Düzce'de 3 Kızın, Gölette Ölü Bulunması-Hayvan Otlatmak Amacıyla Evden Ayrıldıktan Sonragölette Ölü Olarak Bulunan Amca Çocukları 3 Kızın Cenazesi, Toprağa Verildi(Fotoğraflı

Düzce'de hayvan otlatmak amacıyla evden ayrılan ve mantar toplamaya giden vatandaşlar tarafından önceki gün gölette ölü olarak bulunan 3 kızın cenazesi, toprağa verildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan yakınları tarafından alınan amca kızları Zeynep (12) Banu (16) ve Melek (22) Yaşartürk'ün cesetleri, Gümüşova ilçesine bağlı Zekeriyaköy'deki evlerine getirildi.

Burada taziyeleri kabul eden acılı ailenin büyük üzüntü yaşarken, cesetler, köy camisinde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığındaki aile kabristanlığında yan yana defnedildi.

Cenaze sonrası gazetecilere açıklama yapan dayı Ali Aynacı, yeğenlerinin hayvan otlatmak amacıyla dağa çıktığını belirterek, "O gün çok sıcaktı. Yeğenlerimden biri ayağını suya sokmak için gölet kenarına gelmiş. Bu sırada toprak kayınca gölete düşmüş. Diğer yeğenlerim de onu kurtarmak için suya atlamışlar. Burada maalesef üçü birden birbirine sarılmış halde boğulmuş" dedi.

Aynacı, köpeklerinin orada cesetlerin başında uzun süre bekleyerek havladığını, bu sırada mantar toplamaya gelen vatandaşlar da köpeğin sesini duyarak gölete gelip cesetleri gördüğünü kaydetti.

Gölet etrafında hiçbir önlemin alınmadığını ileri süren Aynacı, "Tek isteğim orada bir önlemin alınması. Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın" diye konuştu.

Cesetleri bulan köylülerden Ali Çolak da mantar topladığı sırada köpeği gördüğünü ifade ederek, bunun üzerine gölete doğru gittiğini ve burada cesetleri gördüklerini bildirdi.

Jandarma ekiplerine haber verdiğini dile getiren Çolak, "Av köpeği olduğu için ormana avlanmaya geldiğini düşündüm fakat gölette cesetleri görünce her şey daha farklı oldu" ifadesini kullandı.

Hayvan otlatmak amacıyla evden ayrılan amca çocukları 3 kız, mantar toplamaya giden vatandaşlar tarafından gölette ölü olarak bulunmuş, cesetler, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti.

Muhabir: Onur Orhan/Ömer Ürer