SAMSUN (İHA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Biyometri Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı ve Samsun Genetik ve Biyoteknoloji Grubu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Okumuş, tüm dünyada genetik kirlilik korkusunun yaşandığını bildirdi.
Ziraat Fakültesi Fahrettin Tosun Konferans Salonu'nda "Tarımda Biyoteknolojik Gelişmeler" konulu bir konferans veren Doç. Dr. Ahmet Okumuş, biyoteknolojinin genetik mühendisliğinin ticari alanda uygulanması olduğuna dikkat çekerek, bu çalışmaların bitkisel ve hayvansal üretimde hastalık ve zararlılara mukavemetin sağlanması, mikrobiyolojik üretim, genetik faaliyet ve klon üretimi noktasında kullanıldığını söyledi.
Biyoteknolojinin gıda sanayii, hayvansal üretim ve endüstri alanında kullanıldığını, hayvancılıkta üreme etkinliğinin arttırılmasına yardımcı olduğunu, son biyolojik gelişmelere bakıldığında, moleküler çalışmalar yardımıyla kalite, hastalıklara dayanıklılık, verim arttırma, yeni tiplerin geliştirilmesinin gündeme geldiğini ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okumuş, "Bu çalışmalarda üretici, özel sektör ve araştırma kurumlarının elele vermesi gerekiyor. Sadece araştırma yapılıyorsa bunun hiçbir önemi yok. Türkiye'de tarım ve hayvancılığın geliştirilmesinde biyoteknolojinin çok büyük önemi var" dedi.
"ÜLKEMİZDE GEN KAYNAKLARI VERİ TABANI OLUŞTURULMALI" Son yıllarda, biyoteknolojinin çalışma alanını oluşturan genetik konusunda gen aktarımıyla ilgili tartışmaların yoğunluk kazandığına işaret eden Doç. Dr. Ahmet Okumuş, "Gen aktarılmış ürünlerin etiketlenmesi tartışılıyor. Bu ticari açıdan uygun görülmüyor. Çünkü gen aktarılmış ürünler organik değil. Farklı cinslerdeki canlılardan birbirine gen aktarımı söz konusu. Mesela kutup ayısından mısır bitkisine gen aktarabilirsiniz. İnsan sağlığı ve çevre kirliliği açısından bu tartışmalar devam ediyor. Konu tamamen ticari. Gen aktarılmış ürünler, polenlerini başka canlılara yayıyor. Dolayısıyla genetik kirlilik sözkonusu. Bu bir çok canlıda alerjik hastalıklara neden olabilir. Gen aktarımı araştırma safhasından uygulama aşamasına geçmemeli" diye konuştu.
Dünyada biyoteknolojik çalışmaların gen kaynaklarının değerlendirilmesi, yeni tohum tiplerinin geliştirilmesi, yeni teknolojilerin transferi veya üretimi, faydalı mikroorganizmaların geliştirilmesi alanlarında sürdüğüne işaret eden Doç. Dr. Ahmet Okumuş konuşmasını, "Ülkemizde tarımsal biyoteknoloji açısından yapılması gerekenler var. Gen kaynaklarımız doğal zenginliğimizdir. Bu kaynaklar korunmalı ve tarımsal değerleri her yönüyle incelenmelidir. Yeni teknolojilerle moleküler düzeyde uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Ülkemizde gen kaynakları veri tabanı oluşturulmalıdır. Transgenik ürünler üzerinde çalışmalar artırılmalı ve problemlere çözüm üretilmelidir. Devletimizin bu konuları gündeme almış olması sevindiricidir" şeklinde sürdürdü.