Şirketten yapılan açıklamadaki iddialara göre, komisyonun Eylül 2014'te tanıtılan Enerji Etiketi, torbalı elektrikli süpürgelerin enerji verimliliğini şişirip tüketicileri yanlış yönlendirerek kalitesiz ürünler satın almaya itmişti.
Ayrıca açıklamada, Dyson teknolojisini dezavantajlı hale getirdiği öne sürülen bu yönetmeliğin satış kaybına, mühendislik ve Ar-Ge ile ilgili faaliyetleri de dahil, maliyetlerinin artmasına neden olduğu aktarılıyor.
Karar hakkında yorumda bulunan Dyson sözcüsü şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa'nın en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, 2017'de Komisyonun tozsuz bir elektrikli süpürgeyi geçerli bir şekilde test edemeyeceğini, usulsüz bir şekilde boş bir test öngörerek Komisyonun kendi yasalarını çiğnediğini ve Dyson'ın kanıtlarını göz ardı ettiğini açıkça belirtti. Şimdi, Dyson'ın tazminat talebine karar veren alt kademe Genel Mahkeme, Avrupa Adalet Divanı'nın hükümlerini kabul etmesine rağmen, tarihi yeniden yazmak istiyor gibi görünüyor. Elektrikli süpürgelerin toz yüklü testinin yanlış olduğunu iddia etmeye çalışıyor ve bu hiçbir şekilde doğruyu yansıtmıyor. Mahkeme, Komisyonun hatalı davranışından dolayı sorumluluk kabul etmemek için hilelerini kabul ediyor.
Genel Mahkeme, Avrupa Adalet Divanı'nın önceki kararından dönmeyi seçerek, Komisyonun kendi yasalarını çiğnemesi ve Dyson'ın kanıtlarınının göz ardı edilmesi konusunda kaygısız görünüyor. Aynı zamanda zararları haklı çıkaracak kadar açık olmadığını savunuyor. Bu, yanlış yönlendirilen milyonlarca tüketiciye hakarettir ve Dyson'a verilen 150 milyon sterline ulaşan önemli zararı tamamen görmezden gelmektedir. Komisyon, tüm süreçte büyük Alman imalatçıları da dahil olmak üzere Avrupa torbalı makine lobisinin tarafını tutmuş olmasına rağmen bu kararla konuyu zararsız bir şekilde atlatıyor.
Dyson olarak Mahkeme'nin toz testi hakkında şüphe bulunduğuna dair beyanına katılmayarak temyize gideceğiz. Çünkü bu test yöntemleri on yıllar önce uluslararası standart kuruluşları tarafından benimsenmiş, Avrupa’da ve dünya çapında test merkezleri, laboratuvarlar, reklam standartları kuruluşları ve mahkemeler tarafından şüphesiz biçimde uygulanmıştır. Bu karar, Avrupa çapında gelecekteki düzenlemeler için oldukça endişe verici bir emsal teşkil ediyor ve tüketicilerin bir kez daha yanlış yönlendirilmesi riskini taşıyor.
Yanlış yönetmelik tüketicileri yüzüstü bırakıyor, yeniliği engelliyor, istihdamı ve büyümeyi yavaşlatıyor. Dyson teknolojisi, Enerji Etiketi Yönetmeliği tarafından zarar görmüş ve bunun tersine çevrildiğini görmek için süren beş yıllık yasal mücadelenin yanı sıra bu yönetmelik satış kayıplarına, önemli mühendislik ve Ar-Ge maliyetlerine yol açmıştır. Değerli zamanımızı ve kaynaklarımızı, asıl odaklanmamız gereken yeni, enerji verimliliği öne çıkan ürünler icat etmek yerine başka yere harcamamıza sebep olmuştur. Teknoloji şirketlerini daha çevre dostu ürünler geliştirmeye odaklamanın gerçekten en iyi yolu bu mudur?”
Şirketin iddiasına göre, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Etiketleme Yönetmeliği, elektrikli süpürgelerin sınıflandırma yapılmadan ve tozsuz bir şekilde test edilmesini şart koşuyordu. Bazı siklonik makinelerin aksine, tozu hava akışından ayırmak üzere torba ve filtreler kullanan elektrikli süpürgeler, makine kullanılır kullanılmaz tozla tıkanarak çoğu zaman emiş kaybına yol açabiliyordu. Bu nedenle, tüketiciler A sınıfı (AB testlerine göre tozsuz) olduğunu iddia eden, ancak evde kullanıldığında ve içerisi tozla dolduğunda performansı G seviyesine düşebilen bir makine satın alıyordu.
Dyson, beş yıllık yasal itirazının (2013 – 2018) ve Avrupa Adalet Divanı'na yaptığı itirazın ardından, yönetmeliğin yasa dışı olduğunun tespit edildiğini ve elektrikli süpürgelerdeki bu etiketin kaldırıldığını ifade etti.
Dyson, son davada Avrupa Birliği Genel Mahkemesi aracılığıyla 150 milyon sterlinlik tazminat talep ediyordu.