Koşaner şöyle dedi: “Soruşturma safhasında askeri makamlardan hiçbir bilgi istenmeden yapılan bazı suçlamalar, kamuoyuna gerçek verilere dayandırılmış gibi yansıtılmış, kamuoyunda yanlış algılamaların yerleşmesine neden olunmuştur.” Orgeneral Koşaner, iddianamede yer alan bazı suçlamalara dönük olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
1. İDDİA 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde 3’üncü Ordu Komutanlığı bünyesinde Seminer adı altında toplantılar düzenlendiği, seçimler sonrasında darbe yapılması planlandığı, gizli tanık beyanlarına dayandırılıyor.
KOŞANER (TSK tatbikat programını göstererek) Bu programa göre 3’üncü Ordu Komutanlığı’nda 13-14 Ocak 2009 tarihlerinde iç güvenlik semineri icra edildi. Bu seminerler her yıl yaklaşık olarak aynı tarihlerde yapılır. Seminerle ilgili emir ve sonuç raporları elimin altındadır. Seminere daha önce belirlenen katılımcılar dışında kimse katılmadı. Soruşturmayı yürüten savcı, seminer konusunda askeri makamlardan hiçbir bilgi ve belge talebinde bulunmadı. Sadece Erzincan Orduevi’nde 2009 yılında kalanların tam dökümünü istedi. Kendisine güvenlik gerekçesiyle böyle bir listenin verilemeyeceği hatırlatıldı, isim veya isim sorarsa yanıtlanacağı yazıldı. Ancak böyle bir istek gelmedi.
2. İDDİA İddianamede ele geçirilen bir CD’deki bilgilere göre 3’üncü Ordu Komutanı’nın Erzincan ve çevresindeki köyler ile özel olarak ilgilendiği ve bu köylerin ihtiyaçlarının giderilmesi için ordunun imkanlarının kullanıldığı belirtiliyor. Mezhep ayrımcılığı ile darbeye zemin hazırlandığı iddiasına yer veriliyor.
KOŞANER TSK, her türlü toplumsal gelişim çabasına katkı sağlamayı görev edinmiştir. Bu kapsamdaki faaliyetler “Toplumsal Gelişme Destek Faaliyetleri” adı altında TSK çapında esasa bağlanmıştır. Bu faaliyetlerde en önemli kıstas, hiçbir ayrım yapmadan gelir durumu en düşük yerlerden başlanarak imkânlar ölçüsünde destek sağlanmasıdır. Örnek olarak okullara kitap, malzeme yardımı, okuma yazma kursları, sağlık, giyecek, gıda yardımı gibi. 3’üncü Ordu Komutanlığı’nın faaliyetlerinde de en yoksul köylere yardım edilmiş, bu köyler özel olarak seçilmemiştir.
3. İDDİA Eski Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı’nın Eskişehir’de gözaltına alınıp Erzurum’a getirildiği 28 Ocak 2010 günü, Erzincan’daki 3’üncü Ordu Komutanlığı, askeri araçları şehirde konvoy halinde yürüttü. Özel yetkili savcı bu hareketi soruşturmaya gözdağı verme girişimi olarak iddianameye koydu.
KOŞANER Bu konvoy Kars’ta mart başında yapılan Kış Takbikatı’na katılacak olan muharebe araçlarıdır. Kars’a kadar yapılacak uzun yolculuk öncesinde araç ve şoförler denendi. Bu eğitim intikali ile ilgili emir Eskişehir Jandarma Komutanı’nın gözaltına alındığı 28 Ocak tarihinden tam 13 gün önce 15 Ocak’ta verildi. Herhalde 13 önceden bir tutuklamayı tahmin mümkün değildi. Ayrıca kullanılan güzergâh kent içinden geçmedi, önceden trafik polisleri eşliğinde intikal tamamlandı.
4. İDDİA ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’ isimli belgeyi imzaladığı iddia edilen Albay Dursun Çiçek, askeri helikopterle nisan veya mayıs 2009’da Erzincan’a geldi, orduevinde bazı subaylarla kahvaltı ederken görüldü.
KOŞANER Erzincan’a gelen her helikopterin manifestosu hava meydanı sorumlusu personel tarafından kayıt altına alınır, saklanır. Manifesto ve orduevi kayıtları dikkatle incelendi, bilgi sahibi olması muhtemel personelin bilgisine başvuruldu. Anılan kurmay albayın Erzincan’a askeri helikopterle gelip, orduevinde kalmış olması kesinlikle söz konusu değildir.Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Erzincan iddianamesinin sadece gizli tanık ifadelerine dayandığını ileri sürdü.