Şarkıcı Ebru Gündeş'in eşi Reza Zarrab 17 Aralık 2013'te düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınmış ve tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konulmuştu.
Gündeş ise ağabeyi Cengiz Kumartaşlıoğlu'yla birlikte 31 Aralık 2013 gecesi İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 2 saat ifade vermişti. İfade işleminin yolsuzluk soruşturması kapsamında gerçekleştirildiği belirtilmişti. Ancak Gündeş'in o gece Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği 13 sayfalık ifade, soruşturmanın aslında "nitelikli dolandırıcılık" iddiasına ilişkin olduğunu gözler önüne serdi. Milliyet'in ulaştığı ifadelere göre soruşturmaya neden olan olay şöyle gelişti:
Reza Zarrab'ın "dolar işi" yaptığı Cafer Saran adlı bir kişi kaçak göçmenlere yönelik 2012 yılında gerçekleştirilen bir operasyonda gözaltına alındı. Zarrab, Cafer Saran'ın serbest kalması için emniyet nezdinde girişimlerde bulundu ancak Saran tutuklandı. Bu süreçte devreye Gündeş ve Kumartaşlıoğlu girdi. Saran'ın serbest bırakılması ya da adli işlemlerinin hızlandırılması için Kumartaşlıoğlu İstanbul'da görevli B.A isimli bir savcıyla temasa geçti. Bu süreçte Zarrab, Gündeş ve Kumartaşlıoğlu arasındaki telefon görüşmeleri polis takibine takıldı.
Telefon kayıtlarına göre savcı B.A, normal hukuki prosedürleri anlatarak dosya hakkında bilgiler verdi, dava açılması sürecinin nasıl hızlandırılabileceğini anlattı. Ancak Gündeş ve Kumartaşlıoğlu sanki savcıya verilecekmiş gibi Zarrab'tan 200 bin dolar istedi. Zarrab da parayı vermeyi kabul etti. Ebru Gündeş, Zarrab'a kendi sekreterinin hesap numarasını vererek paranın oraya yatırılmasını istedi. Gündeş, ağabeyi Kumartaşlıoğlu'na da Zarrab'a paranın bu işlemler için ödendiğini söylemesini istedi.
İşte bu iddialar yeni yıl gecesi Mali Şube polisleri tarafından Gündeş'e soruldu. Aylık gelirinin 50 bin lira olduğunu söyleyen Gündeş önce "Ben dava sürecinin hızlanması adına herhangi bir kimseden para talep etmedim, böyle bir konuya da aracılık etmedim. Ağabeyim bu parayı kendisi için almış olabilir" dedi. Ancak daha sonra Gündeş'e; eşi, ağabeyi ve sekreteriyle yaptığı telefon konuşmaları okundu ve yeniden ne diyeceği soruldu. Gündeş, bu kez telefon konuşmalarını kabul ederek, şunları söyledi: