İSTANBUL (ANKA)- Uluslararası Af Örgütü 2007 dünya raporunda "Bölücü ve korku yaratan politikalarıyla hükümetler hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını ihlal ediyor, ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını besliyor, eşitsizlikleri artırıyor ve daha fazla şiddet ve çatışmanın tohumlarını atıyor" görüşü benimsendi.
Uluslararası Af Örgütü 2006 yılı olaylarını ve gelişmelerini ele alan 2007 Dünya Raporunu dünyadaki 100 ülkeyle eş zamanlı olarak Türkiye'de düzenlediği bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Dünya Raporu'nun yanı sıra Türkiye raporunun da açıkladığı toplantıya Örgütün Türkiye Şubesi Başkanı Levent Korkut ile Türkiye Masası Direktörü Ville Forsman katıldı.
Dünya Raporu'nda, güçlü hükümetler ve silahlı grupların insan haklarını ihlal etmek ve giderek daha bölünmüş ve tehlikeli bir dünya yaratmak için kasıtlı bir şekilde insanlardaki korkuyu kışkırttıkları belirtilerek şöyle denildi:
"Korku yaratan ve bölücü politikalarıyla hükümetler hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını ihlal ediyor,ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını besliyor, eşitsizlikleri artırıyor ve daha fazla şiddet ve çatışmanın tohumlarını atıyor."
Raporda ABD'nin korku ve çatışmaları özendiren bir politika izlemesi nedeniyle dünyanın geride kalan ülkelerine de kötü örnek olduğu belirtilerek "Korku politikaları giderek artan insan hakları ihlallerine doğru bir girdap yaratıyor ki bunun içinde hiçbir hak kutsal değil ve hiç kimse güvende değil" denildi.
İNSAN HAKLARININ GELECEĞİ KARARABİLİR
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Irene Khan 2007 raporunda yer alan görüşlerinde dünyada yaşanan çatışmalarda ve korku ortamının giderilmesinde uluslararası toplumun ve BM'nin yetersiz kaldığı gerekli irade ve isteği gösteremediği, istikrarsız topraklarda gelişme gösteren genişletilmiş silahlı grupların çok büyük oranda insan hakları ihlalleri yaptığını vurgulayarak şöyle dedi:
"Eğer hükümetler bu silahlı grupların üzerinden beslendiği haksızlıkları hedef almazlarsa, eğer bu grupların yaptıkları suistimaller için hesap vermeleri konusunda liderlik üstlenmezlerse ve kendi ihmalleri için sorumluluk almaya hazır olmazlarsa insan haklarının geleceği karanlıktır. Pek çok ülkede korkuyla beslenen politik gündem ayrımcılığı tetikliyor, sahip olanlar ve sahip olmayanlar arasında onlar ve biz arasındaki ayrımı açıyor ve en dışlanmış insanları korumasız bırakıyor."
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI SUSTURULDU
Örgütün raporunda batı ülkelerindeki terör karşıtı ayrımcı stratejilerle müslümanlar ve müslüman olmayanlar arasında desteklenen uzaklığın daha da derinleştiğine ve İslamofobi, anti-semitizm, hoşgörüsüzlük ve dini azınlıklar üzerinde dünya çapında saldırıların arttığına dikkat çekilerek, "Yükselen kutuplaşma ve ulusal güvenlik konusundaki artan korkular, hoşgörü ve muhalefet için gereken alanı daralttı. Dünyada insan hakları üzerine birçok ses 2006'da susturuldu" görüşü ifade edildi.
KÜRESEL EYLEM ŞART
Genel Sekreter Khan yaptığı değerlendirmede, terör karşı stratejilerin şiddet tehditini azaltmak ya da terör kurbanlarına adalet sağlamak adına çok az işlev görürken, dünya çapında insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensiplerini zedelemek için çok daha fazla rolü olduğuna değindi. Khan, "ABD'nin yürüttüğü terörle savaş ve uluslararası hükümler programlarından daha açık bir şekilde insan hakları ihlallerinin küreselleşmesini gözler önüne serecek daha iyi bir örnek olamaz" diye konuştu.
Khan değerlendirmesinde Başkan Bush'un kendi iktidarını güçlendirmek adına Kongre'nin gözetimini ve hukuki süreçlerin denetimini dışlama çabası içinde olduğuna değinerek "Umutlu olmak için nedenlerimiz var" dedi ve ABD'nin demokrat ağırlıklı yeni Kongresinin insan haklarına saygıyı yeniden sağlamak için dünyada liderliği üstlenebileceğine dair inancını ifade etti.
Raporun sonunda ise "Küresel ısınma nasıl uluslararası işbirliğine dayanan küresel bir eyleme ihtiyaç duyuyorsa insan haklarındaki erime de ancak küresel dayanışma ve uluslararası hukuka saygıyla mümkün olabilir" görüşü dile getirildi.
OLUMLU GELİŞME YOK MU?
Basın toplantısında soruları yanıtlayan Türkiye Şube Başkanı Levent Korkut insan hakları ve demokrasi ihlalleri konusunda bir dizi gelişme olduğuna dikkat çekerken "2006 yılında hiç bir olumlu gelişme olmadı mı" diye sormasının ardından olumlu gelişmeleri şöyle sıraladı:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurulması ve yargılamaları yapmaya başlaması olumlu bir gelişmedir. İkinci olumlu gelişme bazı ülkelerde cezasızlığın azalması konusunda ileri adımlar atılmış olmasıdır. Bireysel silahlanmanın özendirilmesini sınırlayan anlaşmanın BM tarafından onaylanması ve bu anlaşmaya Türkiye'nin de imza koymuş olması bir başka önemli gelişmedir. Son olarak belirtebileceğimiz olumlu gelişme konvansiyonal silahların sınırlandırılması konusundaki gelişmelerdir."
BATI AVRUPA DA SUÇLU
Türkiye Şube Başkanı Levent Korkut, Af Örgütü'nün değerlendirme yaparken dünyayı kuzey, güney doğu, batı şeklinde bir ayrıma tutmadığını batı demokrasilerinde de toplumdaki bölünme ve çatışmaları teşvik eden korkuya dayalı politikaları had safhaya çıkaran yaklaşımların benimsendiği hatırlatarak şöyle dedi:
"Kıta Avrupasında yabancı düşmanlığı gelişiyor. Ve bazı politikacılar yabancı düşmanlığı üzerinden oylarını arttırmaya çalışıyorlar. İslamofobi tüm Avrupa'da arttırılmaya çalışılıyor. Müslümanlara karşı ayrımcılık kışkırtılıyor ve bu konuda tehlikeli bir süreç izleniyor. Ve dahası Kıta Avrupası'nda insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda geri adımlar gözlüyoruz. ABD ise insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda süreci geriye doğru işletecek adımlar atıyor. İnsan hakları ihlallerini çoğaltıyor ve diğer devletleri de olumsuz olarak etkileyecek şekilde kötü örnek oluyor."