'Recep İvedik 3'ü ilk iki filmin arasında nereye koyarsın? Mesela "Hangisi daha çok içine sindi?" desem...
Ya, ben öyle bir ayrım yapamıyorum. Çünkü her filmim benim çocuğum, hepsiyle bir duygusal bağım var. Sadece temaları açısından bir fark söyleyebilirim. Son film, birinci filmin temasına, duygusal damarına daha yakın.
Recep İvedik 3'ten güldüren kareler için tıklayın!
Yani çok mu duygulanacağız? Yok, duygusal derken; ilk filmde Recep'in yaşadığı olayların ona kattığı bir ruhsal hal vardı. Kızla olan sahnelerinde daha çekingendi. Utanıyordu, aşk acısı çekiyordu. 'Recep İvedik 3'ün konu açısından ağızda bırakacağı lezzet birinci filme daha yakın.
GÜLDÜRMEK İSTİYORUM
Bu seri devam edecek galiba...
Yeni filmle ilgili kafamda henüz bir şey yok. Devam edecek miyiz, dördüncü filmin konusu ne olur? gibi sorularla şu an kafamı yormuyorum. Şimdi tek düşündüğüm şey, insanları ilk iki filmde olduğu gibi güldürebilmek. Tek istediğim, salonlardaki kahkaha sesini duymak. Sonra, yaz başı karar vereceğiz ne çekeceğimize.
Hiç farklı bir şeyler yapayım ya da senede iki film çekeyim diye düşünüyor musun? Senede iki film çekmeyi, farklı bir karakter yaratmayı da düşünüyorum. Zaten televizyondaki skeçlerimde de çok fazla karakter yaratmıştım. Onlardan birine de film çekebilirim. Ama dediğim gibi şu anda kafamda net bir şey yok.
Aslında 'Zoka' yarışmasında kendini kanıtlamış, doğallığını, mizah gücünü göstermiştin...
Eyvallah, o zamanlardan keşfetmiştin yani beni.
Bu sektörün içinde olanlar keşfeder diyelim. Tabii esas mizah gücünü 'Dikkat Şahan Çıkabilir'de gösterdin.
Evet, asıl o programla keşfedildim. Skeçler bir anda internette yayıldı.
ŞANSLI ŞUBAT
İşte asıl mesele de seni 'Zoka'da keşfedebilmek... Seni 'Zoka'da keşfedip "Ben bu adama film çekerim" diyebilen bir yapımcı olsaydı, önünde saygıyla eğilirdim.
Yeteneği ilk bakışta keşfedecek insan sayısı dünyada da az. Zaten bu tür sezileri olanlar da çok iyi yerlere geliyor. Bir de mizah anlayışı dönemlere göre de değişiyor. O yüzden geleceğe yatırım yapmak adına komedyen keşfetmek daha da zor.
Bir de senin ilk filmini geri çevirenler var. 'Recep İvedik'i kaç yapımcı geri çevirdi?
Vallahi gitmediğim yapımcı kalmamıştı (gülüyor). Şimdi olayın sonucunu bildiğimiz için gülebiliyoruz bu duruma ama o zaman bu başarıyı kimse kolay kolay tahmin edemezdi. Zaten bu işte geleceği tahmin etmek kolay değil.
Filmlerin hep şubat ayında gösterime girdi. Yani bayramlara ya da yılbaşı tatillerine denk gelmedi. O dönemlerde vizyona girse belki daha çok gişe yapacaktın.
İlk film Şubat 22, ikinci film Şubat 13, üçüncü film de Şubat 15... Evet, hiç bayrama denk gelmedi.
Ayrıca okulların tatil dönemine de denk gelmiyor.
Evet, bir de o var. Biz ilk filmden sonra şubat ayının bize iyi geldiğini hissettik.
Halbuki herkes bayrama denk getirmeye çalışıyor filmini... Ya ben ona da çok inanmıyorum. Uzun vadede elde edilecek gişe, başta elde edilmeye çalışılıyor.
O da başarı olarak sunuluyor...
Evet, ilk üç gün sendromu diye bir şey var. Hatta artık ilk güne indirdiler bunu. Ben, ilk seans rekorunu açıklamalarından korkuyorum.
Burada galiba Cem Yılmaz'ın 'Yahşi Batı'sına gönderme var. Hakikaten çok acayipti. İlk gün rekoru diye bir şey açıkladılar.
(Gülüyor) artık bizim ülkemizde, dünyada olmayan şeyler başladı. İlk gün rekoru diye bir şey yok.
SPONSOR YOK
NBA'deki istatistiklere dönmeye başladı bu iş...
Biz de ilk seansı hedefliyoruz. İlk seans rekorunu açıklayacağız. Şaka bir yana, ben gerçekten mutlu oluyorum bu gişedeki başarılardan. Şimdi sen bu işin içindesin. 4-4.5 milyon izleyici sayısı çok astronomik gişe hasılatları ortaya çıkarıyor. İnsanlarda şöyle saçma bir bilinç kayması var; bir film "3.5 milyon seyirci sayısına ulaşmazsa başarısızdır" Yok abi öyle bir şey. Türkiye'de 1 milyon seyirciye ulaşılması başarıdır. 2 milyon yapan "Oh" demeli, çok büyük başarıdır.
Bir de filmler küçük bütçeli. Yani senin filmlerden elde ettiğin 'kar paydan' gibi bir istatistik ortaya çıksa, başarının ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacak.
Evet, doğru söylüyorsun. Yani "Bizim film 8 milyon dolara çekildi" gibilerinden rakamların açıklanmasını ben pek mantıklı bulmuyorum. Çünkü 8 milyon dolar harcanan bir filmin karşılığını alamazsınız. Yani güldürmesinler insanı! Pazar ne kadarsa, ona göre yatırım yapılır. Türkiye'deki izleyici sayısıyla, filme harcanacak para bellidir.
Senin filmlerinde sponsor da yok galiba... Evet, üç filmde de sponsor yoktu...
Çok ilginç. Herkes filmdeki sponsorla parayı götürüyor aslında... (Gülüyor) ben çok sevmiyorum sponsorla iş yapmayı.
Hiç sponsor teklifi gelmedi mi?
Gelmiştir Faruk Aksoy'a ama ben filmlerin içerisine çok da fazla ticari şeylerin olmasını uygun bulmuyorum. Filmleri sanal reklamlarla dolduruyorlar. Ben böyle bir şeyi tercih etmedim.
"Gel bizim tarafa" diyenler de oluyordur... Dark side of the... Karanlık gücü geçme olayı mı (gülüyor). Var teklifler de...
Bunlar özel konular ama yine de soracağım. "Lan bunlar iki kişi, ne para götürdüler be" diyenler de var... Eeee o kadar da olacak. 'Recep İvedik'i ilk Faruk Aksoy çekme cesareti gösterdi. Ben kaç kişiye bu filmi götürdüm çeksinler diye, kabul etmediler.
Evet, o hikâyeyi de biliyoruz çok kişi kafayı duvarlara vurdu... Hem de ne vurma (gülüyor).