ODTÜ University Ranking by Academic Performance Laboratuvarı'nca (URAP) açıklanan rapora göre, dünyanın 11 sıralama kuruluşu tarafından hazırlanan "Dünyanın En İyi Üniversiteleri" listeleri yayınlandı. Listelerden 3'ünde ilk 500'e Türkiye'den ODTÜ, iki ayrı listeye ise Boğaziçi, Hacettepe ve İstanbul üniversiteleri girdi. Türkiye'den 10 üniversitenin en az bir sıralamada ilk 500'e girmesinin azımsanmayacak bir başarı olarak değerlendirilebileceğini belirten ODTÜ URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, "Ancak ilk 500'de yer alan üniversitelerin zamanla üst sıralara yükselebilmesi için 11 sıralamanın en az 8-9'unda ilk 500'de yer alması gerekir. Maalesef henüz böyle bir üniversitemiz yok" ifadelerini kullandı.
ODTÜ URAP Laboratuvarı'nın da aralarında olduğu 11 üniversite sıralama kuruluşu, ARWU, CWUR, LEIDEN, NTU, QS, RUR, SCIMAGO, THE, USNEWS ve WEBOMETRICS'in, Türkiye'deki 203 üniversitenin dünya sıralamalarına ilişkin değerlendirmeleri, ODTÜ URAP tarafından yayımlandı.
Buna göre, 2021 yılı dünya genel sıralamalarından en az birine ilk 500'den girebilen 10 Türk üniversitesi bulunuyor.
ODTÜ, 11 ayrı "Dünyanın En iyi İlk 500 Üniversitesi" listesinin 3'üne girme başarısı gösteren Türkiye'den tek üniversite oldu. ODTÜ, RUR listesine 425, US NEWS listesine 484 ve WEBOMETRICS listesine 497'nci sıradan girdi.
Dünya sıralamalarından 2'sinde ilk 500'de yer alabilen 3 üniversite ise Boğaziçi, Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi oldu. Boğaziçi Üniversitesi, RUR listesinde 387'nci, US News&World Report listesinde 287'nci sırada yer aldı. Hacettepe Üniversitesi ise LEIDEN listesinde 456'ncı, RUR listesinde 388'inci, İstanbul Üniversitesi ARWU listesinde 450'nci, LEIDEN listesinde 376'ncı oldu.
Bir sıralamada ilk 500'e girebilen 6 üniversite ise İTÜ, Bilkent, Koç, Sabancı, Çankaya ve İstanbul Bilgi üniversiteleri oldu.
2021 dünya sıralamalarında 23 araştırma üniversitesinin durumuna bakıldığında ise ODTÜ, İTÜ, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi, 11 sıralamanın 11'inde de yer alma başarısı gösterdi.
Dünya sıralamalarında 23 araştırma üniversitesinden sadece 8'i ilk 500'e girebilirken 15 araştırma üniversitesi 11 sıralamanın hiçbirinde ilk 500'e giremedi. İlk 500'de yer alabilen araştırma üniversitelerinin 5'i devlet, 3'ü vakıf üniversitesi.
ODTÜ, İTÜ, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi, 11 dünya sıralamasının 11'inde de yer alma başarısı gösterdi.
Boğaziçi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi, 11 dünya sıralamasından 10'unda yer alan üniversiteler oldu. Ege Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilkent Üniversitesi 9 sıralamada yer alırken Dokuz Eylül Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi 8 sıralamada yer buldu.
Marmara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ise listelerde 7 sıralamada yer aldı. Üniversitelerden 12'si ise 6 sıralamada yer aldı.
ODTÜ URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, üniversitelerin, dünya sıralamalarında en üst sıralara yükselebilmek için yoğun çaba harcadığına dikkati çekti.
Bu çabalara karşın üniversitelerin dünya sıralamalarında arzu edilen hızlarda yükselemediğine ve çoğunun gerilediğine işaret eden Akbulut, "Bunun temel nedeni, etki değeri yüksek dergilerdeki bilimsel makale sayılarımızın gereken hızlarda artırılamayışı ve etki değeri en düşük Q4 grubu dergilerdeki makalelerin azaltılamayışıdır. Üniversitelerimizin genellikle yayın ve atıfları her yıl az da olsa artmaktadır ama artış hızımız, dünya ortalamasının altında kalmaktadır." diye konuştu.
Dünya sıralamalarında en üst sıralara yükselmenin kolay olmadığını vurgulayan Akbulut, Rusya'dan örnek vererek, ek maddi destek aldıkları halde Rus araştırma üniversitelerinin, ilk 100'e giremediklerini, ilk 500'e sadece birinin girebildiğini anlattı.
Bunun nedenlerinden birinin, Rus akademisyenlerin çoğunun etki değeri en düşük dergilere yönelmesi olduğunu söyleyen Ural Akbulut, diğer neden ise yayın ve atıf sayılarını Çin gibi yüksek hızlarda artıramayışları olduğunu belirtti.
Çin'in 2020'de AR-GE için ayırdığı bütçenin, çok sayıda ülkenin yıllık milli gelirinden daha fazla olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akbulut, "Bu nedenle Çin'in araştırma üniversiteleri, başta mühendislik, uzay ve havacılık ile metalürji gibi çok sayıda bilim alanında dünya birincisi olup ABD üniversitelerini geriye düşürdü. Çin'in maddi destekleri sonucunda Çin üniversiteleri, dünyanın en iyileri arasına girdi. Araştırma üniversitelerimiz, sabırla yayınlarının sayı ve kalitesini artırarak, yeni laboratuvarlar kurarak ve yurt dışındaki yetenekli araştırmacıları kadrolarına katarak başarıya ulaşabilir." değerlendirmesinde bulundu.
ODTÜ URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Türkiye'den 10 üniversitenin en az bir sıralamada ilk 500'e girmesinin azımsanmayacak bir başarı olarak değerlendirilebileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ancak ilk 500'de yer alan üniversitelerin zamanla üst sıralara yükselebilmesi için 11 sıralamanın en az 8-9'unda ilk 500'de yer alması gerekir. Maalesef henüz böyle bir üniversitemiz yok. En az 6-7 sıralamada ilk 400'de yer alan üniversitelerin ilk 300'e çıkma şansı artar. En az 6-7 sıralamada ilk 300'e giren üniversitelerin ise ilk 200'e girme şansı çok yüksektir ve ilk 100'e girmeye en yakın üniversitelerdir. Dünya sıralamalarında ilk 100'de yer alan üniversiteler, daha önce tüm dünya sıralamalarında ilk 500'de yer almış olan üniversitelerdir. Henüz ilk 500'e giremeyen üniversitelerimizin, yayın ve atıflarının sayı ve kalitesini artırıp ilk 500'e girebilmek için harcadıkları çabaların başarıya ulaşmasını dileriz."
Sadece bir sıralamaya (Webometrics) girebilen üniversitelerin sayısının bu yıl 70 olduğunu belirten Akbulut, "Bu üniversitelerimizin yayın ve atıf sayıları maalesef çok azdır. Dünya sıralamalarında yer alabilmek için bu 70 üniversitemizin atama ve yükselme kriterlerine, InCites veya Scopus gibi endeksleme kurumlarınca taranan dergilerde yeterli sayıda yayın yapmış olmayı ön koşul olarak eklemesi yararlı olur." dedi.
Kaynak: AA