HABER

Dünyada 250 milyon çocuk çalışıyor

İZMİR (İHA) - İzmir'de küçük yaşta ayakkabı, oto-tamiri ve konfeksiyonda çalışan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, çocukların önemli ölçüde kır kökenli ailelerden geldiğini, göç yoluyla İzmir'e yerleşerek gecekondu bölgelerinde oturduklarını ortaya koydu. Çalışan çocukların yüzde 40.7'sinin ilkokula ya hiç gitmediği ya da terk ettiği belirlendi. Hem çalışıp hem de okula gidenlerin oranı ise yalnızca yüzde 1.3 olarak saptandı. Ailelerinin ekonomik durumunun yetersiz olması nedeniyle çalışma hayatına küçük yaşlarda atılmak zorunda kalan çocukların yüzde 76'sı okula geri dönmek, ailelerin de yüzde 84'ünün evlatlarını okutmak istediği gün yüzüne çıktı.

Öte yandan Dünya Çalışma Örgütü'nün (ILO) tahminlerine göre, dünyada 5-14 yaşları arasında "geçindirmekle yükümlendirilen çocuklar"ın sayısı 250 milyonu buluyor.
Çocukların yarıdan fazlasının 11 yaş ve öncesinde çalışma hayatına atıldıklarının saptandığını açıklayan Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, "Çocukların çalışma hayatına giriş nedenleri sorgulandığında genelde, ailelerin ekonomik sıkıntısından kaynaklandığı saptanmıştır. Aileye ekonomik katkıda bulunma, yaşlılıkta güvence sağlama gibi nedenler, çocuktan beklenilen temel davranış modelleri olarak ortaya çıkmaktadır" dedi. Çalışan çocukların aile içi etkileşimleri incelendiğinde ise; bu ailelerin kentsel değerlerden çok kırsal-geleneksel değerleri devam ettirdiğinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tatlıdil, şöyle devam etti:

"Geleneksel değerler sistemi içinde çalışan çocuğun ailesiyle olan ilişkilerinin otoriter ve otoriter bazda koruyuculuğa yöneldiği görülmektedir. Araştırmaya konu olan üç meslek dalında çalışan çocukların eğitimiyle ilgili bilgiler değerlendirildiğinde ise; çalışan çocukların yüzde 40.7'si ilkokula ya hiç gitmemiş ya da terk etmiştir. Hem çalışıp hem okula gidenlerin oranı ise yüzde 1.3 ile çok düşük düzeyde kalmaktadır. Okur-yazar olmayan çocuklar ise daha çok 14-15 yaş grubu içinde yoğunlaşmaktadır. Büyük bir kısmı kırsal kesim doğumlu olup okula başlama yaşından sonra İzmir'e gelen ailelerin çocuklarıdır. Araştırmada çalışan çocukların okuldan ayrılma nedenleri incelendiğinde ise, yüzde 37.3 oranında çocuğun ekonomik nedenlerden etkilendiği görülmektedir."

ÇALIŞAN ÇOCUK AİLEDEN DESTEK ALIYOR

Çalışan çocukların büyük çoğunluğunun (yüzde 60) okulla ilgili sorunlarda aileden destek alabildiğini ifade eden Prof. Dr. Tatlıdil, "Yüzde 30 gibi önemli bir oranı da aileden hiçbir destek alamadığını belirtmiştir. Yüzde 60 gibi bir oranın aileden destek aldığını ifade etmesine karşın derinlemesine yapılan görüşmelerde alınan desteklerin niteliğinin tavsiye ve çocuklarının başarılı olması konusundaki duygusal istekleri aşmadığı anlaşılmaktadır. Çocukların yüzde 76'sının okula dönme eğiliminde olması umut verici bir gelişme olarak görülmektedir. Görüşülen ailelerin yüzde 84'ü çocuklarının eğitim giderlerinin karşılanması durumunda çocuklarını okula göndermek istediklerini belirtmişlerdir" dedi.

Çalışan işgücünün sektörler arası dolaşımı ve nüfusun kırdan-kente ve bölgelerarası göçün çocuk işçiliği üzerinde önemli etki oluşturduğunu açıklayan Prof. Dr. Tatlıdil, "Özellikle çok küçük işletmelerde istihdam edilen çocuk işçilerin, kırdan kente göç eden ailelerin çocukları olduklarını ortaya çıkartmaktadır. Kentsel çalışma yaşamına bilgi ve beceri yetersizliğiyle katılamayan baba ve annelerinin yerini alan çocuklar, aile bütçelerine önemli katkı sağlamaktadırlar. Çocukların çalışma yaşamından çekilmesi ve okul sistemine dönüşlerinin sağlanmasında çocukla birlikte, aileler ile de ortak çalışma üretmek zorunlu görülmektedir. Özellikle çalışan çocukların babaları ve annelerine yönelik meslek edindirme programlarının ve işe yerleştirme politikalarının oluşturulması gereği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışan çocuğa yönelik hizmet merkezlerinin açılması, merkezlerde sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanlarının istihdamı bir zorunluluk olarak görülmektedir" şeklinde konuştu.

DÜNYADA 250 MİLYON ÇOCUK İŞ HAYATINDA

Dünya Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerde çalışan 5-14 yaş grubundaki çocuk sayısının 250 milyon olduğunu belirten Prof. Dr. Tatlıdil, "Bu çocukların 120 milyonu tam, 130 milyonu yarım süreli işlerde çalışmaktadır. Bu 250 milyon çocuğun yüzde 61'i Asya'da, yüzde 32'si Afrika'da, yüzde 7'si Latin Amerika'dadır. Bunun dışında Avrupa'da 1.5 milyon çalışan çocuk olduğu da tahmin edilmektedir" diye konuştu. Özellikle kırsal kesimden kentsel alanlara göçün iş bulma umuduna dayandığını vurgulayan Prof. Dr. Tatlıdil, şöyle konuştu:

"Türkiye'de genç işsizler (15-24 yaş arası) toplam işsizlerin yarısı kadardır. Gençlerin işsizliği sadece Türkiye'nin değil, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya ülkelerinin en önemli sorunudur. Bu tablo içinde çocuk işçiliği hemen tüm dünyanın sorunu olarak varlığını devam ettirmektedir. Özellikle tarım sektörünün geleneksel yapısı ve işletme anlayışı içinde çocuk işçiliği yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin çalışma yaşamında "ücretsiz aile işçisi" anlayışı ekonomide faal olarak çocuk emeğinin yaygın kullanıldığını göstermektedir."

En Çok Aranan Haberler