Bu sene 25’incisi yapılan araştırmada, ilk sene sadece 30 şirket yer almış.
Yıllar içinde liste gittikçe uzamış ve 1992’de ilk kez 100 şirket olmuş. Bu sene de listede yine farklı sektörlerden şirketler yer alıyor. Değerlendirme 600’e yakın soru var ve yan haklar, esnek çalışma, doğum izni, terfi imkanları ve çocuk bakımıyla ilgili birçok kriteri göz önünde bulunduruyor.
Dergi 25 yıl önce ilk kez bu işe soyunduğu zamanları; birçok Amerikan kadınının iş hayatına girmekte olduğu ve Amerikan iş ortamının ekonomik çalkantıları atlatabilmek için kendini yeniden keşfettiği bir dönem olarak tanımlıyor. Böyle bir ortamda şirketlerin dikkatini çalışan annelerin ihtiyaçlarına çekmeye çalışmanın oldukça zor olduğunu belirtiyor. Bugün ise iyiler listesine giren şirketlerin çalışanlarına yönelik verdikleri ailevi desteklerin yıllar itibariyle arttığını ve genişlediğini görmenin sevindirici olduğunu belirtiyor.
Çalışan anneye yönelik haklar ve programlar; onun kariyerini yolunda götürmesine yardımcı olmak üzere 25 yılda çok genişlemiş. Bu da kadınların iş hayatındaki yerini ve önemini güçlendirmiş. Sunulan destekler içinde çıtayı oldukça yükseltenler var. Farklı alanlarda sunulan resmi ve gayri resmi esneklikler - özellikle esnek çalışma saatleri, evden çalışma alternatifleri, geçici süre yarı zamanlı çalışma bunlardan bazıları. Bu şirketlerin, çalışan annelerin ihtiyaçlarına ne kadar iyi cevap vermeye devam ettiklerinin başka bir göstergesi de tümünde özel emzirme odalarının olması ve bebek bakımıyla ilgili hizmetler konusunda destekler vermeleri.
Şimdi gelinen noktada ise en iyi 100 şirket, artık sadece annelere değil neredeyse tüm çalışanlarına iş - yaşam dengesini iyi kurabilmeleri adına yardım eden programlar sunmakta.
Bu araştırmayı okuyunca bizim gidecek daha çok yolumuz olduğunu düşünmeden edemedim. Yolun başında olsak da; sevindirici ki; artık günümüzde çalışan anne olmak konusu farklı platformlarda daha çok konuşulur oldu. Çalışan anne olmak, çalışan anne çocuğu olmak, bunun avantajları dezavantajları, suçluluk duygusu gibi bir çok konu zaman zaman gündeme geliyor ve tartışılıyor. Ancak bunun bir de kurumsal tarafı olduğu yadsınamaz bir gerçek. İş gücüne daha çok katılan kadınlar istiyorsak, öncelikle kurumların kadınlara, özellikle de hayatlarında en önemli işlerini yerine getirdikleri annelik görevlerinde destek vermeleri göz ardı edilemez. Belki ekonomik zorluklarla boğuşan, “iş” anlamında sorunlarını çözmeye çalışan kurumlar için bu çok lüks bir kavram olarak görülebilir. Ancak kurumsal gelişim ve ilerleme için en önemli boyut olan insana yapılan yatırımın lüks olmadığı da kabul edilmekte. Yavaş da olsa şirketler, çalışanlarına “iş” dışında yatırımlar yapmaya, kişisel gelişimi sağlayacak eğitim ve gelişim programları sunmaya başladılar.
Tamamlayıcı bir unsur olarak artık birçok kurumda; iş yaşam dengesine yönelik programları da görmeye başladık. Hatta sadece çalışanlarının özel hayatlarını destekleyecek kurslar, klüp çalışmaları da artık birçok kurumun ayrılmaz parçası olmuş durumda. Bunların hepsi çok sevindirici gelişmeler. Şimdi ümidimiz bu tür gelişmelerin çalışanların ebeveynlik hayatlarını da destekleyecek şekilde hızla devam etmesi. Elbette bu alan daha çok boyutlu. Etkinlikler, eğitimlerin yanı sıra kanuni düzenlemeleri, uygulama değişikliklerini de içeriyor.
Bu alanda faaliyet göteren biri olarak; bireysel koçluk yanında özellikle odaklandığım alanlardan biri kurumlarda çalışan anne babalara yönelik çalışmalar yapmak. Kurumları bu konuda yönlendirmek. Sevindirici ki; birçok kurumda bu tür çalışmaları planlıyabiliyoruz. İngiltere’de iş ortağımın yaptığı çalışmalar beni oradaki kurumsal ortam ve bu hizmetlerin ulaştığı noktayı görmek ve yüreklendirmek adına en önemli kaynağım. Bugüne kadar farklı sektörlerden farklı firmalarla çalışmalar yaptım. Working Mother dergisi kadar profesyonel bir değerlendirme olmayacak belki ama bende kendimce Türkiye’deki ebeveyn dostu şirketleri sıralayabilirm.
Yapı Kredi bence en ebeveyn dostu şirketlerden biri. Bölgelerine kadar ebeveynlik seminerleri götürdük. Liderlik gelişim programına “çalışan ebeveyn olmak” konusunu bir eğitim olarak koydular. Anneler ve babalar gününü kutlamayı; hem de çalışanlarına değer katarak kutlamayı asla ihmal etmezler. Kreşleri bile var! Listenin devamında Covidien, DHL, Eczacıbaşı Beiersdorf, Finansbank, Garanti Teknoloji, Global Bilgi, Pfizer, Siemens, Turkcell ve Ziraat Bankası’nı sayabilirim.
Tabii benim çalışmadığım ya da yaptıklarından haberdar olmadığım birçok şirket de vardır eminim. Bunlardan haberdar olmak da beni ayrıca memnun eder. Kısa sürede bu tür şirketlerin artmasını; çalışan annelere ve hatta babalara daha çok destek verilmesini ümitle bekliyoruz. Bu bilincin oluşmasında ufak da olsa bir katkım oluyorsa; ne mutlu bana!