Ecevit Keleş Sakarya Büyükşehir belediyesini alacağım diyor

Hele hele belediye başkanı olması asla istemezler. Çünkü rantlar, nemalanmalar Cumhuriyet Halk Partisi dışında her kez için geçerlidir.

Aslında onlarda AKP politikalarından hoşnut değiller ama biat kültüründen geldikleri için, hiç şikâyetçi olmazlar.

Yine bildiğim bir şey varsa, birileri, satılık kalemşorları sayesinde dedikodu üreterek, güven ve moral erozyonuna neden oluyorlar.

Duyguların ve itibarın zarar görmesi sağlıyorlar.

Başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında köşelerinde yazılar yazıyorlar.

CHP adaylarını itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Dedikodu bazen gerçek olaylar ve konular hakkında olsa bile, genellikle kişiler arasında konuşulduğundan, kişilerin birbirlerine olayı veya haber iletimi sırasında yanlış sözler ve bilgiler katılarak olanlar çarpıtılıyor.

Ecevit Keleş Büyükşehir belediyesini alacağım diyorsa alır. Bu güne kadar verdiği tüm sözlerini tutacağını biliyorum. Buna gönülden inanıyorum.

Yine aynı şekilde, Raşit Dünya, Erdem Meriç, Turan Fortacı, Atilla Zeytinoğlu, Erol Akyel, Haluk Akbay, Atilla Albuyur,Selami Karakadılar ve diğerleri de CHP için ne varsa maddi manevi olarak koşacaklardır ve var güçleri ile çalışacaklardır.

CHP içinde bir kesim her zamanki gibi, şimdiden bir birinin kuyusu kazmaya devam ediyor.

İçki masasında aday belirliyor. İl başkanı yönetim belirleniyor, hatta hatta belediye başkan adayları bile o gecede içkili kafa ile ortaya çıkıyor.

Seçim zamanı gelmiş, yine eskisi gibi 70 yaşında ki adam CHP İl başkanı olurmuymuş?

Meyhane köşelerinde, içki masalarında ne il başkanı belirlenir nede Belediye başkan adayları.

Kaldı ki, 70 yaşında dedikler il başkanı CHP için emek veren ve proje üreten nadir insanlardan biridir.

Beyni 25 yaşındaki bir genç gibi pırıl pırıldır.

Yine aynı şekilde Adapazarı belediye başkanlığına aday adayı olan Erdem Meriç kardeşimiz içinde, Erdem Meriç kimse tanımıyor gibi sözler söyleniyor.

Bunu konuşanlara şimdi soruyorum? 2 dönemdir Adapazarı belediye başkanlığını yapan Süleyman Dişli’li siz tanıyormuydunuz? Ben şahsen tanımıyordum.

Bakın lütfen. Sosyal medyada CHP kadın kollarında bir bayan arkadaşımız bir yazı paylaşmış,

İl Başkanımız Yüksel Büyükakten SAÇÖR kapsamında kendi sandığı olan 1008 nolu sandık çevresinde komşularının kapılarını çalmaya başladı, anketlerini yapıyor.

Bunu anketi bu güne kadar yapan il başkanı gördünüz mü bu güne kadar?

Belediye başkan aday adaylarında bir arkadaşımızda şunu yazmış!

Yüksel Hocam'dan Utanıyorum. Ama yılmak yok mücadele etmeye, tabanı uyandırmaya, arı kovanına çomak sokmaya devam edeceğiz, bizim arılar inşallah uyanıp polen toplamaya başlayacak.

Ben İl başkanımızı, İl yönetimini, hele hele kadın kollarımızı yaptıkları çalışmalarını sonuna kadar destekliyorum.

Bunun yanında bir başka kesimde dedikodular olağanca hızıyla sürüyor.

Kendilerinden başka kimsenin öne çıkması, başarılı olması istenmiyor.

Başaran, sivrilen, İlgi çekenler bir şekilde hedef adam haline getiriliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin büyük sorunu sevgisizlik, sonra saygısızlıktır.

Önce Cumhuriyet Halk Parti’sini sonrada birbirinizi sevmeyi öğrenin.

Cumhuriyet Halk Parti kimsenin babasından kalan bir miras değildir.

Cumhuriyet Halk Parti’yi öyle görenler önce; kamplaşmanın, bölünmenin, ayrışmanın tohumlarını ektiklerinin ne yazık ki farkında bile değiller.

Bu partide dostluk öncelikli olmalıdır.

Neyi pay edemiyorsunuz?

Birileri artık çekilmeyi bilmelidir.

Ben varsam varımdır, yoksam yokumdur mantığı ile gelecek CHP içinde genç kardeşlerimize kötü örnek olmayın.

Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimlerde başarılı olmak zorundayız. Aranızda ki çürük elmaları temizleyin. Dost olun, arkadaş olun. Yüreğinizde her zaman sevgi olsun.