Bakırköy 12. Ağır ceza mahkemesinde bugün görülen duruşmaya 7 tutuklu sanık bulundukları cezaevinden getirilirken, bazı tutuksuz sanıklar da hazır bulundu. Mahmutyazıcıoğlu'nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ve taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Ece Erken, dün mahkemeye sunduğu dilekçede "Zamansız kaybettiğim değerli eşimin vefatından sonra eşimin ailesi ve dost sandıklarım tek bir kişiden destek görmedim. Üstelik eşimle geçmişi olan kişiler mahkeme zamanı yurtdışında keyifteyken bile ben eksiksiz bir şekilde eşimin tüm duruşmalarına katıldım. Muhatap olmayacağım kişilerle sayısız kez kadın halimle muhatap oldum. Bizzat eşimin öz abisi tarafından hakaret ve tehdide uğradım. Bu konuyla ilgili de şikayetim savcılıktadır. Çok yalnız bırakıldım, fiziken ve ruhen artık kaldıramayacak kadar yoruldum. Odaklanmam gereken çocuğumu, sağlığımı, ailemi ve işimi ihmal ettim. Tüm bu sebeplerden dolayı davaya katılma talebimden vazgeçiyorum. Rabbime ve yüce Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullanarak davadan çekildi.
Duruşmada Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun arkadaşı Rober Güler tanık olarak dinlendi. İfadesinde, "Olay gününden yaklaşık 2 ya da 2,5 ay önce Şafak ile Yeşilyurt'ta oturuyorduk. Suphi Malgaz eniştem olur. Yanımıza geldi. Bir emlak satımından dolayı komisyondan bahsetti. Bir saat sonra Kadir Yasak aradı, Yeşilköy'e davet etti. Eniştemle gitmek istedim. Şafak da çok yakın arkadaşımdı o da geldi. Ben Kadir Yasak'ı tanımıyordum. Seccad Yeşil'i iş yerimden tanırdım. Mekana gittik. Kadir, Suphi enişteme 'Yanındakiler kim dedi. Şafak da 'Beni tanımıyor musunuz? Benim ismimi duymadınız mı? dedi. Herhangi bir tartışma olmadı. Suphi'ye 'parayı ikiye böl, kapansın olay' dedim. Çay içtik, bizi arabaya kadar yolcu ettiler. Sonrasında biz ilk oturduğumuz mekana geri döndük. Bu sırada Seccad beni aradı. 'Şafak bize gider mi yaptı, bizi bozmaya mı geldi' dedi. Benden Şafak'ın numarasını istedi. Şafak da 'ver ver' dedi. Sonrasında Şafak'ın telefonunu Seccad'a verdim. Telefonda konuştular. Şafak ile Seccad konuştu Şafak en son 'ne anlıyorsanız anla' dedi. Gereksiz bir tartışmaydı. Tehditleşmeye, küfürleşmeye şahit olmadım. 2,5 ay sonra şoförüm aradı. Hastaneye gittim, olayı orada öğrendim. Haftanın 6-7 günü, günde 15 saat Şafak ile görüşürdük. O gün Şafak ile Kadir Yasak'ın bir münakaşası olmadı" dedi.
Duruşmada söz hakkı verilen Celal Mahmutyazıcıoğlu, "Kardeşim ile Rober sürekli görüşüyordu. Biz bu meselenin arkasında daha büyük bir hikaye ararken böyle komik bir şey olduğunu öğrendik. Şafak bana bahsetmedi. Ya da ciddiye almadı. Burada bir sır, bir maskeli balo var. Kimseye bir şey dememiş. Durup dururken bu adam neden öldü. Çözemediğimiz bir sır var. Buradakiler biliyor. Olayın tanığı, arkadaşı, eşi bilmiyor. Bir kendisi bir de buradakiler biliyor" diye konuştu.
Söz verilen tutuklu sanık Kadir Yasak, "Bir sır yok. Olay en baştan anlattığım gibi, pişmanım. Ben de arkadaşlarım da karşı taraf da mağdurdur. Kimseyi mağdur etmek istemezdim" dedi.
Tutuklu sanık Ali Yasak ise, "Yaralama kastıyla yaşanmış bir olay ama üzücü bir şekilde sonuçlanmıştır. Bizim gibi insanlar için para için cinayet işlemek akla mantığa uygun değildir. Para için cinayet işlenmez biz ailemizden böyle gördük. Benim olay gecesi yemekte ödediğim para belli oradan da başka mekana gidecektim. Ben bahsi geçen paranın yarısını bir gecede harcayacaktım. Savcı 'iddianamede kanaat getirdik' diyor. Bizim kanaat notumuz neden bu kadar düşük. İlk günden itibaren en samimi şekilde konuşuyorum. Tahliyemi talep ediyorum beraat edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti Seren Serengil ve başka bir tanık hakkında 3. kez zorla getirilme kararı çıkartılmasına, duruşmaya katılmadığı takdirde hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, olay şöyle aktarıldı: "Bakırköy'de Ahmet Yosunlu adına kayıtlı olan bir daire, satışı için emlakçılık yapan Kerem Öztürk'e devredildi. Öztürk bu daireyi satmak için müşteri ararken, apartmanın en üst katında oturan müşteki Suphi Malgaz ile daireye müşteri bulunması konusunda anlaştı. Suphi Malgaz, Kerem Öztürk'e 1 milyon 450 bin lira karşılığı daireyi alacak bir arkadaşı olduğunu söyledi. Daireyi Malgaz, 1 milyon 650 bin liraya satarak, alıcıdan 170 bin lira komisyon almış oldu. Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan bu durumu öğrendikten sonra Malgaz'a bu miktarı kendilerine ödemesi gerektiğini söyledi. Taraflar bir anlaşmaya varamayınca Gökhan Karakan, Malgaz'ı öldürtmekle tehdit etti. Gökhan Karakan, Seccad Yeşil'e ulaşarak söz konusu parayı tahsil etmesini istedi. Seccad Yeşil, arkadaşı olan Kadir Yasak'a durumu anlattı. Yasak, Suphi Malgaz ile bir buluşma teklif etti. Bakırköy'de bir restoranda gerçekleşen görüşmede, Şafak Mahmutyazıcıoğlu Suphi Malgaz'ın yanında geldi. Mahmutyazıcıoğlu'nun Malgaz'a destek olması nedeniyle, Kadir Yasak ve Seccad Yeşil söz konusu parayı alamadı. Kadir Yasak ve Seccad Yeşil bu nedenle Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu hedef alarak, 27 Ocak'ta cinayeti işledi."
İddianamede Ali Yasak ve Abdulkadir Kara hakkında 4 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 3 yıl 9'ar aydan 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi. Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman, Fatih Okan Kodak, Burak Otçuoğlu ve Uğurcan Bilge hakkında ise 3 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 3 yıl 9'ar aydan 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk hakkında 3 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 3 yıl 9'ar aydan 10 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Diğer 9 sanık için de 'Suçluyu kayırma' suçundan değişen oranlarda hapis cezası istendi. (DHA)