2011 yılında Japonya'da meydana gelen deprem sonrasında tsunami meydana gelmişti. Tsunami birçok bölgeyi olumsuz etkilerken Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali de hasar görmüş ve santralde radyoaktif su birikmişti.
Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki 4 nükleer reaktörden 3'ünde hasara yol açmış, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin çevresi "tahliye bölgesi" ilan edilmişti.
Japonya, daha önce açıklanan plana göre, ilk aşamada 7 gün içinde 7 bin 800 ton atık suyu okyanusa boşaltacak. Mart 2024'e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun tahliyesi planlanıyor.
Plan, bölgede yaşayan balıkçıların ve çevre koruma aktivistlerinin yanı sıra başta Çin olmak üzere komşu ülkelerin tepkisine sebep oluyor.
Tokyo hükümeti, eleştirilere karşı, okyanusa tahliyesi planlanan radyoaktif atık suyun temiz suyla seyreltildiğini, böylece sudaki radyoaktif materyal miktarının insan sağlığı ve çevre için zararlı kabul edilen oranların 40'ta 1'i kadar altında olduğunu savunuyor.
Yetkililer santraldeki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltmasına başlandığını bildirildi. Çevreci aktivistler başkent Tokyo'da santralin işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketinin (TEPCO) merkezi önünde toplanarak kararı protesto etti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, santralde yaptığı incelemelerin ardından 4 Temmuz'da yayımladığı raporda, Japonya'nın atık suyun tahliyesi planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu bildirmişti.
Çin yönetimi, Japonya’nın atık suyu okyanusa boşaltma planına başından beri karşı çıkıyordu. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Sun Weidong önceki gün Japonya’nın Tokyo Büyükelçisi Hideo Tarumi’yi bakanlığa çağırarak ülkesinin tepkisini iletmişti. Sun Weidong, Japonya’nın nükleer atık suyu denize boşaltma planının uluslararası toplumun endişelerini ve itirazlarını göz ardı ettiğini belirterek söz konusu planı kınamıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin de dün düzenlenen basın toplantısında, Japonya’yı söz konusu kararından dönmeye çağırdıklarına işaret ederek, "Okyanusa yapılacak tahliyenin negatif etkileri geri döndürülemez. 24 Ağustos 2023’ün deniz çevresi için bir felaket günü olmasını istemiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Japon hükümetinin, eleştirilere ve karşı çıkışlara rağmen tek taraflı boşaltma işlemine başlamasını "küresel kamu çıkarını hiçe sayan son derece bencil ve sorumsuz bir eylem" olarak niteleyerek kınamış ve protesto etmişti.
Bakanlık, Çin'in deniz ekolojisi, gıda güvenliği ve halk sağlığının korunması için gerekli tedbirleri alacağını bildirmişti.
Çin Gümrükler Genel İdaresinden yapılan açıklamada, kararın, "Fukuşima'daki radyoaktif atık suyun denize boşaltılmasının yol açtığı nükleer serpinti riskini önlemeyi, Çinli tüketicilerin sağlığını ve ithal gıdaların güvenliğini korumayı amaçladığı" belirtildi.
Açıklamada, Çin Gıda Güvenliği Yasası ve uygulama düzenlemeleri, İthal ve İhraç Gıdaların Güvenliğine İlişkin Önlemler Yönetmeliği, Dünya Ticaret Örgütünün Sağlık ve Bitki Sağlığı Tedbirlerinin Uygulanması Sözleşmesi uyarınca, 24 Ağustos'tan itibaren Japonya'dan yenilebilir ürünler dahil tüm deniz ürünlerinin ithalatının durdurulduğu kaydedildi. (AA)