Türk siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biriydi Bülent Ecevit... 5 Kasım 2006'da hayatını kaybettiğinde, bir devir kapanmıştı. Karaoğlan hüzünle uğurlanırken geride ölümüyle ilgili soru işaretleri kalmıştı. Ve o soru işaretleri Ergenekon davası kapsamına alınmıştı. İşte Adli Tıp'ın Ecevit'in hastalığı için başlattığı inceleme, bir skandalı ortaya çıkardı.
SAĞLIK DURUMU MEÇHUL
Skandala giden süreç ise Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bazı belgeleri Adli Tıp Kurumu'na göndermesiyle başladı. Belgeleri inceleyen kurum, Ecevit'in 1999-2002 yılları arasındaki sağlık durumuyla ilgili tıbbi kayıtları talep etti. Bunun üzerine Başbakan Ecevit'in tedavisini yapan Prof. Dr. Okay Sarıbaş, Prof. Dr. Halis Şimşek, Prof. Dr. Erdoğan İnal, Kardiyolog Veli Vefalı ve İç Hastalıkları Uzmanı Arif Abacı'nın kapısı çalındı.
RAHŞAN ECEVİT İSTEMİŞ
Ancak 5 doktordan sadece Arif Abacı'da rapor olduğu öğrenildi. Yani diğer doktorların Başbakan Ecevit'in tedavisiyle ilgili tek bir satır kayda geçmedikleri belirlendi. Dr. Abacı'nın ise Rahşan Ecevit'in isteği üzerine bir sayfalık rapor verdiği öne sürüldü. Rahşan Hanım, o raporu da mahkemeye yolladı. Söz konusu raporda Ecevit'e konulan teşhis ise parkinsondu.
EVİNDE YAKIN TAKİP
Doktorlar ise ifadeleriyle skandalı kanıtladı. Prof. Dr. Okay Sarıbaş, polise verdiği ifadesinde, "Ailenin isteği üzerine Uz. Dr.Arif Abacı'nın koordinesinde evine gittim. 1999 yılında ilaç tedavisi uygulandı. Bende sağlık belgesi yok. Bizden sonra tedavisi Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde devam etti" dedi. Prof. Dr. Halis Şimşek de tedaviyle ilgili kendisinde tıbbi belge olmadığını söyledi. Uzman Dr. Arif Abacı ise şunları kaydetti: "Ben ekibi koordine ediyordum. Aileden gelen taleple hareket ediyorduk.
Rahatsızlık durumuna göre ekiple evine gidip muayenesini yapıyorduk. Bazen de tedavi neticesinde sağlık durumunu izlemek için ziyaret ediyorduk. Ben ve ekibimde herhangi bir tıbbi evrak bulunmamaktadır. Bir sayfalık rapor da Rahşan Ecevit'in isteği üzerine verilmiştir."