Samsun Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Ertan Uzun, “Verem tedavisinin başarısındaki ana unsur, hastanın ilaçları tam tozda, düzenli ve yeterli süre içmesidir. Bu nedenle direkt gözetimli tedavi (DGT) her hastaya uygulanmalıdır” dedi.Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Ertan Uzun ve İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, "67. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası” dolayısıyla basın mensupları ile Verem Savaş Dispanseri binasında bir araya geldi.Uzm. Dr. Ertan Uzun yaptığı konuşmada, tüberküloz (verem) ‘mycobacterium tüberculozis’ adlı basilinorganları tutabilen ve tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtti. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin verem mikrobu ile enfekte olduğunu hatırlatan Müdürü Uzm. Dr. Ertan Uzun, “Enfekte olanların yüzde 10’u yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ‘Küresel Tüberküloz 2012 Raporu’na göre dünya genelinde tüberküloz insidansı, prevalansı ve mortalite hızları düşmektedir. İlimizde de giderek azalan sayıda vaka görülmektedir. 2008 yılında yüzde binde 30.1 olan olgu hızı, 2013 yılında yüz binde 21.3’e düşmüştür. İki haftadan uzun süren öksürük, balgam, gece terlemesi hastalığın temel bulgularıdır. Bu şikayetleri olan kişiler en yakın sağlık kuruluşlarına gidip muayene olmalıdır. Bu şikayetlerle Verem Savaş Dispanserlerine gelen hastalar ücretsiz olarak fiziki muayene ve balgam tahlili yapılmakta, akciğer filmi çekilmektedir” diye konuştu.Samsun’da aktif olarak Samsun başta olmak üzere Çarşamba ve Bafra ilçelerinde üç dispanser bulunduğunu belirten Uzun, “Hastalara belli periyotlarla ev ziyaretleri yapılmakta, gıda ve maddi destek sağlanmaktadır. Tüm ilaçlar ücretsiz olarak ve kesintisiz temin edilmektedir. Hastaların çevresindeki temaslıları da (aile içi, iş, okul, akraba, komşu) dispanserlerde ücretsiz olarak kontrol edilmektedir. İlaçlar ilgili aile hekimi tarafından direkt gözetimli olarak içirilmektedir” şeklinde konuştu.Yeni tedaviye alınan tüberküloz hastasının günde 8-10 adet ilaç ile 6-9 ayda tedavi olduğunu vurgulayan Uzun, “Tedavinin başarısındaki ana unsur, hastanın ilaçları tam tozda, düzeyli ve yeterli süre içmesidir. Bu nedenle direkt gözetimli tedavi (DGT) her hastaya uygulanmalıdır. 2011 yılından itibaren İlkadım Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın desteklediği ‘Doğru Beslenelim, Sağlıklı Kalalım’ adlı bir gıda projesi uygulanmaktadır. Bu proje haftalık gıda yardımı yapılarak hasta ve ailesi her hafta dispanser gezici ekibince ziyaret edilmekte ve DGT’leri kontrol edilmektedir” ifadelerini kullandı.“VEREMİN TEDAVİSİ MÜMKÜN”Veremin, tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürü Yusuf Köksal ise, “Bizim buradaki en büyük sıkıntımız tedavi uzun sürdüğü için hastaların tedaviye olan uyumları, bu uyumu sağladığımız zaman hiç bir sıkıntı yok. Günümüzde artık kanser hastalığı muhakkak tedavi edilebilen bir hastalık haline geldi. Bütün illerimizde Verem Savaş Dispanserlerinde çalışan hekim ve sağlık personeli arkadaşlarımız gönüllü olarak ev ev dolaşıyorlar, verem hastalarının çoğunun ilaçlarını elden dağıtıyor, kapıda ilaçlarını veriyorlar. Verem hastalığının kökünü kazımak için mümkün olduğu kadar özverili çalışıyorlar. Eskiden verem hastalığının ismi çok kötüydü. Düşkünlük hastalığı, kötü hastalık, ince hastalık gibi çok çeşitli isimlerle anılıyordu. Artık öyle değil. Bu hastalığı kötü hastalık gibi düşünmekten ziyade, tedavisine odaklanmak lazım. Gün geçtikçe zaten ülkemizde verem hastalığı azalıyor, tedaviye uyum çok önemli bu hastalığı ihmal etmemek lazım” açıklamasında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz