2005 yılında Belçika’nın Boom şehrinde ilk defa düzenlendiğinde, biletleri ücretsiz dağıtılan bir festivalden dünyanın en kalabalık, eğlenceli, başarılı ve çılgın müzik festivallerinden birine dönüşen Tomorrowland katılımcılarına tam 15 senedir bir ütopyanın kapılarını açıyor.
Ne tarz müzikler çalıyor?
Gelmiş geçmiş en prestijli elektronik ve EDM müzik festivallerinin liste başında gösterilen Tomorrowland her sene iki hafta üst üste 180 binden fazla müzik severi ve onlarca dünyaca ünlü DJ’i devasa bir yeşil alanda bir araya getiriyor. Boom’un sınırları içerisinde 20’den fazla farklı çiftçiden kiralanan tarım arazisi 5 gün boyunca dünyanın dört bir yanından gelen festival katılımcılarının evi ve unutulmaz deneyim alanı haline getiriliyor. Biletler satışa çıktığı anda siteye hücum eden yaklaşık 2 milyon kişi maksimum kapasite olan 180 bin bileti dakikalar içerisinde tüketiyor. Bu sene 19-21 Temmuz ve 26-28 Temmuz olmak üzere üçer günden iki hafta sonuna yayılan festivalin tam tamına 16 sahnesi var. Bu sahnelerde performans sergileyecek isimler arasında ise EDM müziğin efsaneleri olarak görülen Tiesto, Amelie Lens, Seteve Aoki, David Guetta, Carl Cox, Armin van Buuren ve Loco Dice bulunuyor. Sahneye çıkacak isimler o kadar çok ki siteye girip saymak bile bir saatten fazla zamanınızı alabilir. Biz saydık 6 günde tam tamına 399 farklı isim mevcut... Tekno ve elektronik müziğin devleri Solomun, Damian Lazarus, Guy Gerber, Black Coffee, Nina Kraviz, Maceoplex, Pan Pot ve Tale of Us da sahne alacak sanatçılardan sadece bazıları.
Nerede kalınır?
3 gün boyunca tam teşekküllü bir şehre dönüşen bu müzik mabedinin içerisinde Michelin yıldızlı restoranların ufak versiyonlarından, havuza, kuaförden oyun parklarına, su üzerindeki sahnelerden kütüphaneye aklınıza gelen ya da gelmeyen her şeyi bulmak mümkün. Tüm büyük festivallerde olduğu gibi ilk akla gelen "konaklama" sorusu ise 15 senedir işin uzmanı haline gelmiş festival ekibi tarafından organize şekilde çözülmüş durumda. Katılımcılar biletlerini alırken farklı konaklama paketlerinden birini seçmekte özgür. DreamVille denilen devasa çimenlik alanın içerisinde kendi kamp malzemelerinizi getirerek size ayrılan yere kamp kurmanız, sizin için hazırlanan bir çadıra kurulmanız, 10 kişilik büyük bri grupsanız bile yan yana olma garantisini sağlamanız mümkün. Festival güzel ama ben çadırda rahat edemem diyenler için farklı büyüklükte bungalovlar, ahşap kabinler, glamping adı altında ev konforunu aratmayacak büyük çadırlar hatta ve hatta lüks kategorisinin en üstünde festival alanının içerisinde 2 ila 4 kişilik özel odalar kiralamak mümkün. Ben civardaki otellerde konaklayacağım ve her gün festivale gelip gideceğim derseniz de seçim yine size kalmış ancak bu kadar yoğun programı olan bir festivalde zamanınızı yolda kaybetmemenizi tavsiye ederiz.
Nasıl gidilir?
Festival alanına ulaşım ise seneler içerisinde aynı konaklamada olduğu gibi süper organize ve düzenli bir hale getirilmiş. Katılımcılar için en ideali öncelikle Belçika'ya ulaşmak. Daha sonra festivalin kurulduğu De Schorre bölgesindeki Boom kasabasına doğru yolculuğunuz başlıyor. Hava limanından kasabaya yaklaşık 35 kilometrelik bir mesafe var. Bu mesafeyi tren, araba veya otobüsle gidebiliyorsunuz. Hatta daha çılgınlar için bisikletle gelip bisikletlerini festival alanındaki özel park alanlarına park etmek de mümkün. Yaklaşık 25 dakikalık bir araba yolculuğu ya da Belçika'nın farklı bölgelerinden kalkan ve Boom'a direk yolculuk yapan trenler bizce en ideali. Tren opsiyonun seçecekler için gardan direk olarak festival alanına devamlı shuttle servislerinin kalktığını da hatırlatmakta yarar var. Hatta festivalin son gününe özel olarak gece geç saatlere kadar ek tren seferleri de bulmak mümkün.
Nelere dikkat edilir?
En özgürleştirici, ufuk açıcı ve unutulmaz deneyimlerden biri olarak görülen bu festival deneyimini en iyi şekilde yaşamak için alanda katılımcı olarak dikkat etmeniz gereken az ancak öz şey var. Yolculuğunuz başlamadan önce alan ve program hakkında hatrı sayılır bir araştırma yapmanız önemle tavsiye olunur. Dinlemek istediğiniz DJ'lerin hangi sahnelerde günün hangi saatinde çıkacağını bilmeniz favori müziklerinizi kaçırmamayı garantiler. Üst düzey bir müzik deneyiminin yanında bir de yemek deneyimi peşindeyseniz gitmeden önce festivalin web sitesinden gerekli rezervasyonlarınızı yapmanız ise şart. Böyle bir organizasyona gitmişken kayıt almamak olmaz biliyoruz ancak festival alanına profesyonel makina sokamadığınızı hatırlatmakta fayda var. Gitmeden önce yapacağınız araştırmadan alana girip giremeyeceğiniz teknolojik eşyalar listesini iyice bir gözden geçirmeniz akıllıca olacaktır. Kapıda kaliteli bir fotoğraf makinasını emanet bırakmanızı kimse istemez. Biletlerinizi aldıktan sonra size gönderilen bilekliklerinizi ya da onay formunuzu kimliğinizle birlikte yanınıza almayı unutmamanız ise en önemli noktalardan biri. Yanınıza kesinlikle almanız gerekenler listesinde ise rahat kıyafetler, güneş kremi, harici bir şarj aleti, telefonunuz, yanınızdan ayırmayacağınız ve kolay taşıyabileceğiniz bir bel ya da sırt çantası ve renk sevenler için en çılgın aksesuarlarınız var...
Hangi para birimi harcanır?
Burada sizin paranız geçmiyor! Hatta kimsenin parası geçmiyor. 100 farklı ülkeden gelen 180.000 katılımcıyla tıkır tıkır işleyen bir festival yapmanın püf noktaları arasında bildiğimiz para birimlerini ortadan kaldırmak var. Alanda kullanabileceğiniz tek para biriminin adı "Pearls" Size verilen bilekliğinizi bir cüzdan gibi kullanabiliyor ve kredi kartınızla girişte bu bilekliğe dilediğiniz kadar Pearl yükleyebiliyorsunuz. Bu sayede ödeme yapmanız sadece bileğinizi post makinasına uzatmak kadar kolay oluyor ve cüzdan taşıma/kaybetme derdinden de kurtuluyorsunuz.
