ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Anayasa Mahkemesi'nde bulunan cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "Konusu mahkemede olan bir dava hakkında hiç kimsenin bir yorumda bulunmaması lazım" dedi.
Ağar, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Gelinen son noktayı yeniden gözden geçirme gereği vardır" diyen Ağar, iktidarın bu süreçte 'uzlaşmaz ve dayatmacı' bir tutum sergilediğini savundu. CHP'nin de bu süreçte 'nemalanma' içerisinde olduğunu öne süren Ağar, "Gerek iktidar gerekse ana muhalefet bu süreçte uzlaşmazlığın ve gerginliğin temsilcileri olmuştur" dedi. Ortaya çıkan tabloda, değerler üzerine değil, gerçekler üzerine siyaset yapma çağrılarının ne kadar doğru olduğunun görüldüğünü dile getiren Ağar, demokratikleşme çağrılarının da 4.5 yıl cevapsız kaldığını savundu. Demokratikleşme sürecinde hükümete verdikleri destekten dolayı zaman zaman suçlamalara maruz kaldıklarını anlatan Ağar, "Biz demokrasinin yanındayız. O gün de demokrasinin yanındaydık, bugün de demokrasinin yanındayız. Başlangıçtan beri söyledim. 184 yeterli sayıdır. Siyaset mahkemeye taşınmamalıdır. DYP, iktidar partisinin her dediğini kabul etmek mecburiyetinde olan bir parti değildir" diye konuştu.
"Bugün organize bir takım hareketlerle meseleyi çarpıtmak siyasi ahlaka fevkalade aykırıdır" diyen Ağar, şunları kaydetti:
"Türkiye bütün olup biteni görmüştür. Görmeye devam etmektedir. Demokrasi dışı her türlü tavrın ve dayatmanın karşısındayız. Bu konuda tavrımız net ve açıktır. Hiç de bundan bir günden bir güne geri durmadık. Bizim meselemiz; bütün bu kutuplaşmaları, zıtlaşmaları ortadan kaldırmaktır. Kimse şahsi ikbal ve sandalye hesaplarını demokrasi adına bizimle tartışamaz. Ortaya koyduğumuz tablo açıktır. 3. turda kendi oylarınızla seçebilirsiniz. Sizin süreciniz odur. Bizden bu konuda destek istemek hakkına hiç kimse sahip değildir. DYP'nin kararlı net bir tavrı vardır ve ortadadır. Bu tavrın temeli demokrasidir. Bu tavrın temeli insan haklarıdır. Bu hakkın temeli haklar ve özgürlükler temelindeki gelişen modern Türkiye'dir. Türkiye Cumhuriyeti elbette cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaparak gelmiştir ve bu seçim elbette ki Büyük Millet Meclisi'nin içerisinde yapılacaktır. Milletin iradesi en güçlü iradedir."
BAYKAL'IN AÇIKLAMALARINA TEPKİ Ağar, süreci bugün düzenlediği basın toplantısıyla değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın açıklamalarına da tepki gösterdi. Siyasetin mahkemeye taşınmaması gerektiğini yineleyen Ağar, "Bunu demişizdir ama taşımışlardır. Mahkeme süreci devam ederken bugün bir sayın parti genel başkanının dediği tarzda bir yaklaşımı kabul etmemiz mümkün değildir. Mahkemede devam eden bir konu hakkında her türlü baskı kabul edilemez. Mahkeme serbest, özgür iradesiyle bir karar verecektir" şeklinde konuştu. Ağar, bir gazetecinin Baykal'ın açıklamalarını hatırlatması üzerine ise, "Beyanatın içinde talihsiz bir cümle gördüm, 'Mahkeme kararının farklı çıkması halinde ortaya konan tavrın doğru olmadığını' söylüyor. Konusu mahkemede olan bir dava hakkında hiç kimsenin bir yorumda bulunmaması lazım, bir baskı da, bir telkinatta bulunmaması lazım" şeklinde konuştu.
'Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasını da bu kapsamda mı görüyor sunuz?' sorusuna Ağar, "Her türlü baskı dedim ben" karşılığını verdi. Bir gazetecinin İstanbul'da düzenlenen Cumhuriyet Mitingi'ni nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Ağar, "Kırmadan, dökmeden ortaya konan reaksiyonlardan herkes mesajları almaya başlamıştır. Ortaya çıkan manzaraları arkadaşlarımla değerlendiriyoruz. Buralardan çıkan mesajları da siyasete tercüme etmek suretiyle Türkiye'nin geleceğinde alacağımız birliktelik, kardeşlik, barış, huzur içerisinde birarada yaşamayı inşa ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Ağar, 'Baykal, anayasanın temel değerlerine bağlı bütün partilere 'sağ sol fark etmez' diyerek birliktelik çağrısında bulunuyor. Sizin böyle bir çağrıya yanıtınız ne olur?' yönündeki bir soruya, siyasetin kendi tabii mecrası bulunduğu ve bu mecra içinde aktığı karşılığını verdi. "Bir tek parti anlayışı diye bir şey mi var, tek parti anlayışı tarihin evvellerinde kalmış" diyen Ağar, şöyle devam etti:
"Bugün kutuplaşma olur, böyle bir şey olabilir mi? Bizim için siyaset çok sesliliktir. Siyasetin başka dalında başka gelişmeler olur, onlar bizim işimiz değildir. Bizim alanımız, bizim yerimiz bellidir. Merkez sağın kendisini tarif etmesine ihtiyaç yoktur. Bilinen, ülkeye huzur veren, ülkeye istikrar veren çizgidir. Türkiye sayısal üstünlükte iktidar edebilmenin yeterli olmadığını görmüştür. Siyaset basiret gerektiriyor, siyaset sağduyu gerektiriyor, siyasette eldeki gücün mutlak bir iktidar olmadığını anlayan akıllara ihtiyacı var. Mutlak iktidar olduğu vakit muhalefet olmaz onun karşısında öyle bir şey söz konusu dahi olamaz. O bakımdan demokrasi, mutlak iktidarların hukuken sınırlandırıldığı bir yönetim sistemidir, bunu görmek lazım."
Merkez sağda birleşme çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Ağar, "Süreç olumlu bir biçimde gelişmektedir, görülmektedir. Milletimiz neyi istiyorsa siyasette o olacaktır. Belirleyici güç milletin kendisidir" karşılığını verdi. Ağar, cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin yarın il başkanlarıyla biraraya geleceğini sözlerine ekledi.