Avukat olan İngiliz Hopkins, daha fazla para kazanmak için cadı avına başladı. Hopkins, 'bulduğu' cadıların uyumasına izin vermeyerek onlara işkence yapıyordu.
2 Yaşında “Cadı” Diye Sokağa Atılan Afrikalı Küçük Çocuğun Masal Gibi Hikayesi
1600’lü yıllarda Fransa’nın taşra bölgelerinde cadılık suçlamaları oldukça yaygındı. De Lancre, kral tarafından Bordo şehrinin yargıcı olarak ilan edilmişti ve görevi cadılık suçlamaları ile ilgilenmekti. Görev aldığı dört aylık dönem boyunca 80 kişiyi cadılık suçlamalarından infaz etmişti.
Johann von Schonenberg, İngiliz tarihindeki en büyük cadılık davasında başpiskopos olarak görevliydi. Davalar 10 yıl boyunca sürdü ve 368 kişi cadı olduğu gerekçesiyle infaz edildi.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinden Fantastik Bir Vaka: Osmanlı'nın Cadıları
16. yüzyılda yaşamış bir teolog olan Binsfeld, cadılık hakkında uzman olarak düşünülüyordu. Hatta bu konuda kitaplar bile yazmıştı. Cadı olarak düşünülen kişilerin sorgulanması ve işkence görmesi için tek bir suçlamanın yeterli olduğuna inanırdı.
Alonso De Salazar Frias, cadılığa karşıydı ama cadılığın bir suç olduğuna inanmadığı ve cezasının ölüm olmaması gerektiğini düşündüğünden “Cadıların avukatı” olarak bilinirdi. Ayrıca gözle görülür bir cadılık 'eylemi' olmadığı sürece bu iddialara da inanmazdı. Soruşturma mahkemesinde görev aldığı sırada 7,000 kişi cadılık ile suçlandı, fakat sadece 31 kişi cezalandırıldı ve 11 kişi infaz edildi.
Balthasar Von Dernbach, 16. yüzyılda bir Benedik rahibiydi. Protestanlık mezhebine karşı çalıştı ve insanları tekrar Katolik olmaya zorladı. Daha sonra cadılara yönelik çalışmalar yaptı ve 200’den fazla kadının cadı olduğunu itiraf ettirdi.
Remy, tarihin en üretken cadı avcısı olması ile ünlüdür. 16. yüzyılda Fransız sulh hakimiydi ve 900 cadının ceza alması, infaz edilmesinden sorumluydu. Remy, aynı zamanda avukat ve tarihçi olarak da çalıştı, cadı avına olan ilgisi ise oğlu öldükten sonra ortaya çıktı. Remy oğlunun bir dilenci tarafından lanetlendiğine inanıyordu.
Roger Nowell, yerel bir İngiliz sulh hakimiydi ve cadılık suçlamalarının en yaygın olduğu zamanlarda görev aldı. O zamanın kralının cadılardan nefret ettiğini biliyordu ve krala yakın olmak için cadıları avlamaya, onları cezalandırmaya başladı.
Michaelis, 1600’lü yıllarda 18 cadının infaz edilmesi ile ilgili karar veren bir engizisyon mahkemesi üyesiydi.
Cadıların yakıldığı tek olay, Avusturya, Viyana’da 1593 yılında gerçekleşti. 70 yaşındaki Elizabeth Plainacher, torunu Anna’yı yetiştiren bir büyükanneydi. Anna, büyükannesini terk edince Elizabeth’in sağlık sorunları ortaya çıktı ve nöbet geçirmeye başladı. Katolik hatip Georg Scherer, Elizabeth’i Anna’ya işkence yapmakla suçladı. Elizabeth, işkence gördü ve daha sonra cadı olduğunu itiraf ettikten sonra infaz edildi.