HABER

"Ecevit, iki turlu seçim istemiyor"

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, AB yasalarının seçim yasasıyla birlikte ele alınması gerektiğini belirterek, iki turlu seçim yapılmasını istediklerini söyledi.

"Ecevit, iki turlu seçim istemiyor"

DYP lideri Tansu Çiller, Başbakan Bülent Ecevit'le Başbakanlık Resmi Konutu'nda yaptığı görüşme sonrasında bir basın toplantısı düzenledi. Görüşmede, ilk DYP olarak 3 Kasım'da erken seçimi desteklediklerini belirten Çiller, "İkinci olarak hem AB yasaları ve seçim yasaları bir an önce ele alınmalı. Bu beklentiler Türkiye'nin beklentileri ile örtüşmektedir. Türkiye, hem seçimi hem AB ve seçim yasalarının değişmesini istiyor. Biz bu doğrultuda sayın başbakana 3 Kasım'da seçimi ve AB yasalarını destekleyeceğimizi, ancak bu yasaların halen hazırlıklı bir şekilde önümüze gelmediğini ve komisyonlara havale edildiğini ve dolayısıyla bir gecikmeyle karşı karşıya olduğumuzu belirttik" dedi.

Başbakan Ecevit'e Mart ayındaki çalışmalarını ve Meclis'in kapatılmaması yönündeki çabalarını hatırlattığını ifade eden Çiller, "Hem seçim hem de AB yasalarının hızlı bir şekilde geçilebileceğini ifade ettik. Sayın Başbakan, vakit olmadığını ifade etti. İsteğimiz temel yasa kapsamında Seçim Yasaları'nın da ele alınmasıdır. Biz tercih sisteminin de ele alınmasını istiyoruz. Bu sistem, millet ve Meclis'i bütünleştirecektir. Başbakanla bu konuda aynı açılımı sağladığımızı görmekten memnunuz. Bizim açımızdan ve millet açısından bu önemli bir gelişmedir" ifadelerini kullandı.

İKİ TURLU SEÇİM

Başbakanın seçim konusundaki kuşkularını gözlediğini kaydeden Çiller, "Bir takım radikal partilerin, HADEP gibi, Meclis'ten güçlenerek çıkmasından endişe ediyor. Biz de 'iki turlu seçimin bu konuyu engelleyeceğini söyledik. Kurumsal bazda bir takım değişiklikler bu konuyu çizecektir. Herkes iki veya dört partiyi seçer. o 3-4 parti arasından seçim yapılır. Dolayısıyla Anayasa değişikliğine gerek olmadan demokrasi bir adım atar' dedik. Buna karşılık Ecevit, 'Ben HADEP'i gündeme getirdim, ama biz iki turlu seçime katılmıyoruz' dedi" diye konuştu.

Ecevit'in bazı partilerin HADEP'le fiili olarak bir işbirliği olduğuna işaret ettiğini dile getiren Çiller, "DYP olarak kendisine öncelikle meselenin seçim olduğunu, 3 Kasım'da seçimi desteklediğimizi ve AB yasalarında kendilerine destek vereceğimizi ve herhangi bir durumda Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağımızı ve böyle bir ortamda azınlık hükümetinden kaçmayacağımızı dile getirdik" değerlendirmesinde bulundu.

AB VE SEÇİM YASALARI

Meşruiyetini yitirmiş olan hükümetin taşınamayacağına Meclis işaret etmesi halinde Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama görevini sonuna kadar sürdüreceklerini açıklayan Çiller, "DYP olarak görüşümüzü netleştirdik. AB yasalarının birlikte ele alınmasını istiyoruz. Önce seçim. Seçim kararı birkaç saatin meselesi olacaktır. YSK Başkanı '3,5 aylık bir süre var' dedi. Birileri 'önce bunu yapalım yani Seçim Yasaları ve AB meselesini ele alalım' diyorlarsa; ilk sual, kim ilk önce AB yasaları ve seçim diyorsa, bunlar samimi değillerdir. Bunca ısrarımıza rağmen, neden bunların gereğini yapmadıklarını sorma gibi bir durumla karşı karşıya kalırız. Ama DYP olarak bunların bir an önce ele alınması için elinden gelen çabayı göstereceğimizi Ecevit'e ifade ettik" dedi.

12 Eylül'de hazırlanacak olan raporun büyük bir kısmının bugün hazırlanmış olduğuna işaret eden Çiller, konuşmasına şöyle devam etti:

"İlk önce sadece bir terörist başına bağladılar. Sonra 3 yasanın gerekliliğine, biz 'beraber ve çabuk çalışmalıyız' dedik ve haklı çıktık. Sayın Başbakan şu aşamada istifa etmeyi düşünmüyor. 'Bunun sorumluğu bende değil, bana çekilme diyen ortaklarımdadır' diye bir anlayış var. İstifa etmek durumunda hissetmediğini anladım."

HÜKÜMET MEŞRU MU?

Ecevit'in zamanında seçim yapılması isteğini bir kez daha dile getirdiğini belirten Çiller, konuşmasını, "Ben de, bu hükümet 276'nın altına düşmüş bir hükümet, Başbakan Yardımcısının, '276'nın altına düşerse meşruiyet sorunları olacaktır' şeklinde yaklaşımları olmuştur. Bu durumda bir hükümet sorunu olur mu sorusuna, Ecevit, 'O çıktı mı düşünüyoruz' diye bir duruşu olduğunu gördüm. Hükümet modellerini tartışamayacak durumda olduğumuzu gördük. Ancak Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağımızı belirttim. Milletimiz rahat olmalı. Türkiye'de artık belirsizlik kalkıyor. Belirli bir tarihe gidiyoruz. Demokrasinin çarkları işlemeye başlıyor. Türkiye'nin geleceğine hazırlıklı olan ekipler vardır. Bu sağduyu yeni geleceği kucaklayacaktır. Türkiye her zaman mucizeler çıkarmıştır" sözleriyle tamamladı.

Kaynak: İHA

En Çok Aranan Haberler