyor. Hatta çok üzüntü varsa kalp yetmezliği bile ortaya çıkabiliyor" - "Sağlıklı bir kalp için şunlar lazım; tam buğday, gıdaları topraktan çıktığı gibi yemek o kadar sağlıklı ki. Meyveler, sebzeler, fındıklarımız, fıstıklarımız hepsi sağlıklı kalp için. Zeytinyağı tabii en mühim olanı" - "Koşmak şart değil yürünebilir, her gün yarım saat hareket iyi olur. Dünyada en mühim olan spor yürümek. Niye? Kendini incitmiyorsun. Her gün yapabilirsin, gençken yapabilirsin, yaşlıyken yapabilirsin"

BETÜL YÜRÜK - Dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, güçlü ve yakın aile bağlarının stresi azalttığını ve kalp sağlına iyi geldiğini belirtti.

ABD'de yaşayan ve yaptığı çalışmalarla dünya çapında üne ulaşan Mehmet Öz, AA muhabirine sağlıklı bir kalbe sahip olmak ve kalp hastalıklarından korunmak için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Kalp sağlında tüketilen gıdaların büyük etkisi olduğunu söyleyen ve şeker tüketiminin zararlarından bahseden Öz, ''Şeker yediğimiz zaman kilo alıyoruz. Kilonun birçok zararı var ama en büyük zarar karaciğer üzerinde.'' dedi.

Karaciğerde şeker biriktiğinde yağa dönüştüğünü ve hasta bir karaciğerin kolesterole karşı savunma yapamadığını söyleyen Öz, bu durumda kolesterolün cinsinin değiştiğini ve kötü denilen kolesterol miktarının arttığını kaydetti.

Öz, yüksek kolesterolün kalbe etkisini şöyle anlattı:

''Kötü kolesterol ile kalpteki damarlarda bir yara oluştuğu zaman tamir etmek zor oluyor. Bu hem erkekler de hem kadınlarda büyük bir sıkıntı. Kalbin içinde üç büyük ana arter var, bu arterleri bir duvar gibi kabul et, duvar delindiği zaman, delen sebepler yüksek tansiyon, şeker hastalığı. Şeker hastalığı cam parçalar gibi o duvarı yırtıyor. Duvarın içinde bir delik oluştuktan sonra tamir etmemiz gerekiyor. Kullanılan madde ise kolesterol. Kolesterolün bir iyisi bir de kötüsü var. İyi kolesterol olduğu zaman çok güzel, muhteşem tamir edilmiş bir duvara dönüşüyor ama kötü kolesterol bulunduğu zaman o yaralar arteri yavaş yavaş tıkamaya başlıyor, üzerinde kolesterol birikiyor. Zamanla tamamen o borunun ortası kapandıktan sonra kalp yetmezliğinden, kalp krizinden hastaları kaybediyoruz.''

Kalp hastalığına neden olan faktörleri ise şeker hastalığı, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon olarak sıralayan Öz, şunları kaydetti:

"Tansiyon yüksekse arterin içinde delik yapıyor. Kötü kolesterol miktarı fazlaysa, vücut arterleri tamir edemiyor. Normalde genç bir insan, arterde bir delik olsa da olmasa da tamir eder ama kolesterol cinsi değiştikten sonra tamirat şekilleri değişiyor.''

- Akdeniz mutfağı son derece sağlıklı

Akdeniz mutfağının son derece sağlıklı olduğunu söyleyen Öz, katkı maddesi bulunan gıdaların vücutta kötü kimyasal maddeler oluşturduğunu ve bunun da kalp hastalıklarını artırdığını anlattı.

