Medikal Estetik Hekimi Hatice Öngü, yaptığı açıklamada, sivilcenin (akne) deride bulunan yağ bezlerinin iltihabi bir hastalık olduğunu ve derinin yağlı bölgelerinde ortaya çıktığını ve çoğunlukla yüz, boyun, sırt, göğüs, omuzlar ile bazen kalçalarda görüldüğünü belirtti. Yağ bezlerinin seks hormonlarının kontrolünde olduğunu kaydeden Öngü, bu nedenle sivilcenin, genellikle ergenlikte ve adet öncesinde hormonların yağ bezlerini uyararak daha fazla yağ salgılamasına neden olduğu dönemlerde ortaya çıktığını vurguladı.
Öngü, "Hormonal etki yumurtalık ve böbreküstü bezlerinden salgılanan androjen (erkeklik hormonları) tarafından oluşturulur. Yağ bezlerinden salgılanan yağın deri yüzeyine geçişini sağlayan kanalın yoğunlaşmış yağ kütlesiyle tıkanıp, deri üzerinde bulunan bakterilerle de enfekte olmasıyla sivilce oluşur. Erişkin döneminde de hormonlar, yağ bezlerini etkilemeye devam eder. Kan androjen hormon düzeyleri normal olsa da bu hormonlara deri duyarlılığı söz konusu olabilir ve yine sivilce oluşabilir. Kandaki erkeklik hormonlarının düzeyleri yüksekse bunun ayrıca araştırılması ve tedavisi gerekir. Bu nedenle evlilik aşırı derecede sivilce çıkmasını önleyebilir" dedi.
Kanın hormon düzeyi yüksekliğinin genellikle tedaviye dirençli ve şiddetli sivilce meydana getireceğini ve beraberinde kıllanma ve saç dökülmesi de olabileceğini söyleyen Öngü, "Hormonların etkisi hariç tutulursa sivilce herhangi bir iç organ hastalığının belirtisi değildir. Ancak şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi dolaşım yetersizliğinin olduğu sistemik hastalıklarda apseye dönüşebilir. Lenf damarları yoluyla tüm bacak ve kolda yayılıp hayati tehlikeye yol açabilir" şeklinde konuştu.
Sivilcenin oluşmasında genellikle yenen yağlı yiyeceklerin suçlandığını belirten Öngü, yiyeceklerle sivilcenin ilgisi olmadığını, bunu kanıtlayan bir bilimsel çalışma bulunmadığını kaydetti. Tedavi ihmal edildiğinde sivilcenin iz bırakabileceğine işaret eden Öngü, "En çok yüz bölgesindeki izler estetik açıdan problem yaratır. Sivilce tedavisinde kullanılan ilaçlar çok çeşitlidir. İlaç seçimini hekim, hastanın yaşına, cinsiyetine, sivilcelerin şiddetine, yaygınlığına göre yapar. Her ilaç her hastada uygun olmayabilir" diye konuştu.
Öngü, sivilcenin tedavi edilmediğinde, bilinçsizce sıkılıp oynandığında bulunduğu bölgede daha büyük enfeksiyonlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Sivilcenin genelde insan psikolojisi üzerine olan etkisinin gözardı edildiğinin altını çizen Öngü, "Sivilce problemi olan kişiler vücutları hakkında olumsuz bir imaja sahip olabildikleri gibi kızgın ve öfkeli de olabilirler. Kendilerine olan güvenleri azalabilir. Durumlarından utanabilirler, kaygı, tasa hissedebilirler. Düş kırıklığı yaşayabilirler. Bu nedenle akne tedavisi mutlaka hekim kontrolünde yapılmalı. Psikolojik sıkıntılar da ciddiye alınmalıdır" dedi.