ANKARA- Adli Tıptan sonra , Jandarma Kriminal labratuvarından da 'irticayla mücadele planı' ismi verilen belgedeki imzanın, Albay Dursun Çiçek'in imzasına benzerliği konusunda rapor çıkması ve Genelkurmay Başkanlığı'nın 'yeni deliller' bulunduğuna ilişkin açıklama yapması sonrasında, Albay Dursun Çiçek, Avukatı Mustafa Çevik aracılığıyla, imzanın kendisine ait olmadığı ve kendisine karşı yargısız infaz yapıldığını ileri sürdü.
YENİ DELİL YOK
Jandarma Kriminal'in raporunun askeri savcılıkta soruşturma başlamasının nedeni olduğunu anlatan ve "Bu rapor dışında yeni bir şey yok. Yeni bir delil yok dosyada. Olsaydı bize gösterir, yeni sorular da sorarlardı. Böyle bir durum yok. Dosyada yeni bir delil veya belge yok. Sanırım yeni delil olarak jandarma kriminal'in verdiği rapor kastediliyor" dedi.
TANIK YOK KESİN KARAR YOK
Çevik, Jandarma raporunun Adli Tıp tarafından verilen raporun benzeri olduğunu, ilk raporun 7'ye karşı 4 oyla yazıldığını ve şüphenin ortada durduğunu kaydetti ve şunları söyledi:
PARMAK İZİ
"Dünyanın hiç bir labratuvarı imzanın müvekkilimin eliyle atıldığını söyleyemez. Bu bilimsel olmaz. Ancak benzediğini söyleyebilir. Bu raporlar da benzediğini söylüyor. Bunu destekleyecek başka veriler gerek. İmzanın müvekkilim tarafından atıldığını söylemek için tanık gerek. Ya da belgede parmak izi ya da kimyasal izler bulunmalı. Belgenin Genelkurmay yazışma formatına uygun olup olmadığı tespit edilmeli, mürekkep ve tarih tahlili yapılmalı. Biz bunları da talep ettik. Ulaslararası referans labratuvarlarının incelemesini de talep ettik. Bizim taleplerimizi yerine getirmek zorundalar. Parmak izi yok. Bir insan bu raporu hazırlar, altına imza atarsa parmak izi olmaz mı? Bu rapor kesinmiş gibi sunuluyor. Bu yargısız infazdır, insan haklarına aykırıdır."
BELGE GERÇEK DENMEDİ
GenelKurmay Başkanlığı'nın 'belgenin gerçek olduğuna ilişkin' herhangi bir açıklama yapmadığını, buna karşın jandarma kriminal raporuna dayanarak, sanki belgenin gerçek olduğunu Genelkurmay'ın kabul ettiği gibi değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Çevik, raporu kendisinin ve müvekkili Dursun Çiçek'in de gördüğünü bildirdi.
YAYIN YASAĞI DELİNİYOR
Soruşturma ve incelemelerin devam ettiği bir süreçte yargısız infaz yapılamayacağını, müvekkili hakkında bir karar verilmeden yapılan yorumların önyargılı olacağını anlatan Çevik, dava üzerinde yayın yasağı bulunduğunu da anımsattı. "Bakın yayın yasağına rağmen davanın içeriği ile ilgili haberlere, yorumlara. Bunlar olamaz. Ben bile sadece teknik konularda konuşuyorum. Ama gazetelerde manşetlerde yargısız infaz yapılıyor" dedi.
LİNÇ GİRİŞİMİ VAR
Askeri Mahkemenin tutukluluk istemini ret gerekçesinin de manüple edildiğini ileri süren Çevik, gerekçede; "dosyada yeterli delil bulunmadığı" ibaresinin gözardı edildiğini, görevi başında bulunan müvekkilinin yargılamasının bitmeden hükümlü sayılmasının hukuka aykırı olduğunu kaydetti. Aslolanın serbest yargılama olduğunu da hatırlatan Çiçek'in avukatı, "bir linç girişimi var" dedi.