Dünyanın 'Rinoplasti Başkenti' neresidir?

Plastik cerrahi camiasının en saygın, bilinen ve okunan dergisi PRS editörünün makalesine (Rod J. Rohrich, 2018) göre, İran’da bir yılda resmi kayıtlı olarak gerçekleştirilen estetik burun ameliyatı sayısı, ABD’de yapılan rinoplasti sayısından 7 kat fazla olduğu bildirilmiştir (Pourdanesh, 2014). Rohrich’e göre Tahran Dünya Rinoplasti başkenti. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu, konu hakkında daha önce hiç duymadığımız tüm bilgileri bizler için anlattı.

Bazı araştırmacılara göre, İran başta olmak üzere, körfez Arap ülkeleri ile beraber, Türkiye, Yunanistan, Ermenistan, Lübnan, Afganistan, kalan Suriye/Irak, (Kıbrıs ile İsrail dışarıda bırakılarak) Kuzey Afrika sahil ülkelerini (Fas, Cezayir, Tunus, Libya) içine alan bölgeye OrtaDoğu ülkeleri adı veriliyor. Bu isimlendirmeyi 20 Yüzyılın emperyal devleti İngiltere kendi coğrafyasına göre belirliyor.

TÜRK ERKEK BURNU (GREKOROMEN BURUN)

Genelde Ortadoğu özelde Türk erkek burunlarının ortak temel karakteristikleri olduğu ileri sürülmektedir. Zaman içinde yakın coğrafyadan (Yunanistan, Adalar, Balkanlar, Kafkasya vb.) 10-12 nesildir göç alarak kaynaşan Türk burnu karakteristikleri bu süreçte tıpkı boy, saç, cilt özellikleri, göz rengi gibi değişmeye halen devam etmektedir.

Saf Türk ırkı olmadığı gibi, saf kabul edilebilecek farklı bir ulusun milli bir burnu (Alman burnu, Norveç burnu vb.) olamaz. Küçülen Dünyada Etnik kökenin neden olduğu fiziksel özellikler melezlenerek çeşitlendiği günümüzde, sadece nadir olarak sadece kendi soylarından olanlarla evlenen kapalı topluluklarda nesiller geçmesine rağmen ortak fenotip ve genetik benzerliklere rastlanabiliyor.

Aşağıdaki tanım, bu anlamda bu coğrafyada yaşayan kişilerin ortak ve benzer burun karakteristiklerini değerlendirir. Sapma ve değişiklikler olabileceği gibi, sizinle birçok ortak özelliklere de bu sınıflamada rastlayacaksınız. Türk burnu olarak ifade edilen sınıflamada coğrafi özelliklerin de belirleyici olabiliyor. Mesela Türk erkekleri, kalın deri ve kemerli bir buruna sahip olmaları ile beraber burun ucu kıkırdaklarının zayıf ve belirsiz olabiliyor. Ayrıca burun ucu asimetrileri ve düşüklüğü ile burun dudak arasındaki açısının dar olabiliyor.

ROMA BURNU GÜÇLÜ VE KABADIR

Bu sınıflandırmanın genel kabul gören eski burun kategorilerdeki adı, bir farkla Roma burnudur. Roma burnunda burun ucu kıkırdakları zayıf değil aksine güçlü ve kabadır (Kenan İmirzaoğlu, Tom Cruise, Sarkozy, Jean Reno, Daniel Day Lewis, Clive Owen, Cem Yılmaz, Engin Altan Düzyatan) burunları kaba Roma burnuna örnektir).

Türk erkek burnunda burun alın arasındaki açı belirsiz veya yüksek olabilir (Ekrem İmamoğlu, Can Yaman, Oktay Kaynarca, Ata Demirer, Deniz Bayramoğlu). Burun kemikleri geniş veya yayvan olabilir. Burun kanatları hafif geride veya burun delikleri arasında kolumella adı verilen dikey alan burun kanatlarının önündedir (Cüneyt Özdemir).

Septum adı verilen burun ortasındaki kıkırdak eğriliği (deviasyon) Türk burnunda dikkat çeker. Deviye olmuş septal kıkırdak burun deliklerinde asimetri, nefes almada sıkıntıya neden olabilir. Burun ucunun (tip) düşük, burun derisinin kalın, yağlı ve ağır olması bu sorunu artırabilir. Burun sırtına şekil ve kontur sağlayan üst kıkırdaklar genellikle zayıftır.

TÜRK ERKEĞİ BURUN ÖZELLİKLERİ

Türk erkeklerinde burun ucu derisi genel olarak kalın, yağlı (sebaceous), burun kanatları ile delikleri arasındaki oran kanat lehine kaba ve geniş (lobüle) olabilir. Burun ucundaki kabalığın bir nedeni de burun ucu kıkırdakları arasında gözlenen fazla yağ birikimidir.

Bu yağ fazlalılığı kıkırdaklar arasındaki mimariyi bütünleyen asıcı ve destekleyici bağların (ligament) zayıflamasına neden olur. Kaba yağlı ve kalın derinin, ameliyat sonrasında büzüşerek kıkırdakların üstüne tam yapışamaması erken iyileşmeye engel olur. Rinoplasti sonrasında bu yaşanan sorunu, hasta ve hekim birlikte şişliklerin (ödem) geç kaybolması ve burnun geç şekillenmesi olarak deneyimler.

Burun ucu dışında kalan burun sırtındaki deri Türk erkeklerinde ince olabilir. Kısa dudak burun mesafesi varsa, sıklıkla burun ucu dudak arasında yer alan bir kasın (depresör nasi) güçlü çalışmasıyla beraber gülerken diş etlerinin görülmesi ile karakterize bir soruna (labiogingival sendrom) neden olabilir.

Genel olarak Türk erkek burunlarında kavisli bir burun sırtı ile beraber simetrik ve hafif kalkık bir burun ucu rastlanmamaktadır. En sık ikincil (revizyonel) düzeltme gerektiren Türk erkek burun deformiteleri, burun ucu/delikleri asimetrileri, burun ucu arkasında yükseklik (pollybeak), burun sırtındaki düzensizlikler şeklinde sıralanabilir. Bu sorunların birçoğu dolgu işlemleri ile giderilebilmektedir.

NET, AÇIK, EKSİKSİZ VE DOĞRU BİLGİLENDİRME YAPILMALI

Tüm estetik amaçlı burun ameliyatlarında olduğu gibi, hekim hasta arasında güvene dayalı kaliteli bir iletişim kurulması, ameliyat öncesi hasta beklentilerinin 3D simülasyon programlarıyla köpürtülmeden realize edilmesi ve en önemlisi kalın/yağlı/ağır cilde sahip olan hastalarda ödemin ve iyileşmenin süre alabileceği konusunda net, açık, eksiksiz ve doğru bilgilendirmenlerin yapılmasıdır.

Beden algı bozukluğu yaşayan, mükemmelliyetçi ve nefes alma sorununu önemsemeyen kalın derili ve sizin değerlendirmenizi dikkate almadan kafasındaki burnu isteyen hastaların doğru bilgilendirilmeleri esastır.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

www.ankaraestetikcerrahi.com
Facebook: @NedimSarifakioglu
Instagram: @nedimsarifakioglu
YouTube-Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu