Bakırköy'deki 22 bin metrekarelik alanda, 15 bin canlıyı ağırlayan ve dünyanın en büyük tematik akvaryumlarından biri olan İstanbul Akvaryum, Türkiye'nin ilk kapibaralarını ziyaretçilerle buluşturdu. Amazon Yağmur Ormanları bölümünde yaşamlarını sürdüren ana-kız kapibaralar, ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.
Akvaryum Müdürü Dilek Çapanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1500 farklı tür canlının bulunduğu akvaryumda, yalnızca Atlantik Okyanusu'nda görülebilen köpek balıklarının, dünyadaki en zehirli balığı kabul edilen taş balığının, mavi kanı ile tıpta sıklıkla kullanılan ve dinozorlardan daha önce, var olduğu kanıtlanan atnalı yengecinin ve 50 yaşındaki engelli caretta carettanın görülebileceğini söyledi.
Çapanoğlu, merkezde, nesli koruma altında ve tükenme tehlikesi bulunan canlıların bulunduğunu belirterek, "16 farklı temaya sahip merkezde Karadeniz'den başlayarak, Marmara, Ege, Akdeniz, Süveyş kanalından Kızıldeniz'e bağlanıyoruz. İçeride çok güzel bir hikaye ve rota var. Dolayısıyla buraya geldiğiniz zaman sadece deniz canlılarını değil, aynı zamanda o kültürle ilgili bilgileri de alıyorsunuz" diye konuştu.
İstanbul Akvaryum'un birbirinden özel kara ve deniz canlılarına ev sahipliği yaptığını ifade eden Çapanoğlu, tematik akvaryumun yeni misafiri olan kapibaraların, Kostarika'dan gelen bitkilerle oluşturulan Amazon Yağmur Ormanları alanında ziyaretçilerle buluştuğunu bildirdi.
Dilek Çapanoğlu, kapibaranın dünyanın en büyük kemirgeni olarak bilindiğini aktararak, şu bilgileri verdi:
"Kapibara, dünyanın en büyük evcil faresi aslında. Anne ve kız kapibaralarımız bize bir ay önce geldi. 21 günlük rehabilitasyon sürelerini tamamladıktan sonra sergiye aldık. Şu an yağmur ormanlarında, kendi yaşam alanlarında ziyaretçilerimizle buluşuyorlar. Annemiz 2 yaşında, kızımız 6 aylık. Bu canlılar aslında suyu çok seviyor. Ayakları perdeli olduğundan, suda yüzmeyi ve zaman geçirmeyi çok seviyorlar.
Anavatanı Güney Amerika Kostarika. Kapibara, dünyanın en büyük faresi olarak Guinness rekorlar kitabına girmiş bir canlı. Yaklaşık 70 kilogram ağırlığa ulaşabiliyor. Boyları da 1.40-1.45 metre gibi uzayabiliyor."
"Dünyanın en büyük faresi" ifadesinin kulağa ürkütücü geldiğini kaydeden Çapanoğlu, ancak kapibaranın çok sevimli, uysal ve uyumlu canlılar olduğunu anlattı.
Çapanoğlu, vejetaryen olan kapibaraların, sebze, mısır, brokoli, elma ve muz gibi besinleri çok sevdiklerini, günde ortalama 3 kilogram sebze ve meyveyle beslendiklerini söyledi.
Orijinal ismi ile Capybara, sadece sebze ve meyve yiyen vejetaryen bir tür. Çoğunlukla yeşil ve kırmızı biber, lahana, marul, mısır ve mısır yaprakları, havuç, elma, armut, şeftali seviyor.
Seyrek tüyleri, küt burunları, kısa kulaklarıyla sevimli bir görünüşe sahip kapibara, kemirici bir tür olarak çiğnemeyi sevdiği için beslenme saati dışında, bambu dalları ve alfalfa gibi besleyici özelliği yüksek bitkileri de yemekten hoşlanıyor.
Düzene çabuk uyum sağlayan kapibara, bu özelliği ile Güney Amerika başta olmak üzere bazı ülkelerde evcil hayvan olarak besleniyor.
Birbirleri arasındaki iletişimi köpeklere benzer havlama, uluma gibi seslerle ve ıslığa benzer seslerle sağlayan kapibaraların ortalama ömürleri ise 8-10 yıl. (AA)