Geriye kalan 1.599.965.000 Müslümandan Twitter’a koşup IŞİD’i lanetlemelerini beklemek ise saçma bir fikir olmasının yanı sıra bir önyargıyı da ortaya koyuyor. Yine de bu durumla karşı karşıyayız. Bir başka saldırı sonucu yine “ılımlı Müslümanlar”a alakaları olmayan bir şeyi kınamaları için çağrı yapılıyor. Victoria Üniversitesi’nde Nörolojik bilim PhD Adayı olan Mohamed Ghilan’ın sözlerine kulak verirsek:
Buna rağmen, dünyanın dört bir yanında Müslümanlar, IŞİD'in onların değerlerini temsil etmediğini açıkça dile getiriyor. Suriye savaşına ilişkin barış konuşmaları için Avrupa'ya yapacağı ziyareti iptal eden İran'ın Dini Lideri Hasan Ruhani saldırıları kınadı. İran ve İran tarafından desteklenen Hizbullah, Suriye'de IŞİD ve diğer radikallerle savaşıyor (Selefi olmayanlar da dahil olmak üzere). Paris Saldırılarından bir gün önce, IŞİD'e bağlı olduğu düşünülen militanlar, Hizbullah'ın Beyrut'taki desteğini baltalamak için sivil bir bölgeyi bombaladı. Dünyadaki en geniş Müslüman nüfusuna sahip Endonezya'nın Başkanı Joko "Jokowi" Widodo, "Endonezya olarak Paris'te gerçekleşen şiddeti lanetliyoruz" diyerek açıkça saldırıları kınadı. Viral olmuş bir videoda ise Faslı bir kişi Youtube üzerinden kurbanlara taziyelerini iletti ve "Bu sözde cihatçılar sadece kendilerini temsil ediyorlar" dedi.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar ve Mısır gibi Arap devletlerinin tümü saldırıları lanetledi. Yine de Suudi Krallığı ve Katar'ı yöneten seçilmemiş hükümdarların düzenli olarak Suriye'deki cihatçılara kaynak ve silah sağladığını unutmamak gerekiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük Müslüman grup CAIR ise saldırıları hemen kınadı ve "İster Paris, ister Beyrut ya da herhangi bir şehirde gerçekleşmiş olsun, sivillere yapılan bu vahşi ve alçak saldırılar korkunçtur ve bir gerekçesi yoktur" dedi. ABD Müslüman Kuruluşlar Konseyi yanlış anlamaya mahal vermeyen şekilde saldırıları kınayan bir beyan yayımladı.
Binlerce Müslüman ise Twitter'da üzüntülerini, dayanışmalarını ve tesellilerini belirtti.