Eski Başbakan Bülent Ecevit’i iyileştiren doktor olarak bilinen Mücahit Pehlivan, Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi. Pehlivan, Ecevit’in Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavisi sırasında yüksek kortizon nedeniyle omurgalarında kemik erimesi olduğunu belirterek, “Başbakan’ın uzun süre yatmasını gerektirecek bir hastalığı yoktu” dedi.
İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davasında eski Başbakan Bülent Ecevit’i iyileştiren doktor olarak bilinen Mücahit Pehlivan tanık sıfatıyla ifade verdi. Mücahit Pehlivan, duruşma çıkışında cezaevi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Duruşmada, Bülent Ecevit’in başkent Üniversitesi’yle ilişiğini kestikten sonraki ve kendisiyle devam eden süreci anlattığını ifade eden Pehlivan, “Bildiklerimi, gördüklerimi yüzde yüz emin olduklarımın hepsini söyledim. Hiç kimseyi itham etmedim, hiç kimseyi suçlamadım. Fakat ortada bir yanlışlık var ve bu yanlışlık çok bariz. Bu yanlışlık nereden kaynaklanıyor hem fikir değiliz davanın müdahilleriyle. Bir kortizon olayı vardı Başbakan’ın yüksek kortizon kullanımı nedeniyle omurgalarında kemik erimesi ve sırt omurgasında bir kırık söz konusuydu. Bu kırık zararsız bir kırıktı, felç yapma riski olmayan bir kırıktı, Başbakan’ın yatmasını gerektirmeyecek bir kırıktı. Başbakanlığı sürdürmesini engellemeyecek bir kırıktı. O dönemde merhum Başbakan çok hastaymış gibi adeta Başbakanlığı yapamayacakmış gibi bir tablo çiziliyordu. Gerek medya tarafından, gerekse bana iletilen tarafıyla uzun süre yatakta yatması gerekiyormuş gibi lanse edildi. Ayrıca kullandığı bazı ilaçlarda düzenleme yapmıştım. Her zaman başkent grubu bize ‘siz bunu tek başınıza nasıl yaptınız’ diye soruyorlardı. Bugün nasıl yaptığımızı da anlattık, ekibimizdeki hocalarımızın isimlerini de verdik” diye konuştu.
Pehlivan, bir basın mensubunun, “Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde yanlış bir tedavi uygulandı diyebilir miyiz?” sorusu üzerine, “Ben Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde yanlış bir tedavi uygulandı diyemem. Ama şunu söyleyebilirim Başkent’te veya başka bir yerde nerde uygulanmışsa bir tedavi vardır o tedaviyi biz kestik ve hastamız iyileşti. Tıpta yanlış tedavi yaptınız demek çok zor ama bazen bir ilacı keserek bir insanın hayatını kurtarabilirsiniz, bazen de bir ilacı fazla vererek bir insanın hayatına mal olabilirsiniz” dedi.
Kemik erimesinin çok ciddi bir hastalık olduğunu anlatan Pehlivan, “Kemik erimesi bulunduğu yere göre o bölgede çok çabuk kırılmalara neden oluyor. Ya kullanılan ilaçlarda bir yan etki olacak, ya bir tümör olacak veya o bölgede başka bir hastalık olacak başka bir hastalıkta yoksa kemik erimesinden başka bir şey akla gelmiyor. Sırt bölgesi kolay kolay kırılmayacak bir bölge öyle yürürken kırılmaz eğer kırılıyorsa o zaman o bölgenin kemik kalitesinde bir bozukluk var demektir” diye konuştu.
Şimdi bakıldığında o dönemdeki bazı şeyleri daha net görebildiğini dile getiren Pehlivan, “Başbakan’ın minibüse binmesini gerektirecek bir hastalığı yoktu, asansöre binmesini gerektirecek bir hastalığı yoktu, uzun süre yatmasını gerektirecek bir hastalığı yoktu. Bunlar hepinizin aklına ne getiriyorsa benimde onları aklıma getiriyor” diye konuştu.
Pehlivan, Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedaviye devam edilmesi halinde çok daha vahim sonuçların ortaya çıkmış olabileceğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz