İlçeye bağlı Akdağlar Çakıroluk mevkiisindeki sulak alanda yaşayan Tavas kurbağaları, 1960 yılında Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. İbrahim Baran tarafından bulunup, bilim dünyasına tanıtıldı. Henüz 20 yaşındayken yeni bir endemik tür keşfeden Baran, dünyada sadece bu bölgede yaşadığı tespit edilen kurbağaların ismini 'Rana Tavasensiz', Türkçe ismiyle yaşadıkları yerin ismi olan 'Tavas Kurbağası' koydu. Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim üyeleri Zooloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Düşen, Botanik ve Sistem Uzmanı Prof. Dr. Olcay Düşen ile Ekolog Prof. Dr. Eyüp Başkale, 2010 yılında bölgede tekrar inceleme başlattı. Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, Tavas kurbağalarının sayılarının oldukça azaldığı belirlendi.
Dünya Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) de yapılan çalışma sonunda yayınladıkları bildiride, Tavas kurbağası neslinin tehlike altında olduğunu açıkladı. Akdağlar'da 10 dekar sulak alanda yaşayan 100'e yakın endemik türü korumak için akademisyenler harekete geçti. Kurbağaların korunması ve neslinin yaşatılabilmesi için Pamukkale Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü iş birliğinde eylem planı hazırlandı. Plan kapsamında, ilk olarak bölgeye tabelalar asıldı. Bundan sonra ise, kurbağaların yaşadığı alan tel örgülerle kapatılarak, hayvanlar korumaya alınacak.
'BU NESLİN TÜKENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Kurbağaların yaşadığı alanda inceleme yapan Prof. Dr. Serdar Düşen, bölgede çok sayıda av tüfeği fişekleri ile piknik malzemesi atıkları olduğunu, ayrıca off-road ve motokros araçlarla bölgeye gelenlerin kurbağaların yaşam alanlarına zarar verdiklerini söyledi. Tavas kurbağalarının böyle bir alanda yaşamlarını sürdürmelerinin mucize olduğunu belirterek, türün neslinin devamı için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Prof. Dr. Düşen, şöyle konuştu:
"Burada izleme çalışmaları yapacağız. En az 5 yıllık bir izleme planımız var. Belirli zamanlarda bu hayvanın üreme aktiviteleri ve sayımları yapılacak. Gözlemlerimiz raporlanacak. Koruma altına alındıktan sonra kurbağaların sayısının artacağını öngörüyoruz. Bu çevrede avcılık faaliyetleri var. Kontrolsüz off-road ve motokros faaliyetleri yapılıyor. Bunlar doğa tahribatına yol açıyor. Yetkililer tarafından bu durumun önüne geçilmesi lazım. Hayvancılık faaliyetleri de bu havzaya ve hayvanların yaşamına çok ciddi tehdit oluşturuyor. Amacımız, bu türü bir sonraki kuşaklara aktarmaktır. Bu bizim ülkemize olan en önemli borçlarımızdan birisidir."
EYLEM PLANI HAZIRLANIYOR
Doğa Koruma ve Milli Parklar Denizli Müdürü Hamdi Akan ise, Tavas kurbağalarının yaşam alanının korunması için gerekli tedbirlerin alınacağını ifade ederek, "Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından her yıl, tür eylem planı yapılıyor. 2019 yılında Rana Tavasensis'in tür eylem planı yapılacak. İlimizde 3 yıldır devam eden biyolojik çeşitlilik projesi vardı. Bu kapsamda bu yıl, Tavas kurbağasının tür eylem planını yapıyoruz. Kasım ayında planımız sonuçlanacak. Ekim ayında yapılacak olan çalıştayla da Tavas kurbağasının bu alandaki yaşam koşullarının korunması ve neslinin devamlılığı için nelerin gerekli olduğu tespit edilecek" diye konuştu.
(DHA)