Andrey Çikatilo, 1936 yılında Ukrayna’da doğdu. O dönemde Ukrayna büyük bir yoksulluk ve sefaletle mücadele ediyordu. Öyle ki kıtlığın ulaştığı son noktada insanlar birbirini yemeye başlamıştı. Hatta Çikatilo’nun doğumundan yaklaşık 2 sene önce, ailesinin yaşadığı köy bir gece başka bir köyde açlık çeken kişiler tarafından basılmıştı. Baskın sonucunda Çikatilo’nun kuzeni kaçırılarak yamyamlar tarafından öldürülmüştü. Çikatilo çocukluğunda bu hikâyelerin anlatılmasıyla büyüdü.
İlkokul yıllarında oldukça ılımlı ve sakin bir çocuk olan Çikatilo, derslerinde bir hayli başarılıydı. Annesinin sürekli azarlaması ve şiddet göstermesinin yanında babasının Sovyet ordusu adına savaşa gitmesi onu içine kapanık bir çocuk haline getirdi. Çikatilo’nun ergenlik döneminde sorunları oluşmaya başladı. Özellikle Çikatilo sosyal anlamda büyük zorluk yaşadı. Ergenliğinin başlarında kronik iktidarsız yaşadığını fark etti. Ergenlik dönemlerinden sonra Çikatilo ilk ciddi ilişkilerine başlasa da ereksiyon problemi yaşamaya devam ettiği ilişkileri uzun süreli olamadı. Zaman zaman kız arkadaş edinmek için çabalasa da iktidarsızlığı nedeniyle hep öz güven problemi yaşadı. Hatta sosyal anlamda mutsuz olması sebebiyle intihar etmeyi dahi düşündü ancak annesi ve komşularının engel olmasıyla bu girişimi sonuçsuz kaldı.
Çikatilo 27 yaşına geldiğinde evlendi ve sonrasında 2 çocuk babası oldu. Rostov Üniversitesi'ne gitmeye hak kazandı ve dereceyle bitirdi. Rus dili ve edebiyatı öğretmenliği yapmaya başladı. Göreve başlayalı yaklaşık 3 ay olmuştu ki, küçük bir kız çocuğuna cinsel taciz suçundan işine son verildi. Bunun üzerine Çikatilo ve ailesi başka bir şehre taşındı ve başka bir okulda işe başladı.
22 Aralık 1978 tarihinde, Yelena Zakotnova adlı 9 yaşındaki kızı öldürerek ilk cinayetini gerçekleştirdi. Şeker verme bahanesiyle kandırdığı çocuğa tecavüz etmeye çalışan Çikatilo iktidarsızlığı nedeniyle bunu başarmayınca kızı öldürmeye karar verdi. Küçük kızı parçalara ayırdıktan sonra büyük bir haz duyduğundan söz dene Çikatilo, yıllar sonra yakalandığında ise o anları “Beni bağlayan zincirlerden kurtulduğumu hissettim o anda” sözleriyle anlattı.
Cinayet planları çoğu zaman değişmiyordu. Genellikle evsizler, küçük çocuklar ya da seks işçilerinden oluşan bir krban profili oluşturdu. Kurbanlarını yakınlardaki bir ormanlık alana götürüyor ve bıçaklayarak öldürüyordu. İşlediği cinayetlerden sonra cesetler üzerinde yapılan incelemelerde, kurbanlarının cinsel organlarının parçalanmış, gözlerinin çıkartılmış olduğu görüldü. Üstelik bütün bu işkenceler kurban henüz hayattayken oluyordu. Hatta kimi zaman iç organlarını çıkartarak yiyordu.
6 Kasım 1990 senesinde, bir ormanda kurbanını acımasızca öldüren Çikatilo, dönüş yolunda polisler tarafından fark edildi. Yapılan incelemede 54 yaşında, 2 çocuk sahibi ve eğitimli bir kişi olduğu anlaşılınca yaşam tarzı ve konumundan dolayı serbest bırakıldı. Ancak ertesi gün o bölgede bir kız çocuğunun cesedi bulundu. Bu nedenle Çikatilo, 21 kasım 1990 günü yakalandı ve tutuklandı.
10 günlük sorgulamanın ardından polis tarafından bilinen 34 ve bilinmeyen 22 cinayetini itiraf etti ama 3 cesede ulaşılamadı. Kurbanların genital bölge, dudak, meme ve dillerini dişleriyle yaraladığını, kadın kurbanların rahim, erkek kurbanların ise testislerini çiğnediğini itiraf etti.
14 Ekim 1992 yılında, 56 kişiyi öldürmekten ve sayısız cinsel taciz olayından idam cezasına çarptırıldı. Cezası ise ensesine kurşun sıkılarak ölmekti.