Öz, ''Akdeniz mutfağı inanılmaz sağlıklı. Niye? Çünkü taze sebze ve meyveler bulunuyor. Zeytinyağı zaten Türkiye'den çıkmış bir madde ve kalitesi çok yüksek, sahte değil. Yenilebilecek gıdalar var Türkiye'mizde. Bizim yediğimiz gıdalar çok sağlıklı. Daha çok yeni çıkan yemekler beni korkutuyor çünkü tüketim miktarını artırmak için daha fazla şeker ya da tuz ekleniyor. Lezzeti değişiyor belki daha lezzetli bulabilirsiniz ama sağlıklı değil bunlar.'' dedi.

Kalp hastalıklarında genetiğin de etkili olduğunu belirten Öz, "Türklerde maalesef bir sıkıntı var, bizde... Kalp sağlığı konusunda genetik olarak kuvvetli bir ülke değiliz. Yüksek kolesterol ya da yüksek tansiyon yüzünden kalp krizi oranları artmaya başladı.'' diye konuştu.

- Kalp sağlığı için güçlü aile bağları kurun

Stres faktörüne de değinen Öz, aile bağlarının kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkati çekti.

Batı'da aile bağları çok güçlü olmadığı için insanların daha stresli olduğuna işaret eden Öz, ''Etrafınızdaki insanları yakın tutabilirseniz, özellikle de ailede sevdiğiniz insanlarla her zaman temas halinde olduğunuz bir hayat kurmak sizi koruyabilir ama o eksikse stres artmaya başlıyor. Yüksek stres ortaya çıkınca kalbin üzerinde çok büyük etkileri oluyor. Hatta çok üzüntü varsa kalp yetmezliği bile ortaya çıkabiliyor. Yeni keşfedilmiş bir sıkıntı bu ama çok görüyoruz. Kalp sağlığı için güçlü aile bağlantıları inanılmaz önemli. İnsanlar arasındaki bağ çok mühim. Strese karşı bir müdafaa ama aynı zamanda hayatta bir gaye veriyor bize. Hayatta maksat varsa o zaman kalp atışlarına da kesinlikle bir maksat vermiş oluyoruz.'' ifadelerini kullandı.

- Neler tüketmeliyiz?

Öz, sağlıklı kalp için neler tüketilmesi gerektiğini şöyle sıraladı:

''Sağlıklı kalp için şunlar lazım; tam buğday, gıdaları topraktan çıktığı gibi yemek o kadar sağlıklı ki. Meyveler, sebzeler, fındıklarımız, fıstıklarımız hepsi sağlıklı kalp için. Zeytinyağı tabii en mühim olanı.''

- Nelerden uzak durulmalı?

Öz, işlenmiş gıdalar ve yemekler, katkı maddesi bulunan gıdalar çok fazla et tüketimi ve özellikle kızartılmış yemeklerden uzak durulması gerektiğini söyleyerek tat hücrelerine dokunan ancak sağlıksız olan, özellikle şekerli sodalar, meşrubatlardan da kaçınılması gerektiğini ifade etti.

Dr. Öz, ''İçinde şeker olunca tadını almıyorsun bile meşrubatın. Aynı zamanda şekerin karaciğere büyük bir etkisi var. Karaciğeriniz hastaysa katiyetle kanda bulunan kolesterol miktarını dengeleyemezsiniz.'' dedi.

- "Koşmak şart değil, yürüyün"

Kalp hastalıklardan korunmak için egzersizin önemine işaret eden Öz, şu tavsiyede bulundu:

''Koşmak şart değil yürünebilir, her gün yarım saat hareket iyi olur. Dünyada en mühim olan spor yürümek. Niye? Kendini incitmiyorsun. Her gün yapabilirsin, gençken yapabilirsin, yaşlıyken yapabilirsin. Dünyayı gezdiğimiz zaman en uzun yaşayan insanların hayatlarına baktığımız zaman hep yürüyorlar. Ayrıca haftada 30 dakika biraz ağırlık kaldırsak iyi olur. Kendi vücut ağırlığımız bile yeterli olur. Yoga olabilir. Kendi vücudunu taşıyamazsan o zaman zamanla düştüğünüzde bir daha kalkamayacaksınız.''

En Çok Aranan Haberler