DYP'de 'deklarasyon' rahatsızlığı

ANKARA (İHA) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, AB üyelik sürecinde Türkiye'nin uzun yıllardır savunduğu tezlerin, hükümet sayesinde sulandırıldığını öne sürerek, AB'nin kabul ettiği karşı deklarasyonun, 'onurlu ve öngörü' sahibi hiçbir iktidarın kabullenemeyeceği bir metin olduğunu belirtti.

Bedük, yaptığı yazılı açıklamada, AB ile müzakerelerin başlamasının öngörüldüğü 3 Ekim'e çok kısa bir zaman kala AB'nin kabul ettiği karşı deklarasyonun, 'onurlu ve öngörü' sahibi hiçbir iktidarın kabullenemeyeceği bir metin olduğunu belirtti. Yayınlanan karşı deklarasyonun, AB üyeliğinin tamamen Kıbrıslı Rumların insafına terk edildiğinin açık bir göstergesi olduğunu ileri süren Bedük, AB'nin bu cesareti, AK Parti iktidarının 'teslimiyetçiliğinden ve öngörüsüzlüğünden' aldığını savunarak, "Avrupa Birliği Türkiye'yi sadece AKP'den ve onun dar görüşlülüğünden ibaret sanarak büyük bir hata yapmaktadır. Türkiye'nin çıkarlarını savunamayan ve Türkiye'yi geleceğe taşıması imkansız olan hükümet ve Sayın Başbakan; vaktiyle sağda solda verdiği bol keseden sözler ile Türkiye'nin milli menfaatleri arasında sıkışmaktadır, ezilmektedir. Zarar gören ise Türkiye'dir" değerlendirmesinde bulundu.

AB üyelik sürecinde Türkiye'nin uzun yıllardır savunduğu tezlerin, hükümet sayesinde sulandırıldığını öne süren Bedük, şunları kaydetti:
"Hükümetin yayınladığı deklarasyonun AB nezdinde hiçbir anlam ifade etmediği ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin tanınması gerektiği artık yüksek sesle dile getirilmektedir. 3 Ekim'den itibaren her müzakere başlığında bu konunun Türkiye'nin önüne konulacağı aşikardır. Hükümet ve Sayın Başbakan, iktidarlarının 33 ayı boyunca Türkiye'nin bütün kazanımlarını, bütün tezlerini ve haklı olduğu her şeyi pazara çıkarmıştır. Avrupa Birliği'nin AKP'den cesaret alarak Türkiye'ye 'aba altından sopa göstermesini' sadece yine bu hükümet sineye çekebilir. Milletimizin tarihten gelen gururu, haysiyeti ve vicdanı; bu kadar haksızlığı, bu kadar dayatmayı ve bu kadar tehdidi kaldıramaz."