Nursima KESKİN- Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA) - Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı ile ortaklaşa hazırladıkları 'Çocuk Gelinler' projesini başlatan Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun araştırmasına göre dünyada her gün 18 yaşın altındaki 20 bin kız çocuğunun doğum yaptığını ve bu bebek sayısının yılda 7.3 milyonu bulduğunu söyledi. Erken evlilik ve toplumda cinsiyet eşitliğine farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanan 'Çocuk Gelinler' projesinde pilot il seçilen Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen proje tanıtımına Vali Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Adalet Komisyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, Müftü vekili Abdurrahman Kotan, Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, kamu kurum müdürleri, STK temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Ankara'daki Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, 'Çocuk Gelinler' projesinin Aile ve Sosyal Politikalar, İçişleri, Sağlık, Adalet, Milli Eğitim Bakanlıkları ile TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri ile yerel yöneticileri, akademisyenleri bir araya getireceğini belirtti. Projenin dünyada önemli bir sosyal yara olan çocuk yaşta yapılan erken evlilik ve gebeliklerin önlenmesi, ortaya çıkan sorunların tespiti ve bu konuda radikal çözüm yollarının hayata geçirilmesini öncelik kabul ettiğini vurgulayan Güngör, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun 'Çocuk anneler, ergenlerde gebelik sorunuyla yüzleşmek' başlıklı araştırmasından örnekler verdi. "ERKEN YAŞTA GEBE OLAN ÇOCUKLARIN SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİRİYOR" Süreyya Güngör şöyle devam etti: "Araştırmaya göre, gelişmekte olan ülkelerde her gün 18 yaş altındaki 20 bin kız çocuğu doğum yapıyor ve bu bebeklerin sayısı yılda 7.3 milyonu buluyor. Doğumlarla birlikte gebeliklerde eklendiğinde durumun vehameti daha da artmaktadır. Erken yaşta gebe kalan kız çocuklarının sağlıklarının tehlikeye girdiği, psikolojik sorunlarının baş gösterdiği, eğitimlerinin sonlandığı, geleceklerinin ciddi bir tehlike altında olduğu bir gerçektir. Ekren yaşta evlilikler, insan haklarının kullanılmasını engelleyen, kadının statüsünü düşüren ve çocuklarda başta eğitim olmak üzere temel hakları ellerinden alınan bir sorundur. Bu evlilikler toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen Türkiye'de mücadele edilmesi gereken bir alandır. Özellikle çocuk istismarı, çocuk ruhu ve çocuk haklarını gözeten medya yaklaşımı ısrarla üzerinde durduğumuz konulardır. Medeni yasa, ceza yasası ve çocuk koruma yasaları arasındaki uyumsuzluğun giderilmesinde karar vericilerle bir araya gelip sorun dağıtılmasına imkan sağlamak yine birinci hedeflerimiz arasındadır. Türkiye genç bir nüfusa sahip ve 10-24 yaş arası nüfus yüzde 25 civarındadır. Yapılan araştırmalara göre 2025 yılında üreme çağındaki nüfusun yüzde 40 olacağı varsayılır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göreyse dünya genelinde 15-19 yaş aralığında 16 milyon genç kadının doğum yaptığı bu rakamın tüm doğumların yüzde 11'ini oluşturduğu ifade edilmektedir. Tüm bu gerçekler yeniden yapılanmayı zorunlu kılıyor." VALİ ALTIPARMAK: 14-15 YAŞINDA ANNE BABANIN ZORUYLA EVLİLİKLER ALMIŞ YÜRÜMÜŞ Vali Ahmet Altıparmak ise paneli izlemeye gelen liseli kız öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Altıparmak, "Sizi buraya toplamaktan çok anne babalarınızı, imamlarımızı, ilkokul öğretmenlerimizi, muhtarlarımızı toplayıp onlara vura vura böyle 'çocuklar arzu etmedikleri zaman 17-18'den önce evlenemezler' evlendirmemeniz gerektiğini hatırlatmamız gerekiyor. İnşallah Diyanet bu konuda önemli bir görev üstlenir. O nereden bilgi aldıkları bilinmeyen tuhaf insanların tuhaf açıklamalarını müslüman Türk toplumuna mal edemeyeceklerini göstermemiz lazım. Hz. Ayşe'nin evliliğini bahane ederler '7-8 yaşındaydı' diye. Araplarda ilk 10 yaş sayılmaz, yani 17 yaşından önce evlenmemiş. Nereden anlıyoruz Peygamber efendimizden duyduğunu tüm kadınlara aktarıyor. 7 yaşındaki çocuk aktarabilir mi? Tüm bunları maalesef cahil cühela insanlar kullanarak dine mal ederek ve sanki bu sadece Türk toplumunun, müslüman toplumların sorunuymuş gibi sunuyorlar. İslam öncesinde de sonrasında da bu manada çocuk evlilikleri göremezsiniz. Maalesef cehalet öyle bizi sarmışki erken yaşta 14-15 yaşında abinin zoruyla, anne babanın zoruyla evlilikler almış yürümüş ve bunun da ciddi sıkıntısını yaşıyoruz. Yılda dünyada 7.5 milyon çocuk doğumları olduğu söylendi. Onların çoğu müslüman toplumların dışındaki evlilik dışı doğumlardır. Kültürümüz o kadar büyük saldırıya maruz kalıyor ki; tekevizyonlarla, dizilerle, filmlerle inanılmaz şekilde batıya özeniyoruz. Batının ilminden, feninden almaktan ziyade batılı yaşamayı kendimize bir miheng gibi kabul ediyoruz. Oradaki o kız-erkek, sevgili, anne- baba, evlilik dışı ilişki adeta modern hayatın vazgeçilmezi gibi sunuluyor" diye konuştu. VALİ'DEN KIZLARA TWİTTER ELEŞTİRİSİ Vali Ahmet Altıparmak geçtiğimiz 6 Ocak günü yoğun kar yağışı nedeniyle okulların tatil edilmesi ya da edilmemesi için sosyal medya üzerinden öğrencilerin kendisine gönderdiği mesajları eleştirdi. Vali Altıparmak, "Oradaki kusurlarınızı bilmiyor değilim. Ama yüzünüze vurmayacağım. Ben okurken yüzüm kızardı, utandım. Erzurum'a hiç yakıştıramadım. Antalya'da bile öyle laflar duymadım. Güya biz görmüyoruz ama kendileri aralarında o çocukların yazışmalarında bile kullandıkları kelimleler aynı batılı insanların kullandığı, bizim müslüman toplumuna asla yakışmayacak, erkeğin bile böyle kullanırken ar edeceği kelimleri kızlar kullanıyor" dedi. Öte yandan program sonunda Vali Altıparmak, plaket vermek isteyen Süreyya Güngör'e plaket yerine kitap verilmesini tercih ettiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz