Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Ebru Gündeş'i avukatı temsil etti. Duruşmada, şikayetçiler İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Hüseyin Sağ ve CHP İstanbul İl Sekreteri Hakkı Sağlam da hazır bulundu. Hakim, sanık Ebru Gündeş'in, hakkında bulunan zorla getirme kararı kapsamında 14 Kasım'da celse arasında gelerek savunma yaptığını tutanağa geçirdi.
Ebru Gündeş savunmasında, "Suça konu edilen Kanlıca Mahallesi'nde 4 ve 5 parseller üzerindeki 2 yalıyı eşim Reza Zarrab yaklaşık 6 yıl önce satın almıştı. Bu yalılardan 5 parsel üzerindeki benim adıma tapuda kayıtlıydı. Bu yalılar üzerinde gerçekleştirilen tadilatlar, eşim tarafından yaptırılmıştır. Benim bir ilgim bulunmamaktadır. Ben sonradan yalıyı eşime devrettim. Şu an benim üzerime değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ederim." ifadelerini kullandı.
Müşteki Hakkı Sağlam, sanık Ebru Gündeş'in savunmasını kabul etmediklerini belirterek, "Suça konu yapının sahibi olup, mülkiyet kendisine aittir. Yapılan değişikliklerde rızası ve bilgisi vardır. Bu nedenle cezalandırılmasını istiyoruz." dedi.
Ebru Gündeş'in diğer avukatı Leyla Çırak, "Müvekkilim tanınmış ünlü bir sanatçıdır. Bu haberlerle anılması bulunduğu yere dişiyle tırnağıyla gelmiş müvekkilimizin onurunu fazlasıyla zedelemektedir. Bu nedenle duruşmaların gizli yapılmasını istiyoruz. Çıkan haberler yargılamanın seyrini de bize göre olumsuz etkilemektedir." diye konuştu.
Söz alan müşteki Hüseyin Sağ, "Ebru Hanım da her Türkiye vatandaşı gibi adalet önünde eşit şekilde yargılanacaktır. Duruşmanın gizli yapılması talebinin reddini isteriz." dedi.
Mahkeme, sanık avukatlarının davaya ilişkin delillerini ve tanıklarını bildirdikten sonra, duruşmaların gizli yapılması ve davanın tefrik edilmesi talebinin celse arasında değerlendirilmesine karar verdi.
İş adamı Reza Zarrab, Kanlıca sahilinde üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalıları'ndan ikisini 2011'de satın almış, 4 parselini kendi, 5 parselini ise eşi Ebru Gündeş üzerine kaydettirmişti. Zarrab, Osmanlı döneminde inşa edilen ve 1970'de ikinci derece tarihi eser olarak tescili yapılan yalılarda tadilat çalışması başlatmış ve bu proje, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğünce onaylanmıştı.
Tadilatın 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'na aykırı gerçekleştiği iddialarının bazı basın yayın kuruluşlarınca gündeme getirilmesi üzerine yalılarda inceleme başlatan Boğaziçi İmar Müdürlüğü, 2960 sayılı yasaya aykırılıklar tespit etmiş ve dosyayı, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na göndermişti.
Kurul tarafından yaptırılan incelemede, yalılarda onaylı projede olmayan fazlalıklar bulunduğu, iki yalıyı birbirine birleştiren tünel ve asansörlerin onaylı projede yer almadığı tespit edilmişti. Kurul, her iki yalının onaylı projede görünen eski haline geri getirilmesine ve mülk sahipleri hakkında Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca suç duyurusu yapılmasını kararlaştırmıştı.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Reza Zarrab ile eşi Ebru Gündeş'in Beykoz Kanlıca Mahallesi 23 pafta 116 ada 4-5 parselde bulunan yalılarda, yapıya geçiş için bina boyunca asansör yapıldığı, ayrıca bina cephesinde doluluk ve boşluk oranlarının değiştirildiğinin tespit edildiği anlatılıyor.
İddianamede, sanıklar Reza Zarrab, eşi Ebru Gündeş ve tadilat işlemlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir'in "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırılık" suçundan altışar aydan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.