İşte birbirinden ilginç ‘yeni hayatı karşılama’ ritüelleri.
Dünyanın en yoksul ve unutulmuş bölgelerine temiz su, sağlık hizmetleri ve hijyen sağlamayı misyon edinmiş, kar amacı gütmeyen uluslararası bir organizasyon olan WaterAid bu kez aralarında İngiltere, Hindistan, İsveç ve Uganda gibi ülkelerin yer aldığı, annelerin yeni doğan bebeklerin hangi geleneklerle karşılandığına dikkat çekti.
Japonya’dan 29 yaşındaki Natsumi, Okuizome adı verilen yemek töreni sırasında dört haftalık kızı Miwa’yı besliyor.
Zambiyalı anne kızı Maria’yı yıkarken görüntüleniyor. Bebeğin belindeki şey ise ağaç köklerinden yapılmış bir halka. Bunun sağlık vereceğine ve kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyor.
Nana Fatsuma geleneği, Nijerya’nın Kirfi kırsal bölgesinde uygulanıyor. Suda çözünmeyi bekleyen ağaç dalları birbirinden ayrılınca doğum esnasındaki anneye içiriliyor. Bu sayede doğumun kolay ve hızlı geçmesi umuluyor.
Madagaskar’dan 21 yaşındaki Noma, kendini güneşten ve kötü ruhlardan korumak için ‘masonjoany’ maskesi takıyor. Maske sandal ağacı dalının suda öğütülerek macun haline getirilmesinden oluşuyor. Anne, yedi günlük bebeğiyle objektife böyle yansıyor. Bu ülkede yeni doğum yapan anneler ilk yedi gün dışarı çıkamıyor.
Beş çocuğu olan Ugandalı Nagit 5 çocuğu, kocası ve yeni doğan bebeğiyle poz veriyor. Bebeğe geleneklerinin bir parçası olarak Etopojjo ağacındaki dalların 3 gün suda bekletilmesiyle oluşturulan teller bebeğin ayak ve el bileklerine, boyun ve bel çevresine bağlanıyor.
Yeni Delhi’den Hintli bir bebeğe ailesi ‘kohl veya kajal’ denilen siyah bir macun sürüyor. Bebeğin gözlerine ve alnına sürülen boyanın kötü ruhlardan koruduğuna ve sağlıklı tuttuğuna inanılıyor.
Gana’da 21 yaşındaki Mary ve kocası Sampson iki yaşındaki oğulları Nathaniel ile poz veriyor. Çocuğun yanağındaki kesik ise Nila adı verilen bir geleneğe dayanıyor. Geleneğe göre bebek doğar doğmaz yapılan bu ritüel bebeği hastalıklardan koruyor. Açılan kesik bir bitki uzmanı tarafından çeşitli karışımların uygulanmasıyla tedavi ediliyor.
İsveçli baba Sebastian oğlunun göbek kordonunu keserken görülüyor. Babalar bu sayede kendilerini doğuma dahil hissediyormuş.
Ugandalı 58 yaşındaki Awas, torununun doğumu sonrası ailesine yerel bira ikram ediyor. Bebeğe hoş geldin demek için yapılan bu gelenek barış ve beraberlik işareti olarak görülüyormuş.
ABD’li ebeveynler Robert ve Marisa geleneklerine göre bebeklerini vaftiz ettiriyorlar. Bebeğin başının üzerine dökülen suyun kutsal olduğuna ve onları ilk günahlarından arındırdığına inanılıyor.
Malawi’de anne Melise, kızının doğum yapmasının ardından soya, mısır unu ve şekerden oluşan yulaf lapası yapıyor. Bu onlara ihtiyaç duydukları enerjiyi ve sağlığı veriyormuş.
Zambiya’da 62 yaşındaki büyükanne iki haftalık bebeğe Mutinda adı verilen bir kolye takıyor. Bu kolyenin ishal, kusma ve kötülükten koruduğuna inanılıyor.
Su, geleneklerin çoğunda kilit bir rol oynuyor. Her ülke uyguladığı her ritüele su sayesinde ulaşıyor.
WaterAid verilerine göre, dünyadaki dokuz kişiden birinin temiz suya erişimi yokken, üç sağlık merkezinden birinin güvenli su kaynağı yok. Ve bu sağlık merkezlerinde doğan bebekler ölümcül olabilen enfeksiyonlar gibi sağlık riskleri ile karşı karşıya kalıyor. Her dakika yeni doğmuş bir bebek, güvenli su eksikliğinden ve kirli olmayan bir ortamdan kaynaklanan enfeksiyonlardan dolayı ölüyor.
Dünyanın yoksul ve geri kalmış ülkelerine temiz su ve hijyen götürmeyi misyon edinmiş kuruluş, her gün yeni bir hayat kurtarmaya yardımcı oluyor.
Evde fön nasıl çekilir?
.