Ana vatanı Güneybatı Asya ve Kuzey Amerika’dır. Ülkemizde daha çok Doğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nde yetiştirilir. 4-5 metreyi aşan ağaçlarda yetişen dut, ılıman ve sub-tropikal iklimleri daha çok sever.
Siyah, kırmızı ve beyaz renge sahip türleri daha ön plandadır. Ancak 20 farklı türü bulunur. İçerisindeki petunidin ve diğer etkin maddelerin havayla etkileşime girmesi sebebiyle toplandığı anda tüketilmesi gereken bir meyvedir. Çünkü meyvenin havayla etkileşime girmesi tadını belirgin bir şekilde değiştirir.
Hem taze hem de kuru olarak tüketilebilir. Tazeyken birçok faydası bulunan dutun, kuruduğu zaman faydaları 2 katına çıkar. Reçel, kek, kurabiye ve pastaların yapımında kullanılır. Tatlandırıcı etkisiyle hamur işlerine şeker yerine eklenebilir.
Miktar: 100 gr
Kalori (kcal): 43
Yağ (g): 0.4
Karbonhidrat (mg): 10
Protein (g): 1.4
Dutun içerisinde vücut için gerekli olan A, B6, B12, C, D, K vitaminleri, kalsiyum, potasyum, folat, fosfor, demir ve magnezyum mineralleri bulunur. Aynı zamanda önemli etkin maddelerden olan riboflavin, antosiyanin, flavonoidler, lutein, zeaksantin, resveratrol, zeaksantin, tiamin, nisain, antosiyaninler ve lutein açısından oldukça zengindir. En önemli protein kaynaklarından biridir. Yüksek oranda sahip olduğu antioksidan sayesinde birçok hastalığa karşı koruma sağlar.
Dutun içerisinde yer alan resveratrol bileşiği kanserli hücrelere direkt olarak etki eder. Bu bileşik sayesinde vücutta kanserle savaşan hücreler güçlenerek, sayıca artar. Özellikle prostat kısmında kanser hücrelerinin oluşumunu engeller.
Dutun yapısındaki aktif bileşenlerin en büyük faydası kanı temizlemesidir. Bu bileşenler, kanı temizlemesinin yanı sıra kalbin zorlanmasını ve kalp hücrelerinin çabuk yorulmasını önler. Dutun bu faydaları sayesinde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan damar tıkanıklığı ve sertleşme sorunları engellenir.
Beyaz dutun faydalarından en önemlisi göze olan etkisidir. Uzun süre teknolojik aletler karşısında vakit geçirilmesiyle birlikte ortaya çıkan gözlerde kuruma sorununa karşı gözlerde eksilen sıvıyı içerisinde barındığı A ve C vitaminleri sayesinde geri kazandırır. Bu sayede gözdeki batma hissi ve kaşıntı da sona erer.
Dutun içerisindeki kalsiyum ve demir mineralleri ile K vitamini kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Bu sayede ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan kemik erimesi ve diğer kemik hastalıklarıyla birlikte kemik kütlesinin azalmasını önlenir. Dut ayrıca diş sorunlarının azalmasını sağlar.
Dutun yüksek oranda içerdiği keroten saç köklerinin zayıflamasını engeller. Saç köklerinin zayıflamasıyla birlikte dökülmenin ve saç derisinde meydana gelen yağlanmanın önüne geçilmiş olur. Dutun düzenli tüketilmesiyle birlikte saçlar kökten uca beslenir ve daha hızlı uzar.
Kuru dutun içerisinde bulunan antioksidanlar, vücuda giren polisakkarit şeker grubunun ve nişastanın, yağ olarak depolanmasının önüne geçer. Vücuda giren şeker, depolanamadığı için kilo alımına sebep olmaz. Ayrıca kuru dut metabolizmayı hızlandırarak hazımsızlık ve şişkinliği giderir.
Dut, kan yapıcı özelliği olan demir mineralini bünyesinde barındırdığı için anne adaylarına enerji verir, hamilelik süreci boyunca meydana gelen halsizliği giderir. Bu süreçte zayıflayan bağışıklık sistemini içerisindeki antioksidanlarla birlikte güçlendirir.
Hem annenin hem de bebeğin vücudundaki kalsiyum oranını artırır. İçerdiği şeker sayesinde hamilelik döneminde hormonların değişmesiyle ortaya çıkan duygu değişimlerini düzenler. Anne adaylarının daha pozitif olmalarına yardımcı olur.
İçerisindeki riboflavin ve morusink gibi önemli maddeler kanda ortaya çıkan iltihaplanmayı azaltır. İltihaplı hastalıkların sebep olduğu kandaki CRP değerinin düşmesine yardımcı olur. Bunun için beyaz dutla hazırlanan karışımlar tüketilebilir.
Kırmızı dutun yüksek oranda içerdiği antosiyanin maddesi yapısında güçlü etkisi olan antioksidanlar barındırır. Bu sayede cilt yapısını güçlendirir. Cilt yüzeyinde ortaya çıkan sedef, roza, egzama ve zona gibi önemli hastalıkların iyileşmesini sağlar. Bu hastalıkların belirtilerinden olan kızarıklık ve kaşıntıyı azaltır.
Güçlü bir kalsiyum deposu olan siyah dut daha çok diş etlerini güçlendirme özelliğiyle ön plandadır. Diş eti iltihaplanması ve diğer diş eti hastalıklarını kısa süre içerisinde tedavi eder. Dişleri güçlendirerek, çürümesini ve kırılmasını önler.
Kuru dut, içeriğindeki demir, kalsiyum ve potasyum mineralleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudun hastalıklara karşı direncini artırır. Özellikle kış mevsimde sıklıkla rastlanan üst solunum yolu hastalıklarına neden olan virüs, mikrop ve diğer mikroorganizmaların vücuda girişini engeller.
Zayıflamak amacıyla tüketilen kuru dutun fazlası vücuda olumsuz etki edebilir. Bunun önüne geçmek için günde 1 avuç kadar dut tüketilmesi yeterli olur. Özellikle rejim döneminde sadece 1 yemek kaşığı kadar yenmesi uygundur. İçeriğinde şeker vücutta yağ oluşumunu engeller fakat çok fazla tüketildiğinde bunun tam tersi yaşanabilir.
Kan şekeri seviyesini kontrol altında tutan tiamin ve niasin maddelerine sahiptir. Bağırsaklara ulaşan bu maddeler, şeker emilimini sağlayan enzimlere baskı yaptığı için kan şekeri seviyesinde herhangi bir artış görülmez. Bu durum şeker hastalarının dut tüketmesinde sakınca olmadığı anlamına gelir. Ancak fazla tüketilmesi kan şekeri seviyesine olumsuz etki edebilir.
Kan yapıcı özelliği nedeniyle çok fazla tüketildiğinde iştahın açılmasına neden olabilir. Kalorisi fazla olduğu için vücutta çok fazla depolandığında şeker açığa çıkarak kilo alımına yol açar.