DSP'de yaşanan istifaları İHA'ya değerlendiren Sema Pişkinsüt, "Parti tamamen kuşkuya dayalı bir şekilde yönetiliyor. Asla güven ortamı yok. Örgütler seçimle değil atamalarla geldi. Milletvekilleri örgütlenmeden tamamen ayrı tutuldu. Oysa partilerde kuşku değil güven hakim olabilmeli. Güçlü liderler güçlü insanlarla çalışırlar" dedi.
"Ecevit'le gelirim Ecevit'le giderim" diyenlerin şimdi parti kurup karşısına geçerek rakipleriyle birlikte olabilme yolunda adım attıklarını kaydeden Pişkinsüt, "Bu vefa değildir. Hüsamettin Özkan'la beraber hareket eden milletvekilleri bir iddia taşımıyor. Partinin içinde sadece kişisel çıkarlardan, kırgınlıklardan söz ediliyor. Oysa, yeni bir farklılıkla 'şunu yaptınız, bunu yapamadınız' diyen yok. Hepsi aynı konumda. Ordan çıkıp yine aynı rant ekonomisini uygulayacaklar. Vefa var-vefa yok tartışmalarını anlamıyorum. Ancak oy aldığımız millete karşı vefamız olmalı. 'Ben ve adamlarım' felsefesiyle Meclis'e birilerini taşımak marifet değil, artık bu oyalama yeter" diye konuştu.
"GELECEK DÖNEMDE İLKELER DÜZEYİNDE İTTİFAKLAR OLABİLİR" Solun hangi koşulda olursa olsun bütünleşmek zorunda olduğunu belirten Sema Pişkinsüt, "Bölünme yaşanmamalı. Farklılıklar olsa bile getirip götüreceklerini tartmalıyız. Eğer biz aynı olsaydık, diğer partilerle aynı olurduk.
Gelecek dönemde ilkeler düzeyinde ittifaklar olabilir" dedi. Türkiye'de 22 yıldır rant ekonomisinin uygulandığını vurgulayan Sema
Pişkinsüt, "22 yıldır finans kesimine kaynak aktarılıp onlara yönelik yasalar çıkarılıyor. Bu süre içinde bütün fatura halka kesiliyor. Şimdi hiç kimsenin şikayet etmeye hakkı yok. Çünkü oluşturulan koalisyon hükümetinde hep uyum vardı, kendi aralarında bütün söylediklerini yapabiliyorlardı. İnsan Hakları Komisyonu'nda, Susurluk Komisyonu'nda büyük sıkıntılar yaşadık. Dışardan IMF'nin aracısı olan Derviş'i neden getirttirdi? Kamuoyunda 'Başbakan ne dedi, ne yapıyor?' sorusu sık sık sorulmaya başlandı. Bu yükün altından kalkmak gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Toplumcu Demokratik Partisi Genel Başkanı Sema Pişkinsüt, seçim ve AB ile ilgili düzenlemeler yapılmadan seçime gidilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.