Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, "Türkler, bilinen tarihte 2300 yıl boyunca milletler liginde hep başa oynayan bir millettir. Bugün de Afrin, Suriye, Ortadoğu ve Güney'de olan her büyük hadise Türk milletini yakından ilgilendiriyor. Sadece 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasını kastetmiyorum, belki o kadar daha mazlum milletin öncüsü, davacısı ve ümididir bizim milletimiz." dedi.
Turan, Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinlikleri kapsamında Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde düzenlenen Anadolu'nun Fethinden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, bir dönem Kastamonu'da görev yaptığını hatırlattı.
Kastamonu'nun kültürel açıdan zengin bir il olduğunu ifade eden Turan, "Kastamonu bilim ve kültür hazinesi olması nedeniyle kültür başkenti olmaya layık şehirlerden biridir." diye konuştu.
Türklerin, tarihte önemli görevler üstlendiğine vurgu yapan Prof. Dr. Turan, şöyle devam etti:
"Türkler, bilinen tarihte 2300 yıl boyunca milletler liginde hep başa oynayan bir millettir. Bugün de Afrin, Suriye, Ortadoğu ve Güney'de olan her büyük hadise Türk milletini yakından ilgilendiriyor. Sadece 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasını kastetmiyorum, belki o kadar daha mazlum milletin öncüsü, davacısı ve ümididir bizim milletimiz."
Türklerin İslamiyete geçmesinin önemli sonuçları olduğunu vurgulayan Turan, "Türk tarihinin en büyük olgusu İslamiyete giriştir. Türk milletinin Müslüman oluşu tarihi yakından ilgilendiren büyük bir olgudur. Bugün yeryüzünde ne kadar Müslüman varsa bunun dörtte üçü Türkler vesilesiyle Müslüman olmuştur." ifadesinde bulundu.
Anadolu'nun Türkleşmesinden bahseden Turan, Malazgirt Zaferi'nden sonra "Anatolya"nın Anadolu, Türk yurdu olduğunu anlattı.
Dünya tarihinin büyük olgularından birisinin Amerika'nın keşfi ve ABD'nin kurulması olduğunu dile getiren Turan, şunları kaydetti:
"En az ABD'nin kurulması kadar büyük bir olgudur Türkiye'nin Türkiye olması.Türkiye nasıl Türkiye oldu? Horasan'dan, İran'dan, Azerbaycan'dan birçok Oğuz aşiretleri Anadolu'ya gelerek yerleşti. Tarihi kaynaklar, 'adeta randevulaşmış gibi geldiler' diyor. Arkasından Türkiye'ye Türkçe yerleşti her taraf Türkçe isimlerle doldu. Bugün ben üzülüyorum. Her dağın, öbek öbek her hücrenin, her yerin Türkçe ismi vardır ama maalesef tarım kültürümüz zayıfladıkça bu isimler geride kalacak. Bunları bir an önce zapta almak lazım. Bunlar bizim geçmişimizin değerleridir. Arkasından Türkçe yeni bir sentezlemeye geçti ve kendi eserlerini ortaya çıkardı. Dünya gündeminde Türk kültürü yeniden yarışa girdi."
Kastamonu'nun önemli bir uç beyliği olduğunu söyleyen Turan, "Kastamonu Türkiye'nin vatan olduğu yerin mıhlarından biridir." değerlendirmesinde bulundu.
Vali Yaşar Karadeniz de Kastamonu'nun köklü bir geçmişe sahip olduğunu anlattı.
Kastamonu'nun kültür başkenti olmayı hak ettiğini belirten Karadeniz, "Anadolu Kastamonu'dur Kastamonu Anadolu'dur. Bunu bu şekilde kabul etmemiz gerekir. Kent, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmayı sonuna kadar hak etmiştir. Bu yılki bu karar da bu hakkın teslimidir. Geniş bir perspektifte bu etkinlikleri ele alacağız. Her bir etkinlikte Kastamonu'yu sizlere, Türkiye'ye, Türk dünyasına tanıtacağız, hem de Türk dünyasındaki kültürle ilimiz ve Türkiye'nin kaynaşmasını sağlamak ana amacımız olacak." dedi.
Açılışta Belediye Başkan Vekili Eşref Can ve Kültür Konseyi Derneği Başkanı Dr. Metin Eriş de konuşma yaptı.
Sempozyum, iki gün boyunca devam edecek.